Pazartesi, 23 Aralık 2019 11:06

Türk Milli Gücü, Çevre ve Libya

Türkiye, Türkiye’den ibaret değildir.

Millî güç, Bir devletin millî menfaatlerini sağlamak ve millî hedeflerine ulaşmak için kullanabileceği maddî ve manevî unsurların tümüdür.

Millî Güç unsurlarının; politik, ekonomik, askerî, coğrafî, demografik, psikososyal ve kültürel, bilimsel ve teknolojik güç olmak üzere yedi grupta toplanması genel kabul görmektedir.  Ancak şu da unutulmamalıdır! Milli Gücün tek bir kaynağı vardır ki O’da milletin kendisidir. Millî güç unsurları, bir büyük sistemin ayrılmaz parçalarıdır. Unsurlardan herhangi birisinde oluşabilecek bir yetersizlik, “zincirin en zayıf halkası” kuralı uyarınca, toplam millî gücü zayıflatır.

Bu günlerde herkes Milli ve yerli kelimeleri ile kendi cephesini, siyasetini süsleme derdinde. Peki, nedir Millilik ve Yerlilik?

Millilik, Milletimizin İmanı başta olmak üzere, tarihine, tarih ve coğrafyanın dayattığı yükümlülüklere ve mirasa, Medeniyet değerlerine, kendi ahlak ve töresine bağlı olarak yaşamasıdır.

Yerlilik ise, bir toplum ve kişilerin; Ülke, devlet ve Milletimizin büyük menfaatleri için kendi imkânlarını geliştirmesi, dışa bağımlılığa karşı tedbir alarak üretmesi, zenginlik elde etmesi, güçlenmesidir.

İnsanlar tanımlarda genel olarak çatışmıyorlar. Şeytan ayrıntılara fitne sokuyor. Millilik ve yerlilik sınırlarımız nereler? Burada sorun var.

“Sudan’da, Libya’da, Katar’da ne işimiz var?” diyorlar.. Bu saydığımız topraklar nereler? 100 yıl önce Batılı emperyalistlerin işgal ettiği Devlet-i Aliye toprakları değil mi? Bu topraklardaki insanlarımız da bizimle birlikte Kurtuluş Savaşları yapmadılar mı? Katar Emiri’nin dedesi Osmanlı ile birlikte olup, torunlarına “Türk Milleti nerede ise siz de oradasınız.” demedi mi? Anadolu’da ABD emperyalizmine kafa tutmak kolay. Ama merkezden uzakta Katar’da, Libya’da, Sudan’da kolay mı Anayurt Türkiye’ye bağlı olmak?

Libya kurucusu Sunusi Ailesi, İstiklal Harbimize katılmış ve madalyalı bir aile değil mi? Sözde Atatürkçüler M. Kemal’in Trablus’ta Gazi olduğunu hatırlamak istemiyorlar nedense.. Şeyh Sunusi, Anadolu’ya yardıma gelirken M. Kemal Paşa’ya yazdığı mektupta, “Başı ve gövdeyi kurtaralım, sonra da diğer uzuvları kurtarır, Anayurt’a bağlarız.” dememiş miydi?

Ya Sudan! Buradaki kanaat öncüleri de İngiliz Gevuru işgalcilerle savaşırken şehid olmadılar mı? Neden peki? Osmanlı ve Hilafet’e canları pahasına bağlı değiller miydi?

Ya Yemen? 1924 yılında düşmanı kovup Ankara’ya mektup yazıp “Buraya Vali atayın.” demediler mi?

İstiklal harbimize, Hindistan (Pakistan), Orta Asya Müslümanlarının para yardımlarını hatırlayın. Artan para ile harpten sonra İş bankası kurulmadı mı? o dönem Hilafeti yani Osmanlı’yı yani Türk Devleti’ni kurtarmak için dünyanın her yerinde Hilafet hareketi cemiyetleri kurulmadı mı?

Hindistan İslam Cemiyeti, 5 Ocak 1921’de Lloyd George’a verdikleri muhtırada: “Londra, Türk meselesinin bir İslam meselesi olduğunu unutmamalıdır. Yüzyıllardır İslam’ın gururu onların elindeydi, bu şeref için şehit verdiler. Şimdi de Anadolu’da yaşlı-genç, kadın- erkek demeden aynı mücadeleye hazırlanmaktadırlar” deniliyordu. Düşünün…

Peki, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna M. Kemal Paşa’ya Seyf-ul İslam “İslam’ın kılıcı” diye destek veren, emperyalistlerce katledilen Müslüman Ülkelerin kurtuluşuna sizin katkınız oldu mu?

“Arap bizi arkadan vurdu.” Yalanını söyleyenler, sizi arkadan vuran Arap Suud Ailesi ve avenesi (S. Arabistan) bakın Katar’la hala üstü örtülü senin tarafında olduğu için savaşıyor. Sen de Millilik, Yerlilik deyip Katar’ı dışlıyorsun öyle mi? Öyleyse ya cahilsin ya da hain… Kusura bakmasın kimse.. Katar’ın haritadaki yerini bilmeden, kendi devlet ve milletinin 100 yıllık tarihini bilmeden sana ahkam kestirmez bu millet..

Ya Türk Cumhuriyetleri?

Demek ki; Millilik ve Yerlilik sınırlarımız Osmanlı’nın en geniş sınırları ile Bağımsız Türk Devletleri’nin birleşmesi ile ortaya çıkan coğrafyadan geçiyor.

Diyorlar ki; Tank Fabrikası’nı Erdoğan Katar’a sattı…

Burası yıllarca Koç Grubu’na tahsis edildi Altay Tankı için. Sonuç? Peki, bir tank fabrikası vardı da “Neden 1960’lı yılların tanklarını İsrail’e modernize ettirdiniz?

Katar sermayesi Türkiye’ye giriyor. Peki, İngiliz ya da ABD gevuru Katar’ın parasını ülkelerine götürünce siz kına mı yakacaksınız? ABD ve Batı sizi ve kardeş topraklarını boğazlarken neden “gık!” bile demezsiniz?

Bir ahmak gazeteci diyor ki; “Katar içişlerimize karışıyor.” Böyle bir cehalet ülke Tv’lerinde her gece.. Aziz Milletim Katar’ı emperyalistlere karşı, kuklaları olmuş Körfez Ülkelerine karşı siz koruyorsunuz. Neden mi biz? Çünkü biz borçluyuz. Oraları koruyamadık, emperyalist tecavüzcülere bırakmak zorunda kaldık. Şimdi biri çıktı. Birlik olmak için Aziz Milletimizin ve Ümmet-i Muhammed’in önüne düştü. R. Tayyip ERDOĞAN..

Birlik ve karşılıklı bağımlılık oluşturmak zorundayız. Yarının büyük Türkiye’sini yatarak mı kurmayı planlıyorsunuz? Doğru siz Batı’nın yalakası, sünepesi ve ucube ama laik (nasıl bir şeyse bu laikliğiniz) yaşamak istiyorsunuz. Kusura bakmayın biz özgür, güçlü ve etkin bir ülkede Büyük Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bunun bedelini de elbette ödemeye hazırız.

Burada bir tanımdan söz edeceğim size; “İRADE KATSAYISI” Biz buna; “Ortak irade/Milli Kararlılık Katsayısı” demeyi uygun gördük. Halkın birlik ve beraberlikle, Milli Değerlerine bağlı yaşama azim ve kararlılığı.

Bu gün Türkiye güçlendikçe hem kendi halkını hem de çevresindeki kendisine müzahir halkın kendi öz güvenini artırmıştır. Düşünün.. Lübnan’da yönetimin adaletsizliklerinden bunalan insanlar sokağa dökülüyor. Türkiye ve ERDOĞAN sloganları atıp, Fransa’ya küfrediyor. Siz bunu anlayabiliyor musunuz?

Libya’yı destek kararı çıkıyor TBMM’nden. Bakıyorsunuz Libya’da şehirler seferberlik ilan edip, emperyalistlerin köpeklerine karşı ayağa kalkıyor. Neden mi? çünkü Türkiye’nin kendilerini yalnız bırakmayacağını hissettiler.

Bu insanlar bizim kadar Milli değiller mi?

Halkın güvenini tetikleyen birkaç amil vardır.

Birincisi, Kendi değerler sistemine bağlılığı ve cesareti. 15 Temmuz İhaneti’ni böyle durdurdu halkımız. Okumuşlarının ve devlet ricalinin çoğu “Dur bakalım ne olacak.” riyakârlığı ile sonucu sinmiş beklerken.

İkincisi, toplumdaki ortak kanaatin aynı yönde güçlü olması. Şu anda Medeniyet Coğrafyamızın insanları çoklukla aynı düşüncededir. Aynı temel dinamiklere ve İmanına bağlıdır.

Üçüncüsü, Lider..

Şu anda R. Tayyip ERDOĞAN’ı tüm Medeniyet Coğrafyamız Lider olarak görmektedir. İşaretine bakan yığınlar olduğunu bilinmelidir. Bu yönü ile R. Tayyip ERDOĞAN, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük Milli Güç Unsurları’ndan biri olmuştur.

Özet, Katar, Sudan, Libya, Kazakistan, Azerbaycan, Irak, Yemen, Bosna, Kafkasya, Tataristan vd. bizim Medeniyet Coğrafyamızdır.

Macaristan diyor ki, “Biz Kıpçak Türkleriyiz.”

Moğolistan’ın Moskova Büyükelçisi “Moğol diye bir millet yok, biz Türküz.” diyor.

Pakistan, “Türkiye’nin emrindeyiz.” diyor. BM’de “Türklerin atom bombası yok zannetmeyiz, bizim olan her şey onların!” diyor.

Katar, her şeyiyle yanınızda. Geleceğini, hayatını ortaya koymuş bir irade var orada.. düşünün S. Arabistan aralarına kanal kazıp, Katar’ı anakaradan fiziki olarak dahi koparmaya kalkmadı mı?

Azerbaycan, emperyalizmin ve Rusya’nın ortak kıskacında inlerken bile tüm yatırımlarını sizinle yapıyor, size yöneliyor…

Kuzey Afrika Ülkeleri’nde hem dindaşlarınız var hem de Türk Keneşi’nde Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği 10 milyonun üzerinde kandaşlarınız..

Siz, sizi Anadolu’ya hapsedenlere MANKURT’un kendisini tutsak eden deve derisine sarıldığı gibi sarılıyor ve kurtarıcı zannedip, ananız olan değerler sisteminizi okluyorsunuz. Gelecek kuşaklar sizin bu ahmaklığınızı ihanet olarak değerlendirip size lanet edecekler.

Aziz Milletim..

Büyük düşün. Hödük adamların tuzak dolu, arkası ihanet olan sözleri seni yanıltmasın.

Sen büyük bir tarihin, uçsuz bucaksız bir medeniyetin evladısın.

Son Düzenlenme Pazartesi, 23 Aralık 2019 11:08
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki Muammer Pazartesi, 30 Aralık 2019 23:23 yazan Muammer

    Tebrik ve Teşekkürlerimleee..

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...