Çarşamba, 28 Ağustos 2013 09:23

ORDU, DARBE VE GELECEĞİN KATLİ

        Darbe. Adı üzerinde zorlamak, zorla yapmak, yaptırmak..

        Kime? Halka.

        Peki, emperyalizm ve yerel itleri İslam Coğrafyasından ne ister?

        Allah’la pazarlık yapıp kendilerine köle olarak yaşayacak mankurtlar ister.

        Niçin?

        Coğrafyamızın kaynaklarını sömürmek, deccal dedikleri Hz. Peygamberimiz (SAV) ve Müslümanları zayıflatmak, yok etmek. Emperyalizmin derdi İslamcılar mı? Ya da şeriat düzeni mi? Şeriatla yönetilen ülkelerle mi sorunları? Hayır! Öyle olsa kâğıt üzerinde S. Arabistan, Ürdün, BAE vb. hepsi şeriatla yönetiliyor. Hangi şeriat? Emevi şeriatı? Öyle ise sorun yok. Peki, emperyalizmin sorunu ne?

        Bölge halkının özgürleşmesi. Hep şunu tartıştık. AKPARTİ ile ülke dindarlaşıyor mu? Maalesef hayır? Peki, görünürdeki türbanlı artışı vs. Türbanlılar artıyor kabul de başörtüsü mücadelesi veren samimi bacılarla bu kapalıların hiç alakası kalmamış. Namaz kılan yok, dini hayatına tatbik eden yok. Sanal bir dindarlık söz konusu. Sosyal medyada ayetler hadisler paylaşılıyor, her sözün altına Mevlana, Yunus Emre vs. yazılıyor. Yazan da sözden habersiz, okuyanda..

        Halk özgürleşirse, Medeniyet Coğrafyası bir araya gelecek.

        İslamı yaşamasa bile Halk özgürleşirse yaşayan insanları seçecek. Durum tehlikeli o zaman emperyalistler için. Peki, bu halkı kim kontrol edecek? Arap baharı vs. diye ayağa kaldırdın, ama kontrol edemedin. Halk kendine benzeyene kaçtı. İhvan’a. Sorunda burada. Halk yaşamasa bile İslamı yaşayan birilerini başında görmek istiyor. Emperyalizm ve Siyonizm buna karşı ne yapıyor? İç karışıklık, kavga, anarşi ve terör gurupları büyütüyor çıbanbaşı olarak önce PKK gibi. Yetmedi. Getiriyor darbeciyi. Kim o darbeci. Ülkenin değerleri ile kavgalı, bürokratlar. Başta Ordu, Yüksek Yargı, Hazine vb. müsteşarları vs. olmak üzere devletin tepe kadrolarını tutmuş asker ve sivil generaller.

        Darbecilerle ülkemizde sistemli bir şekilde mücadele edildi. Artık 28 Şubat’ın cami önü şeriatçıları da yok, Danıştay kurşunlayan avukat yok, darbecilere methiyeler yazan medya maymunları da komik durumlara düştüler.

        Mısır’da seçimle gelen kadro çok sıkıştırıldı. Türkiye deneyiminden yararlanamadılar. Oysa Türkiye her yönü ile İslam Ülkelerinin masum halkları için örnek. Tabii İslam Ülkelerinde herkes Anadolu insanı gibi Osmanlı’nın devlet merkezinde yaşamıyor. Gerek siyasi bilinç, gerek vicdani mesuliyet Anadolu insanı kadar yüksek değil. Ancak Mısır Halkı beklenenin üzerinde bir direnç gösterdi.

        Bir anket yapıldı ülkemizde. Özellikle değerli Genel Kurmay başkanımızdan sonra. Halka “Türkiye’de darbe olur mu?” diye soruldu. Halk % 65 ile “olmaz!” dedi. Neye göre? 1960 İhtilali oluyorken Gn. Kur. Başkanını darbeciler tutukladılar. Yanılmayınız. Halkta sokağa çıkan tankın üzerine çıkacak irade yoksa darbe bekleyin.

        Unutmayalım ki; darbeye de darbeciye de karşı yegâne sigorta halktır. Ülkede demokrasinin ve geleceğin gerçek teminatı şuurlu halktır.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...