Pazartesi, 13 Ekim 2014 14:46

OSMANLI, TC.. AÇILIM, SERHİLDAN

   Kobane bahane, Türkiye’yi yıpratmak şahane.. Her şey o kadar açık ki, ABD demiş ki; “Kobane’de Türk Askeri istemiyorlar.” Kim istemiyor, Kobane halkı mı? Hayır! PKK ve PYD. Yani emperyalizmin bölgedeki maşaları. Onların savunmasını ABD ve İngiltere IŞİD’e yaptıkları hava taarruzları ile destekliyorlar. Bu arada IŞİD kim? IŞİD’de onların taşeronu değil mi?

Geçen akşam TRT-1’de “Kızıl Elma” diye bir dizi izledim. Diyor ki İsrail’lilere; IŞİD sizinkilere hiç dokunmuyor. Sizinkiler de IŞİD’e.” Yine aynı dizide Kamudaki güvenlik personellerinin cemaatteki ağabeylerine devletin özel ve gizli bilgilerini aktarmaları, onların da Avrupa ve ABD’de yapılacak işler karşılığı ABD ve İsrail kökenli işbirlikçilere bu bilgileri sattıklarını işlemişler. Yine IŞİD’e eylemci gönderen …… Efendi Hazretleri’nin de aslında Edward adlı bir ajan olduğunu senaryolaştırmışlar. Tespitler çok doğru. Star Tv’de de “Reaksiyon” diye bir dizi var. Orada da konular çok güzel işleniyor. Kurtlar Vadisi’nde de. Ne için yazıyorum bunları? TV bağımlılığından kurtaramadığınız aileleri ve çocukları en azından bu konularda uyarma adına izletebilirsiniz.

Dert ortada. Birinci Dünya Savaşı ile dağıtılan devletimiz, Devlet-i Aliye topraklarını daha da parçalamak istiyorlar. Türkiye birkaç parça, Irak parça parça. Suriye yok ediliyor. Kim yapıyor? Koalisyon Güçlerinde kim varsa. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail.. Haa şimdi bir de İran var yanlarında. Parçalayanların bir hesabı var da, parçalananların hesabı ne peki? Yani Türkiye başta olmak üzere ya da Türkler başta olmak üzere, Araplar, Acemler ve Kürtler’in hesabı ne? Cevap kanımca şöyle. Halklar birlik istiyor, parçalanmak istemiyor, emperyalizme karşı omuz omuza ve tek yürek olmak istiyorlar. Tıpkı Bedir’deki gibi. İman eksenli, Kur’anda emronulduğu gibi “TEK CEPHE”. Peki ya yönetici ve siyasiler? Onlar parça parça. Bir kısmı halklar gibi birlikten yana. Bir kısmı Irkçılık batağında çözüm arıyor. Kalan büyük kısım ise düpedüz hain ve işbirlikçi.

Apo’yu getiren Komutan (E) J. Albay şimdi İP Genel Başkan Yardımcısı H. Atilla Uğur demiş ki; “Kürt kökenli kardeşlerimize sesleniyorum, cumhuriyeti onlarla kurduk, sığınacakları yer Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.” Doğru da hangi zeminde? Selçuklu, Eyyübi, Osmanlı zemininde mi? Yoksa T.C zemininde mi?

Kürtler 1000 yıldır Türkler’le gönüllü beraberdi. Malazgirt’te dahi vardılar. İstanbul Surları önünde Fatih’le, Balkanlar’da Sultan Abdulhamid’le, Çanakkale’de Mehmetçik’tiler. İlk mecliste kurucu iradeydiler. Sonra ne oldu da bu günlere geldik? Evet, evet, İngilizler yaptı. Allah aşkına İngilizler evimizde çocuklarımızı düpedüz iğfal ederken, geleceğimizi yok ederken biz nerdeydik, ne yapıyorduk? Tecavüzcüye yardım eden evin reisi gibi geliyor bana. Çünkü 1000 yıllık beraberlik bu kadar kısa sürede bu hale nasıl geldi? Yıllardır sistem Dindar insanları, diğer kimlikleri, birleştirici temel değerlerimizi aşağılayıp dışlarken gıkı çıkmayan, hatta bu duruşun yanında durarak ülkede zulmü ve ayrılıkçılığı kalıcı hale getirenler hala yaptıklarının doğru olduğunu zannediyorlar. Maalesef birileri de “Allah, din, iman” diyerek halkımızı yanıltıp, algısını bozup dün Ergenekoncu, balyozcu diye küfrettikleri ekiplerle şimdi AKPARTİ karşıtlığı zemininde beraber hareket ediyorlar. Tüm bunlar işbirlikçiliğin, ahlaksızlığın somut göstergesi değil de nedir? Ne karşılığı?

Son olaylar Gezi’den sonra toplu bir kalkışma denemesiydi. Kan döküldü. Allah mazlumlarımıza ve şehidlerimize rahmet eylesin. Katil PKK militanının cenazesinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Lütfü Çiçek, DBP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt'e olay çıkması halinde anında müdahale edeceklerini belirterek, “Serhildanı (başkaldırı) siz bize öğrettiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin parçalanmayacağını, yıkılmayacağını biz de size öğreteceğiz.” demiş. Kutlarız kendisini. Sağolsunlar artık halkın sabrının bittiğinin Cumhurbaşkanı da hükümet de farkında. Onlar da benzer şeyleri ifade ettiler.

Daha önce de yazdım. Bu ülkede Kürt Açılımına değil, açılıma ihtiyaç var. Yeni rejim maya tutsun diye asılan, öldürülen, sürülen insanlar Kürt müydü? Elbette hayır! İskilip’li Atıflar, Şapka mağdurları, Dersimliler..

Türkiye’de kuruluştan sonraki statüko hangi dış güçlerin emri ve yönlendirmesi ile uygulandı? Aynı güçler PKK’ya dağda helikopterle yardım atmadılar mı? IŞİD’i kuran onlar değil mi? Milli değerlere dönmeye çalışan Menderes’in katilleri, Özal’ın katilleri, Merhum Erbakan’ı gömüp üzerine beton dökmeyi planlayanlar hep aynı mahfiller değil miydi?

Uyan Ülkem. Müslüman Milletimin yani Türk’ün de Kürt’ün de, Arap’ın da, Acem’in de düşmanı aynı emperyal güçlerdir. Yoksa Türk, Kürt, Arap, Acem neden birbirine düşman olsun? Emperyalizme hep beraber “DUR!” demekten başka çaremiz yoktur. Irkçılık içimize sokulan bir virüstür. Kurtulamazsak bilin ki bir daha parçalanacağız ve güçsüzleşeceğiz.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...