Hortlak…

        Çok kötü ve zalim biridir O. Ölmüştür. Gömülür. Ama insanlar O’nun ölüsünden bile korkar. Çünkü zalim, merhametsiz ve işkencecidir. Hortlamasından korkulur. Gece rüyalarına girer insanların. Ölüsü bile huzursuz eder.

        İttihatçı kafadan söz ediyorum. Ve bu kafanın geldiği son nokta Ergenekon’dan. Geçen yıl halka sormuşlar, “-Türkiye’de darbe olur mu?” diye. Halkımız da Genel Kurmay Başkanımızın gayretlerine bakıp “-Olmaz!” demişler. Peki, bu yaşananlar? Basit bir park ağaç eyleminin sonunda üçüncü köprü yapılmasın mı dersiniz, havaalanı yapılmasın mı?

        Baktığınızda geleneksel düşmanlarımız yine tek vücut. Batıdan İngiltere, Almanya, ABD, kuzeyden Rusya, doğudan İran. Ne güzel. En başa döndük. Adamların bir de sahada aktif ve eylemcilerin arasında da ajanları var, fink atıyorlar. MİT, Emniyet.. Nerdesiniz?

        Havaalanına karşıyız. Çünkü THY, Almanya’nın hava taşımacılığındaki saltanatını yıkacak. Enerji projelerine karşıyız. Çünkü batıya bağımlılığımız azalacak. Bütçe açıkları kapanacak.

        Öyle bir tezgâh ki hükümeti halkın nezdinde “ABD güdümlüsü” olarak suçlayacaksın. Ama sen tetikçilik yapacaksın. Halkımız bunu yer mi? Sandıkta göreceğiz.

        Sayın Başbakanımızdan biraz daha itidalli beyanlar bekliyoruz. Halkımız O’nu çok seviyor. Arada boşlukta olan en az %10 civarında bir seçmen var. Her yöne kayabilir. Onlar kavgadan korkuyor, tüm halkımız gibi. Dolayısı ile gelin gayretleri akamete uğratmadan, hortlağın yeniden milletimizin başına bela olmasına fırsat vermeden o %10’u da alın. Yeni anayasanın arkasında tereddütsüz %60 halk desteği olsun.

        Bu arada Ergenekoncu yapı sokakta Türk Solunun kadim örgütleri ile yine yıkıp dökme çabasında. Bunların iç ve dış bağlantıları deşifre edilip pislik halkımızın gözünün önüne serilmelidir. Bu noktada emniyet ve adli merciler çalışmalarını sürdürmelidirler.

        Suriye’den Irak’a da sıçrayan mezhepçilik fitnesi, Türkiye’ye sıçramamalıdır. Görünen O ki İran’ın İttihad-ı İslam (İslam Birliği) gibi bir sevdası yoktur. Maalesef Perslik ve Safavi Şiası kirli emelleri ile Akdeniz’e ulaşma sevdasındadır. Bu ABD ve İsrail’in de çok işine gelmektedir. Çünkü İslam Dünyası Mezhep kavgasına tutuşursa onlarla uğraşacak Ortadoğuda kimse kalmayacaktır. İsrail için çevresini kuşatan İslam Ülkeleri tehdittir. Tamamı da Sünni’dir. ABD, Irak’ta Şii Maliki’ye hükümet kurdurarak aslında Basra Körfezini ve Irak’ı altın bir tepside İran’a sunmuş. Süreçte bu da ayan beyan ortadadır. Daha da kötüsü, Mezhepçilik belası için de İran’a fırsat vermiştir.

        Bizim hortlağımız ise, etrafımızda ve ülkemizde oluşacak her türlü pisliğin bir parçası, tetikleyicisi olmaya hazırdır. Fırsat kollamaktadır.

        Dikkatli bir dış politika, itidalli ve tüm kesimleri kucaklayıcı bir iç politika ile ve tüm alçaklıklar, ihanetler halkımıza belgeleri ile anlatılarak yola devam edilmelidir. Özellikle ekonomik yatırımlar hız kesmemelidir. Unutmayalım ki; “Borç almaya alışan, emir almaya da alışır.”