Salı, 23 Şubat 2016 13:44

RUSYA, SURİYE’DE ABAD OLUR MU?

Sovyetler,24 Aralık 1979 ‘ta Sosyalist Kabil Hükümetinin resmi talebi,Sovyet lider Leonid Brejnev’in emri  üzerine Afganistan’ı işgal edip,ilk olarak Devlet Başkanı Hafızullah Amin’i öldürüp yerine Babrak Karmal’ı başa getirmişti.Yaklaşık on yıl kaldıkları Afganistan’da Kabil’in bir kısmı hariç  kırsalda asla hakimiyet kuramamışlardı.

        Çünkü; Afganistan, eski  Sovyetler Birliğinin güney sınırında yer alan,zorlu coğrafyaya, inatçı ve inançlı halka sahip bir ülke idi.

        Afgan savaşı, Sovyetlerin Wietnam’ı olarak adlandırılır.İkinci dünya savaşından sonra girilen en büyük savaş olma niteliğine sahiptir.Bu savaşta ; 1,5 milyona yakın Afganlı İran ve Pakistan’a sığınmak zorunda kalmış, yüzbinlercesi ise katledilmişti.

        İlk başlarda dağınık olan direniş sekiz İslami cephenin bir çatı altında toplanması ile üstünlüğü ele geçirmişti.

        Sovyetler , 10 yılın sonunda 15 bine yakın asker , 451 uçak, 2.500’e yakın tank , yüzbinlerce yaralı ve psikolojisi bozulmuş askerle kuyruğunu kıstırıp geri çekilmek zorunda kalmıştı.

        1989 yılına gelindiğinde GORBAÇOV Sovyet İmparatorluğu’nun çöküşünü ilan etmişti.

        Gelelim bugüne;

        Rusya,petrol fiyatlarının dibe vurması başta olmak üzere bozuk ekonomisine, halkın yılgınlığına,moral değerlerdeki çöküşe rağmen emperyal pastadan pay kapma telaşı ile Kırım ve Doğu Ukrayna’nın ardından Suriye macerasına atıldı.

        Peki Rusya Suriye’de ne arıyor?

        Şu muhakkak ki Rusya, Suriye ve çevre coğrafyada daha etkin olmak istiyor.

         RUS-SURİYE ilişkileri soğuk savaş yıllarına kadar uzanır. Bu ilişkinin ana damarı silah satışıdır.       Suriye, silah ve yedek parça ithalatının yüzde 71’ini Rusya’dan, Rusya’nın dünya silah ihracatının yüzde 37 si ise Suriye’yedir.Dolayısıyla Suriye Rusya için iyi bir silah pazarı ve stratejik öneme sahip bir ülkedir.

         Diğer bir önemli husus ise ; 2008 yılında Rusya ve Suriye deniz kuvvetleri arasında imzalanan anlaşma ile Tartus limanı Ruslar için kalıcı bir üs haline gelmiştir. Rusların kendi toprakları dışındaki en modern deniz üssü Tartus’tur. 10 savaş gemisini barındırabilecek kapasiteye sahip olduğu ifade edilmektedir.

        Rusya ,bu üsten Akdeniz,Kızıldeniz ve Hint okyanusunu kontrol etmeyi hedeflemektedir.

        Diğer önemli bir husus ise Petrol sevkiyatıdır.

        Katar, Suriye üzerinden Avrupa’ya doğalgaz boru hattı inşa etmek istemektedir.Bu gerçekleştiği takdirde ,Rusya Avrupa pazarını kaybetmekle karşı karşıya kalacaktır.

        Suriye inkılabının başlaması ile köşeye sıkışan ve batı tarafından yalnız bırakılan ESED çareyi Rusya ,İran,Çin eksenine teslim olmakta buldu.Bu çerçevede her üç ülke ile de askeri anlaşmalar imzaladı.

        İslam dünyasının sözüm ona emperyalizme en karşıt ülkesi görünen İran, putperest Esed ,ateist  Kürt ve Ruslarla çirkin ittifaklara girdi. Rusya sürekli havadan kısmen karadan , İran ise karadan fiili destek veriyor.

        Rusya’nın hava saldırıları nihai sonuç getirmeyecektir. Karadan destek verdikleri ise Hama ,Humus ve Lazkiye’de ki kara güçlerinden anlaşılmaktadır.

        Kara savaşları bir ordunun gerçek yeteneğini ortaya çıkarır. Savaşın kaderini kara savaşları belirleyecektir, görünen o ki her gün her iki ülkenin de kayıpları olmakta, onlarca cenaze ülkelerine gönderilmektedir.Lakin,bu durum halka yansıtılmamaktadır. Çünkü İran ve Rusya’da basın özgür değildir.

        Kanaatim odur ki; Rusya Afganistan’dan ,İran ise Irak savaşından yeteri kadar ders çıkarmamıştır.Yıllar sürecek bir maceranın içine sürüklendiklerinin farkında değiller.

        Kullandıkları yol ve yöntemler Suriye’yi onlara yar etmeyecektir.Çünkü zulüm ile abad olunmaz. Onca yıkılan şehir ve altında kalan müslümana rağmen ,kazanan Özgür Suriye direnişi olacaktır.

        Putin ve işbirlikçi Perslerin akibeti diğer zalimlerinkinden farklı olmayacaktır. 

        İnşaAllah.

Nejat ÖZDEN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...