Çok yakın bir zamanda bu köşede “Teröre karşı hükümet inisiyatifi ele almalıdır “ başlığı ile Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok, alınması gereken acil önlemler bellidir, demiştik. Bir defa daha belirtelim; Yedi madde sıralamıştık. Bir çok yazar da benzer makaleler yazarak hükümeti gayrete getirdi ve problemlerin çözümü noktasında güzel gelişmeler meydana geldi. Önemine binaen bu maddeleri tekrar gözden geçirerek yapılanlara bir göz atalım:
1- Mecburi askerlik yapan askerler derhal dağlardan çekilmelidir.
2- Terör örgütüne karşı özel timler görevlendirilmelidir.
3- Devasa ve hantal bir yapıda olan ordunun sayısı azaltılarak tamamen profesyonelleştirilmelidir.
4- Bölgede görev yapan ve şehit olan, kaçırılan askerlerden sorumlu komutanlar hakkında soruşturma açılıp, ihmali olanlardan generaller başta olmak üzere hesap sorulmalıdır.
5- Ordumuzun küçülmesi ile birlikte tasarruf edilen para ile savunma harcamaları akılcı bir şekilde yapılmalı modern araç ve gereçlerin temin edilmesi sağlanmalıdır.
6- Derhal “bedelli askerlik yasası” çıkarılarak profesyonel asker ihtiyaçları için bütçe kaynağı oluşturulmalıdır.
7- Yeni bir anayasa çalışmasını beklemeden acil olarak Genelkurmay Başkanlığını, Milli Savunma Bakanlığına bağlayarak askerlerin tamamen siyaset dışına çıkarılması sağlanmalıdır.
İlk üç madde konusunda hükümet yetkilileri çeşitli vesileler ile açıklamalarda bulunmuş; mecburi askerlik yapan askerlerin dağda ki teröristlere karşı çıkarılması yerine özel timlerin daha başarılı olacağı kanaati pekiştirilmiş, bu konuda gerekli talimatlar verilmiştir.
Dördüncü madde olan “şehit olan askerlerimize komuta eden komutanların soruşturulması” konusunda bir ilk gerçekleşmiş İçişleri bakanlığına bağlı müfettişler arazide incelemeler yaparak rapor hazırlamışlar ve gerekli soruşturmanın açılmasını sağlamışlardır.
Beşinci ve altıncı maddeler ile ilgili olarak modern araç ve gereçlerin temin edilmesi ve profesyonel askerlik için gerekli altyapının oluşturulması maksadı ile çalışmaların devam ettiği hükümet yetkilileri tarafından açıklanmıştır.
En önemli konu olan yedinci madde ile ilgili olarak basında ve sivil toplum örgütleri çalışmalarında açıklamalar yapılmıştır. Son olarak AKP Milletvekili Haluk Özdalga, Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığına bağlanması ve bakanlığın güçlendirilmesi için anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu söyleyerek “Gelecek dönemde bir Silahlı Kuvvetler reformu yapılması gerekiyor. Ordu, hükümetlerin kesin denetimi altında bulunmalıdır. Genelkurmay’ın MSB’ye bağlanması doğru olandır” şeklinde ifade de bulunmuştur.
Bütün bu gelişmeler iyiye doğru gidişin bir göstergesidir. Üstüne üstlük Genelkurmay başkanı ile birlikte üç kuvvet komutanının istifa ederek şov yapması kamuoyunda beklenen etkiyi göstermemiş bilakis askerlerin “yargıya ve yürütmeye müdahale etmek istemesi” şeklinde değerlendirilmiştir.
Başbakan Erdoğan, Çinlilerin ifadesiyle “ışık hızında” tepki vermiş ve derhal ayrılan komutanlar yerine gerekli kararnameleri çıkararak komuta kademesinde bir boşluğun meydana gelmesine müsaade etmemiştir.
Bu haliyle adeta kalfalık döneminden çıktığını ve ustalık dönemine girdiğini kamuoyuna göstermiştir. Demokratikleşme konusunda geç de olsa yapılan bu hamleler iyiye doğru gidişin bir göstergesidir. Fakat daha işin başında olduğumuz ve gerekli anayasal değişiklikler başta olmak üzere devlet yönetiminde faşist uygulamalardan kurtulmak için daha çok iş bulunduğunu özellikle askeri eğitim kurumlarının büyük bir baskı altında bulunduğunu unutmamak gerekiyor.
Rabbimden hükümetimize gerekli kararlılık ve gayreti göstermesini niyaz eder başlatılan reform çalışmalarının bir daha akamete uğramadan gerçekleştirilmesini dilerim…
