Pazartesi, 05 Eylül 2011 08:07

Acil olarak askeriyede camilere ihtiyacımız var

Koşaner, büyük bir zafiyetimizi dile getiriyor; “Çatışma anında tim komutanlarımız mevziiye silahını bırakıp kaçıyor. İki terörist, 30 askerimizi kaçırıyor. Yav rezalet! Biz bu eğitimi yapmamışız demektir. Sevk ve idare edememişiz”.

Evet Paşa, bu işi yapamadınız ve bu düşünceyle giderseniz hiçbir olumlu iş de yapamazsınız. Sizin yapabildiğiniz yegane şey dini sembolleri ve camileri ortadan kaldırmak. 12 Eylül darbecilerinin yaptığı gibi cami ve mescitleri kapatıp depo yapmak.

Namaz kılanlara öcü gibi bakarsanız, içki içmeyen subayı aşağılar, terfi ettirmezseniz, eşi başörtülü diye yiğit askerleri ordudan atarsanız, başka bir sonuç beklemek de cahillik olur.

Allah korkusu ve iman kuvveti olmadan bir askerden ne bekleyebilirsin ki? “Ölürsem şehit kalırsam gazi olurum” anlayışı sayesinde bu kahraman ordu şanlı zaferlere imza attı. Yoksa içki içerek, camiyi ve namazı terk ederek değil.

Peki, bu basit gerçekleri bilmiyorsunuz, gittiğiniz NATO ülkelerinde de hiçbir şey görmediniz mi? Kör müsünüz ki;  Almanlar küçücük bir savaş gemisinde papaz subay görevlendirirken, Amerikalılar askeri birliklerinde Müslüman askerleri için mescit açarken, siz bunları yıkıyorsunuz.

Eğer Sovyetler Birliğindeki gibi dinsiz bir ülke ve imansız bir ordu hayaliniz varsa, unutmayın ki 20 yıl önce bu komünist devlet yıkılıp gitti. Geriye kan, gözyaşı ve masum insanları vahşice öldüren terörizmden gayrı başka hiçbir şey bırakmadı.

Diğer komünist ülke olan Çin’de ise halihazırda kapitalizmin en vahşi şekli uygulanıyor. Uluslararası şirketler çok ucuz ücretlerle acımasızca Çin’li insanları sömürüyorlar. Baş tacı ettiğiniz materyalist felsefenin ulaştığı son nokta, hırs, acımasız işgaller, uykuları kaçıran büyük bir depresyon ve intiharlarla sona eren mutsuz bir hayat.

Şanlı ecdadımız bize böyle bir miras bırakmadı. Size dindar insanları ordudan atın diye bir görev yüklemedi. Cami ve mescitlerle süsledikleri askeri birliklerimizde, silahını bırakıp kaçan birlik komutanı olmaması için Allah’a imanı güçlendiren eserler bıraktılar.

Zararın neresinden dönülse kardır. Artık bu komünist eğitim sistemini bırakıp Allah korkusunu pekiştiren bir eğitime ağırlık verilmesi gereklidir. Yeni Genelkurmay Başkanı’nın el atması gereken en önemli iş budur.

Hükümetimize de büyük görevler düşmektedir. Milli Savunma Bakanlığı, askeriyenin silah, yiyecek, giyecek, barınma ve eğitim masraflarını karşıladığı gibi moral ve motivasyonunu arttıracak hizmetlere de ağırlık vermek zorundadır.

Öncelikle askeri birliklerin ve lojman bölgelerinin cami ihtiyacının karşılanması gereklidir. Koşaner’in ifade ettiği rezaletin bir an önce sona ermesi için durmadan dinlenmeden çalışılması lazımdır. 27 Ağustos 2011 Tarihinde basında çıkan “20 bin kişilik askeri lojmanda cami yok!” haberinden herkes gibi Sayın Bakanımızın da ürpermesi gerekir.

Siz bir de şu rezalete bakın; Eski bir milletvekili ve yazar olan Tevfik Diker, 20 bin kişinin yaşadığı Milli Savunma Bakanlığı lojmanlarında cami veya mescidin olmadığını, olmasını isteyenlerin de uyarıldığını söyledi.

Ramazan ayı boyunca Cuma ve Teravih namazlarında bazı  subay, astsubay, sivil memur ve emekli general, subay, astsubaylar ile camide karşılaştığını, 1986 yılında hizmete giren MSB lojmanlarında cami ve mescit olmadığını belirten Diker, "Ülkemizde 100 haneli bir köyde bile en az iki cami var ama 20.000 kişinin yaşadığı MSB askeri lojmanında cami yok!..." dedi.

Emekli albayın cami planı için gerekli müsaadeyi istediğini ancak "başın ağrır, sıkıntı yaşarsın işine bak" diye uyarıldığını hatırlatan Diker, halen görevde olan bir albayın ise, “Lojmanlarda cami veya mescit olsa fişlenmemiz çok kolay olur” diye serzenişte bulunduğunu söyledi.

Lojmanlarda 20 bin insanın yaşadığına dikkat çeken Diker, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay başkanına şöyle seslendi:

"Buraya il veya ilçe demek de mümkün çünkü Anadolu’da nüfusu 20.000 olan il ve ilçe merkezleri var. Bu lojmanlarda Genelkurmay Özel Kuvvetler, Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetlerine mensup subay, astsubay ve sivil memurlar ikamet ediyormuş. Zaman, zaman Ankara Garnizonundaki diğer general ve amiral lojmanlarında yer kalmazsa general ve amirallere de tahsis edildiği oluyormuş. Lojman sakinlerinin anne, baba veya diğer akrabalarının da  lojmanda kaldığını düşünürsek nüfusun 20.000‘i aştığını söylemek yanlış olmaz.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve MSB İsmet Yılmaz’ın bu duruma müdahale ederek askeri birliklerimizde ve lojmanlarında cami açılması için gayret göstermesini bekliyor, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren Ramazan Bayramının bütün Müslümanlara hayırlı olmasını dilerim…

Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...