Perşembe, 10 Ocak 2008 10:45

Asker siyasetçi ilişkileri ve seçimler

Asker siyasetçi ilişkileri ve seçimler

 

Vehbi Horasanlı

 

Beş yıllık AK Parti iktidarından gördük ki, siyasetçiler askerlerden hâlâ çekinip korkuyor. Hatta milletvekili aday listeleri açıklanırken YAŞ’zede adayların elenmesi ve Genelkurmay Başkanının Cumhurbaşkanına karşı yaptığı nezaket kurallarına aykırı davranışlara karşı sessiz kalmak gibi davranışlar askerlerle olan ilişkilerde bu partinin tavrını belirgin bir şekilde gösteriyor. Kısaca Başbakan Erdoğan ve ekibi askerlerden çekindiğini hiç saklamıyor.

“Havlamayı bilmeyen köpek sürüye kurt getirir” diye bir söz vardır. Benim anlatmaya çalıştığım da bu söze paralel olarak yönetme becerisi konusudur. Eğer askerlere komuta etmesini beceremezseniz bu sefer askerler size komuta etmeye başlar.

Türk siyasi hayatına askerlerin defalarca müdahalesi ülkemizi çok kötü olarak etkilemiştir. Ekonomiden dış politikaya, AB’ye giriş sürecinden özgürlükler konusuna kadar o kadar çok kayıp yaşanmıştır ki teflisi için uzun yıllar geçmesi gerekmiştir. Bu arada eller aya giderken biz yaya kalmışızdır.

Hiç unutmam Güney Kore’ye gemi almak için gitmiştim. Bu ülke son 25 yılda o kadar hızlı kalkınmıştı ki kaybettiğimiz yılların kıymetini ancak bu şekilde fark edebilmiştim. Hâlbuki Kore, 25 yıl önce bizden çok gerilerde idi. Kişi başına gelirden tutun da sanayileşme bakımından daha emekleme dönemini yaşıyordu.

Asya kaplanları ile birlikte ekonomik ve sosyal alanlarda o kadar hızlı gelişmeler oldu ki biz bunları fark edemedik bile.

Gerçek irtica yani gericilik, askerlerin siyasete müdahalesi ile olmaktadır. Yeniçeriler de “istemezük” diyerek yüzyıllarca önce isyan eder devletin altını üstüne getirirdi. Ne çare ki Türk Milletinin kaderinde askerlerin müdahaleleri hep olagelmiştir. Ama atalarımızın dediği gibi bunun sebebi daima havlamasını bilmemektendir.

Genç Osman, Lehistan (Polonya) Seferi esnasında askerlere çeki düzen vermesi gerektiğine inanmıştı. Fakat gençliği yüzünden işi beceremedi. Askerler kendisinden önce davrandı ve bir anda kendisini Yedikule zindanlarında buluverdi. Hâlbuki Yavuz Sultan Selim, askerlerin İran Seferi esnasında isyan ettiklerini görünce liderlik vasfını konuşturup “savaştan korkanlar karılarının yanına dönsün, ben onlar olmadan da sefere devam edeceğim” diyerek hitabeti ile askerleri kontrol altına almasını bilmişti. Buradaki isyan hiç de küçümsenemezdi zira Padişahın otağına kurşun güllesi atılmıştı.

Neredeyse geçen 500 yıla rağmen pek bir şey değişmedi. Askerler çoğu zaman ABD’nin etkisi ile demokrasiyi askıya aldılar. Tabi bu esnada devleti kene gibi kemiren sivil bürokratları daima yanlarında buldular. Hatta ordu + CHP = İktidar formülü sık sık konuşula geldi.

Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik bir de bakmışız ki arpa boyu yol gitmişiz. Aynen masallardaki gibi demokrasi yolunda da arpa boyu yol gidebildik.

Üzülerek şunu söyleyebilirim ki AK Parti iktidarı ile arpa boyu kadar bile özgürlük, insan hakları gelişmesi olmadı. Bu iktidar döneminde demokrasi o kadar örselendi ki 10 yılda bir olan müdahaleler ayda bire indi.

Şimdi yeni hükümet kuruldu ve Cumhurbaşkanlığına Sayın Gül seçildi. En büyük özgürlük ihlali olan “eğitim özgürlüğü” konusunda yapılacak icraatlar çok önemli. Artık “cumhurbaşkanı engelliyor” bahanesi de yok.  Eğer umursamazlık hâkim olur ve yine “bana ne” politikaları uygulanırsa hükümet bilsin ki halkımızdan okkalı bir tokat yer. Ecevit ve Bahçeli’nin başına gelenlerden Sayın Erdoğan ders almalıdır.

Laiklik, dinsizlik gibi yorumlanır oldu. Kızlar okulda namaz kılıyor diye olay çıkarıldı. Küçük bir tepki bile gösteremeyen hükümet, din ve vicdan özgürlüğü konusunda artık daha duyarlı hareket etmek zorundadır.

Son Düzenlenme Perşembe, 10 Ocak 2008 10:51
Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...