Siyaset kavramı insanlık tarihi kadar eskidir.
Aristo’ya göre; devlet ve toplum yönetimi ,yunan felsefecilerine göre; polis ve şehir yönetimine dair her şey, Karl Marks'a göre; konjönktür, Kapitalizme göre ise; hukuk ve adaletin dışlandığı ekonomik çıkarlardır...
Merhum Prof. Necmeddin Erbakan “Siyaset; hayırlara motor ,şerlere fren olmaktır.” derdi.
Ülkemizde siyaset farklı kesimler için farklı anlamlar ihtiva etmektedir. Bazı kimseler için komisyon, bazısı için vizyon , bazıları için ise misyon demektir. Bana göre siyasetin amacı; temeli ahlak ve adalet, ortası refah ve esenlik , tavanı ise iç ve dış güvenlik olan bir toplum ve devlet inşası olmalıdır...
Ak Parti, adalet ve refahı iki ana eksen kabul etmiş bir siyasi harekettir.13 yıllık iktidarında başarılı atılımlar, harika hizmetler yapılmış olsa da, ahlak ve adaletin tesisi ile refahın içtimai tabana yayılmasında hala ciddi eksiklikler mevcuttur.
Milletimiz 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde "herkese lazım" mesajlar vermiştir. Ak Parti'nin 7 Haziran’da oy kaybetmesinin temel iki sebep şudur; çözüm sürecinin çözülme sürecine dönüşmesi, ekonomik refahın tabana yayılamamasıdır. 7 Haziran sonrasında Ak Partinin samimi koalisyon çabaları sonuçsuz kaldı. CHP'nin restorasyon hükümetinde ısrar etmesi, MHP'nin “Hayır'da Hayır vardır” siyaseti, HDP'nin Türkiye yerine sırtını Kandil'e dayaması erken seçimi kaçınılmaz kıldı.
Siyaset, milletin ne dediğini anlama ve gereğini yapma sanatıdır. Siyasiler bu okumayı iyi yapabildikleri ölçüde muvaffak olabilirler. Ak Parti, 7 Haziran’da milletin mesajını iyi okumuş olmalı ki 1 Kasım seçiminde sonuç umulandan daha iyi oldu. Millet ,Ak Parti’ye %49.5 'luk bir kredi verdi...
1 Kasım seçimleri milletimizin %85.3 lük bir rekor katılımıyla gerçekleşti. Seçmenin siyasi tercihi % 97,5 oranda meclise yansıdı. Bu fevkalade bir sonuçtur. Ama asıl dikkat çeken sonuç Doğu ve Güneydoğu bölgesinden geldi. 7 Haziran seçiminde Doğu ve Güneydoğu’da baraj korkusu ve çözüm süreci vardı. PKK ‘nın bu süreci suistimal edip sözde ‘özyönetim’ adı altında şehirleri ele geçirmeye çalışması ve artan terör saldırıları bölge halkını 1 Kasım’da Ak Parti’ye sevk etmiştir. Bu iki bölgede yediyüzbin oy Ak Parti’ye kaymıştır.Bu %30 ‘luk bir oy artışı demektir.
Sonuçlar diğer partiler açısından ise tam bir hezimettir. CHP ve MHP doğu ve güneydoğuda hiç yoktur.Ülkenin birlik ve bütünlüğünü temsil görevi Ak Parti’dedir.
CHP Kemalist ideoloji ile milletten ancak % 25 karşılık bulabileceğini anlamalıdır. Türkiye Partisi olmak için yerlileşmesi gerekmektedir.
MHP hiçbir zaman tek başına iktidar olamayacaktır. MHP’yi iktidara taşıyacak tek seçenek koalisyondur. 7 Haziran tablosunda Ak Parti ile koalisyonu reddedip HAYIR siyaseti güden Bahçeli’nin tutumu anlaşılamamıştır. Seçmen , Bahçeli’yi bu anlamsız tavrından dolayı cezalandırmıştır. HDP’nin Türkiye Partisi olma iddiası 7 Haziran akşamına kadar sürmüştür. Akabinde terör örgütünün sözcüsü ve hamisi olma rolüne geri dönmüştür. Bölge halkının yüklediği siyasi taleplerin mecliste temsil görevini bırakıp, terörün sözcüsü olmaya mukabil halk 1 Kasım’da gereken cezayı kesmiştir.
Partiler ,milletimizin mesajını iyi okumalıdırlar. Millete rağmen siyaset dönemi kapanmıştır. Milletin ne dediğine değil birtakım mihraklara göre hareket eden siyaset bu ülkede artık prim yapmamaktadır. Ak Parti’nin, kucaklayıcı siyasete devam etmesi halinde kimlik siyaseti yapan partiler, marjinal seviyeye inecektir. Gidişat bunu gösteriyor. Hedef ; milletten % 60 destek almak olmalıdır. Kısaca bu seçim yerli ile yersiz olan partilerin seçimi olmuştur. Millet yerliyi tercih ederek geleceğine sahip çıkmıştır. Elhamdulillah.
