Hz.Ali (r.a.) ve Günümüzde Bir Tiyatrocu

Prof.Dr.Mustafa NUTKU

OLAY: 1 - Hz.Ali (r.a.) bir savaşta göğüs göğüse döğüştüğü düşmanını yere yıkmış; kılıcını kaldırıp ona son öldürücü darbeyi vuracağı sırada düşmanı onun yüzüne tükürünce, onu öldürmekten vazgeçmiş. Bunun sebebini soran düşmanına: “- Ben seni Allah için öldürecektim; sen son anda yüzüme tükürünce, nefsimin de bu fiilime karışmış olabileceği endişesiyle, seni öldürmekten vazgeçtim.” demiş.

OLAY: 2 – Günümüzde, ülkemizdeki  bir tiyatrocunun bir günlük gazetemizde, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı” adlı savaşta yukarıda bahsedilen olayda Hz.Ali’nin davranışının tam aksi bir davranışını itiraf ile, “şecaat arzetmeğe çalışırken sirkatini söyleyen merd-i kıptî” gibi beyanda bulunması ise, Yunanistan’la Türkiye arasında bir mini krize yol açtı.

O tiyatrocumuz, 1974 teki o savaşta, elleri bağlı halde bir Rum askerini buluyor, yanına yaklaştığında yüzüne tükürünce onu alnından vuruyor. Ve sonra da 34 yıl önceki bu fiilini gazetede açıkça savunuyor: “- Sana hakaret edene ne yapacaksın, savaş bu . Onu alıp götürecek halimiz yok.”(?)

Elleri bağlı halde bulduğu (Hz.Ali gibi göğüs göğse çarpışırken yere yıktığı değil!) bir savaş esirini öldürmenin savaş suçu olduğu dile getirilince de telaşlanıp, ertesi günü verdiği bir beyanatla o itirafını tevile çalışıyor ama, nafile. Mürur-u zamanı olmayan bu savaş suçu ile yargılanması gerekiyor.

Bu iki zıt olay, gerçek İslâm’ın öğrenilmesi, öğretilmesi ve yaşanmasının ehemmiyetini vurguluyor.