Pazartesi, 27 Haziran 2011 16:45

Antika bir durum

Antika; dünya üzerinde eşi benzeri bulunmayan şeyler için kullanılır. Sadece eşyalar için kullanılmaz, bazı olaylar vardır ki gerçekten hiçbir yerde rastlayamazsınız. Ülkemizde de böyle antika durumlar vardır ki; bir tanesini anlatmak istiyorum.

27 Mayıs 1960 Darbesinden sonra orduda dindar insanlar üzerinde büyük bir kıyım gerçekleştirildi. Darbeden sonra binlerce general, subay ve astsubay ordudan uzaklaştırıldı. Özellikle 12 Eylül 1980 döneminde ise bu kıyım zirveye ulaştı. Artık orduda açıktan namazını kılan ve dindar görünen bir subaya rastlamak mümkün değildir. Bunun için gayret edenler sevinin hatta kına yakabilirsiniz…

Yetmedi, bu sefer askeri öğrencilere el attılar. Ne kadar namaz kılan, ibadetlerini yerine getirmeye çalışan öğrenci varsa hiç acımadan, maddi ve manevi yıkımlar yaşatarak askeri okullardan attılar. Darbeci General Evren’in televizyon konuşmalarından sonra sadece bir okuldan bine yakın askeri öğrencinin atıldığını bilirim. (Kuleli ve Işıklar, Askeri Liseleri)

Öncelikle şunu hatırlatmakta yarar görüyorum. İslamiyet’te bir Müslümana yüklenen en önemli vazife namazdır.” Namaz dinin direğidir” diye buyurmuştur Hazreti Peygamber (asm).

Namaz deyinde Cuma namazları akla gelmesin sakın zira bugün Türkiye’deki Müslümanların neredeyse yarısı böyle zannediyor. Namaz günde beş vakit olarak, farz kılınmış bir ibadettir. Bazı Alevilerin zannettiği gibi farzı kifaye değil, farzı ayn’dır. Yani her kişinin ayrı ayrı yapmakla zorunlu olduğu bir ibadet şeklidir. İslam’ın beş şartından birisidir.

Ülkemizin % 95’inin Sünni olduğu söylenir fakat yaşam şekli ile % 90’ının Alevi mezhebini uyguladığı görülmektedir. Çünkü bu mezhebin bir kısmına göre Hazreti Ali, bizim yerimize de namaz kılmış bu yüzden namaz ibadeti farzı kifaye yani birisinin veya birilerinin yapması ile yükümlülüğün kalkmıştır. Ülkemizde güya laiklik ve vicdan özgürlüğü var. Neyse, isteyen istediği gibi yapsın, sonunda hepimiz hesap günü Allah’ın huzuruna çıkacağız.

Bu yazımda en temel ilmihal bilgilerini vermek zorunda kalıyorum zira halkımız bazı konularda çok cahil bırakılmıştır. Din adamlarımız başta olmak üzere anne babalar çocuklarına namazın önemini yeterince anlatamamaktadırlar. Varsa yoksa siyaset ve politika gündemi işgal etmiş şeriatın en önemli maddesi olan namaz güme gitmiştir. Bunun en acı örneğini de askeri okul öğrencileri çekmiş ve halen de çekmeye devam etmektedirler.

Konunun iyice anlaşılması için bir örnek vereyim. Vakti zamanında kralın, bir çocuğun kanına ihtiyacı olmuş. Babası da gitmiş çocuğu hâkim kararı ile teslim etmiş. Bakmışlar çocuk gülüyor. “Seni öldürecekler, hâlbuki sen gülüyorsun” diye sorulunca, çocuk ibretli bir cevap vermiş:

Bir insan haksızlığa uğradığında önce babasından yardım ister. Sonra hâkime müracaat eder. Eğer oradan da hakkını alamazsa krala gidip ondan yardım talep eder. İşte görüyorsunuz ki babam beni teslim etti. Hâkimde kanımın akıtılmasına uygun diye karar verdi. Kralımızda kanım için bekliyor. Bu antika ve ilginç durum karşısında gülmeyeyim de ne yapayım.

Evet, aynı bu çocuk gibi binlerce askeri okul öğrencisi başta namaz ibadeti olmak üzere dini görevlerini yapmaktan men edilmiştir. Öyle ağır cezalar verilmektedir ki insanın vicdanını sızlatmaması mümkün değildir. Bunu yaşayan binlerce insan, verdiğimiz örnekte olduğu gibi vicdansızlığa sadece gülmekte yöneticilerimize akıl fikir vermesi için rabbimize dua etmektedir.

Askeri okullarımızda sadece Kara Harp Okulunda cami vardır. Askeri liselerde ve diğer harp okullarında ne yazık ki camiyi geçelim ibadet edecek bir yer bile bulunmamaktadır. Benim gibi askeri öğrenci olanlar merdiven altlarında, kalorifer dairelerinde, buldukları gözden ırak boş mahallerde namazlarını kılmak zorunda kalmaktadırlar.

Biz, ne yazık ki hukuk devleti olamadık. Kanun devleti de olamıyoruz zira kanun bir olur. Kişiye göre değişmez ki. Bakıyorsunuz harp okulunun bir tanesinde cami var öbürlerinde ise bırakın camiyi namaz kılmak bile yasak.

Benim askeri öğrencilik yaptığım yıllarda namaz kılanlara başta aileleri karşı çıkıyor “oğlum atılırsın okuldan, bu sefer başka bir yerde de okuyamazsın. Sonra da milyonlarca liralık tazminat cezası öderiz” diyerek çocuklarını namaz kılmaktan alıkoymaktadır.

Okulda ise sanki ibadetin insana bir zararı varmış gibi komutanlar “burası cami değil, sizin çalışmalarınız da ibadettir” diyerek askeri okul öğrencilerini namaz kılmamaya zorlamakta hatta “okuldan atılırsınız canınız çok fena yanar” diye tehdit etmektedir.

Keza muhafazakâr diye geçinen sağ iktidarlar askeri okullardan atılan öğrencilerle ilgili olarak o kadar zalimce ve insafsızca ceza kanunları çıkarmaktadırlar ki; dindar olsun veya olmasın insan olan birisi buna dayanamaz isyan eder.

Evet, ülkemizin pkk mkk’dan daha büyük bir sorunu var. O da vicdani bir yükümlülük olan namaz ibadetinin yapılmasına karşı; devletin ve askeriyenin başlatmış olduğu mücadeledir. Eğer Suriye’deki gibi Nusayri bir yönetim biçimimiz olsaydı, bir parça hazmedebilmiş olabilirdim. Lakin hem Müslümanım diyeceksin hem “bu ülkede laiklik vardır kimsenin dinine inancına karışılmaz” diye dem vuracaksın, sonrada namaz kılan öğrencileri okuldan atıp perişan edeceksin. Böyle antika bir durum dünyanın başka bir yerinde var mıdır? Allahaşkına…

Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

2 yorum

  • Yorum Linki Kirectepe Cumartesi, 09 Temmuz 2011 21:05 yazan Kirectepe

    Sn.Horasanli,

    Keske Sn.Burak OZDEMIR'in, Levh-i Mahfuz adli eserini okumus olsaydiniz.

    Raporla
  • Yorum Linki cemilboyar Salı, 28 Haziran 2011 07:16 yazan cemilboyar

    sayın HORASANLI

    as-der sayfalarını takip eden kişilerdenim. bu yazınızın bir paragrafında ALEVİ mezhebi demişsiniz.inançlı bir kişi olduğunuzdan endişem yok ama zannediyorum dil sürçmesi oldu diye düşünüyorum.bu düşüncemi doğruladığınızı gösteren açıklamanızı bekliyorum.tabii isterseniz.......................

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...