Cuma, 10 Mayıs 2013 11:58

ORTADOĞU, SURİYE, PKK

        Ortadoğu’da huzursuzluk Osmanlı çekilmek zorunda kaldığından beri sürüyor. Huzursuzluk ve gözyaşı, istikrarsızlığın karşılığı adeta. Batının bağrımıza soktuğu İsrail hançerinden sonra, katil devleti koruma adına tüm Ortadoğu’yu kan ve gözyaşıyla boğdular. Bir de yer altı zenginlikleri ve petrol. Jeostratejik konumunu da ekleyin Ortadoğu’nun. Emperyalizmin hedef tahtasına dönüştüğünü göreceksiniz.

        İnsanlık Tarihinin tüm Dünya Devletleri bu bölgede kurulmuş ve yaşamış. Büyük İskender, Persler, Roma ve Bizans İmparatorlukları, Selçuklular, Osmanlılar.. Herbiri süper güç. Anadolu kalesine sahip olan kuşağa yani Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya’ya hükmetmiş. Akabinde de dünyayı kontrol etmiş. Dünya haritasına baktığınızda bunun nedenlerini görürsünüz zaten.

 

        Osmanlı’nın mirasçısı olan İslamlar, yani; Türkler, Araplar, Kürtler ve diğer topluluklar parçalanmaktan mağdur olduklarının bilincinde. İslam Halkları! O zaman coğrafyamız neden paramparça sorusu akla geliyor. Halkına ve Medeniyetine yabancı yöneticiler, diktatörler, zalimler yüzünden. Halkının çıkarları yerine emperyalizmle işbirliği yapıp kesesinin derdine düşmüş hırsızlar…

        Batı, Türkiye’de demokratikleşme isteklerinin önüne geçemeyince bu istekleri yönlendirmeye çalıştı. PKK, Laikçiler, çağdaşçılar vb. aracılığı ile özgürlük taleplerini aleyhimize yönlendirdiler. Ama halkımız bunu ferasetle karşıladı. İç huzursuzluk büyümeden yeni anayasa çalışmaları ile inşaallah yeni sistem Milli ve Medeniyet değerlerimizle çatışmayacak şekilde düzenlenir.

        Komşu Arap Ülkelerinde Arap baharı yaşanıyor. Ama kan var. İsrail ve ABD başta Mısır olmak üzere bölgeyi karıştırmaya devam ediyor. Sorunları yeni kurulacak yapıların halkı ve imanı ile barışık olmasından duydukları korku ve endişe. Suriye’de de sorunları bu. Ya İslamcılar gelirse. Suriye yönetimi İran’la İsrail arasında kaldı. Ne İran’dan vaz geçebiliyor aslında ne de İsrail’den. İsrail’e göz kırpıyor, “-Bakın biz gidersek İslamcılar gelir.” diye. İran’la mezhebi yakınlık kurmaya, bu anlamda CHP ile bile irtibat kurma derdinde. Aslında Irak’ta da benzer şeyler oluyor.

        Bu arada çekilen PKK militanlarının Suriye’de muhaliflerle birlikte hareket edeceği söylentileri var. Bu gelişmenin sonuçları da Türkiye açısından iyi değerlendirilmeli, tüm gelişmeler kontrol edilebilmelidir. Yoksa Suriye’de de sınırımızda oluşacak kontrolsüz bir alan bizim için sorun oluşturacaktır. Şu anda Türkiye ve Ortadoğu bıçak sırtındadır. En küçük dikkatsizlik dönülmez hatalara neden olabilir. Dolayısı ile dikkatli olunmalıdır.

        Çok alakalı değil ama dağdan inen PKK militanlarının iyileştirme süreci de ülkemiz için sorundur. 12 Eylül sonrası cezaevinden çıkan gençler nasıl bunalıma girmişlerdi? Bir kısmı mafya oldu hatırlarsanız. Bunların konuşulması toplumu rahatsız ediyor ama ülkemizin insanlarıdırlar nihayetinde.

        Ortadoğu’da İslam Ülkelerinin tamamı sorunların içine çözüm adına sokulmalıdır. BM ve batı nezdinde ortak irade ortaya koymak önemli bir duruştur. Çözüm için başı çekecek ülke de Türkiye’dir.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...