Cumartesi, 24 Şubat 2018 19:51

ABD’nin Askeri Şirketleri ve Türkiye

Türkiye’nin Suriye sınırında terörden arındırılmış bölge oluşturma amacıyla devam eden Zeytin Dalı Operasyonu yeni mevziler kazanılarak sürdürülüyor. Çatışmalarda öldürülen iki bin civarında terörist arasında çok farklı ülkelerden gelenlerin de yer aldığı görülür. SDG (PKK) saflarında Türkiye’ye karşı silahlandırılan bu teröristler kimlerdir? Kimler tarafından nasıl bu bölgeye getirilmiştir?  Amaçları nelerdir? Beşşar Esad 2011 yılında Suriye’de demokratik yollarla haklı isteklerini dile getiren halka ateş açarak iç savaşı başlattı. İç savaşta oluşan otorite boşluğundan yararlanan DAEŞ ve PKK kendilerine kurtarılmış bölgeler ilan ettiler. DAEŞ terör örgütü bahanesi ile ABD bölgeye geldi ve yerleşti. ABD dünyada terör örgütü olarak tanınan PKK ile ittifak yapamayacağından ismini Suriye Demokratik güçleri (SDG) olarak değiştirdi ve onlara beş bin tır dolusu silah verdi. Ancak PKK teröristlerin yüksek teknoloji ile üretilen zırhlı silahları, tank ve uçaksavarları kullanabilmeleri için eğitici ve kullanıcı profesyonel askerlere ihtiyaçları vardı. ABD dünyanın farklı ülkelerinde askeri hizmetler veren şirketleri ile anlaşarak onları bu bölgeye getirdi. Bu askeri şirketler ABD’nin yasalarına göre kurulmuş ve yıllardır ABD’nin emperyalist amaçlarına hizmet eden kapitalist anlayışlı şirketlerdir. Bu askeri şirketler Suriye’de de aynı amaç ve anlayışla Türkiye’ye karşı PKK teröristlerinin yanında yer aldılar ve onları eğittiler. ABD’nin askeri şirketlerinde yer alan ve PKK teröristleri ile Türkiye’ye karşı silah kullanan paralı askerlerin teröristlerden farkı yoktur. Kim teröristlerle birlikte bulunursa teröristtir, onlar da paralı teröristtir. Bu paralı teröristler teröristlerin safında yer aldıkları için ABD şirketlerinden para almaktadırlar. Bu para ABD askeri şirketlerinin barış bölgesinde kendi elamanlarına verdiklerinden daha yüksektir. Rütbelere göre değişmekle beraber en düşük ücretin aylık yedi bin dolar olduğu ifade edilmektedir. ABD askeri şirketleri bu yüksek ücretle ve özgürlük savaşçıları (!) adı altında Suriye’de savaşacak paralı terörist bulmada zorlanmadı. İngiliz,  Hollandalı,  İspanyol, Çin vb. ülkelerden elemanlar buldu. Ancak Mehmetçik karşısında yenilerek etkisiz hale getirilmeleri ile durum değişti. Paralı teröristler can korkusu ile ABD askeri şirketlerinden ayrılarak ülkelerine döndüler ve dönüyorlar. Yapılan röportajlarda paralı teröristler Türk ordusunun ölüm makinası olduğunu ve yenilmesinin mümkün olmadığını da ifade ediyorlar. PKK saflarında savaşarak suç işleyen paralı teröristlerin bilindiği halde ülkeleri tarafından yargılanmayıp cezalandırılmamaları da oldukça düşündürücü. Ancak bölgede öldürülen paralı teröristlerin cesetlerinin bazılarının aileleri tarafından bile kabul edilmeyerek sahipsiz bırakılması insanlık adına umut verici bir gelişme.

Bölgede savaştırılmak üzere kandırılan Kürt kökenli gençlere ödenen ücretin aylık yüz dolar olduğu ifadelerden ortaya çıktı. Suriye’de bağımsız bir Kürt devleti kurulacağı yalanı ile ayda yüz dolar verilerek kandırılan yaşları on dörde kadar inen kişiler Türkiye’ye karşı savaştırılıyor. ABD kendi askerleri ölmesin diye emperyalist emelleri doğrultusunda hem askeri şirketlerinin paralı teröristlerini hem de bu şirketlerinin taşeronu olmuş PKK teröristlerini kullanmaktadır. ABD’nin bölgede bulunan zengin petrol kaynaklarına sahip olmak ve ikinci bir İsrail kurmak sevdası ile askeri şirketleri ve onun taşeronu PKK ile giriştiği hamleleri sonuçsuz kalınca yeni senaryo Suriye rejim destekli PKK üzerine kuruluyor. Hangi senaryo olursa olsun, terör güçleri ve senaristlerinin milletimizin vatan sevgisi, ordumuzun demir yumruğu ve devlet adamlarımızın çelikten iradesi karşısında kar gibi erimeye mahkumdur.

28 ŞUBAT SÜRECİ

Bugünlerde 28 Şubat sürecinin 21.yılını idrak ediyoruz. Ülkemizde 1997 yılında post modern darbe ile 54. hükümet yıkılmış tahribatı yıllarca sürecek siyasi, sosyal ve ekonomik yıkımlar oluşmuştu. Post modern darbenin askeri sorumluları 11 yıldır devam eden mahkemede hesap veriyorlar. Ankara 5. Ağır ceza mahkemesinde devam eden duruşmalarının sayısı 102’yi buldu. 103 kişinin yargılandığı davada savcı 60 kişinin müebbet hapsini istedi. Bursa’da bulunan bazı STK başkanlarından da oluşan 42 kişilik heyet Bursa Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) önderliğinde bu duruşmaya katıldı. Duruşmaya katılan ekip Bursa milletvekilimiz ve Başbakan yardımcımız Sayın Hakan Çavuşoğlu, Bursa milletvekilleri Muhammet Müfit Aydın ve Osman Mestentarafından kabul edildiler. Kendilerine ev sahipliklerinden ve gösterdikleri ilgilerinden, Bursa Büyükşehir Başkanımız Alinur Aktaş’a verdiği desteklerinden dolayı teşekkürü borç biliriz. 28 Şubat’ların yaşanmaması için milletimizin 15 Temmuz’da olduğu gibi milli iradesine sürekli sahip çıkacağına hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak 28 Şubat sürecinin unutulmaması ve unutturulmaması hepimizin görevi… 28 Şubat süreci en acı yüzünü pilot bölge olarak seçtiği Bursa’da gösterdi. Bursa’da diğer illerde olduğu gibi devlet kademesinde görev alıp 28 Şubat sürecinin ucubesi Batı Çalışma Grubunun ( BÇG ) kanunsuz talimatlarını emir telakki eden sorumlularının hiçbiri yargılanıp cezalandırılmadı. Dönemin valisi Orhan Taşanlar ve dönemin üst bürokratları, medya patronları ve kalemşörleri ne zaman yargı karşısına çıkarılacak? Ne zaman sorgulanacak?Hakları gasp edilen ve zulme uğrayanlar bu soruların cevabını bekliyor.

Bursa’mızı ziyaret edip sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile görüşen TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı İstanbul Milletvekili Sayın Ravza Kavakçı Kanve Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Sayın Emine Yavuz Gözgeç 28 Şubat süreci ile ilgili bir komisyonun TBMM’de kurulduğu bilgisini verdiler. Kendilerine ve ilgilerine adalet konusundaki duyarlılıkları için teşekkür ediyoruz. Görülüyor ki 28 Şubat dosyası batı çalışma grubu davası ile kapanmayacak, dava sonuçlarına göre yeni dosyalar açılacak.

Vatan savunmasında ve hak arayışında ben de varım diyen kahramanlara selam olsun…

Mehmet İnkaya

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...