Cuma, 21 Ekim 2022 14:22

Cenevre Sözleşmesi’ni Dürümlü’de anlat!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, terör örgütü PKK’nın kanalında katıldığı programda, Türk Silahlı Kuvvetlerini ‘kimyasal silah’ kullanmakla suçladı. 

Irak’ın kuzeyinde düzenlenen operasyonda öldürülen 17 teröristle ilgili konuşan Fincancı, teröristlerin cesetlerini incelediğini söyleyerek, “Daha önce de incelemiştim. Sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan birisi kullanılmış durumda” ifadelerini kullandı. 

“Uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi kapsamında böyle bir iddia ortaya çıktığında nasıl bir araştırma yapılacağı da Minnesota Protokolü’nün ilkelerinin ele alınması gerekiyor” diye konuştu.

Bir defa baştan söyleyelim..

Kimyasal silah, biyolojik silah, nükleer silah vs..

Bunların tamamını kullanmak insanlık suçudur. NOKTA!

 

Hiroşima ve Nagazaki’ye kim nükleer bomba attıysa Allah belasını versin.

Halepçe’de kim kimyasal silah kullandıysa, kim temin ettiyse, hangi ülke ürettiyse hesabı sorulsun.

Ama Türkiye’yi ve Türk Silahlı Kuvvetlerini kimyasal silah kullanımı ile ilişkilendirmek kabul edilemez.

TSK’nin kimyasal ya da biyolojik silah envanteri yok!

 

Türkiye’nin de tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler var..

NATO gibi envanterimizdeki vidayı dahi bilen ve takip eden teşkilatlara rağmen bu tür silahları bulunduramazsınız.  

Hal böyleyken, adının önünde “Türk” ifadesi bulunan bir teşkilatın başkanının sarf ettiği sözleri nereye koyacağız?

Dedik ya reddediyoruz, asla kabul etmiyoruz, bu bir iftiradır diyoruz, TSK kimyasal silah kullanmaz, kullanmamalı da ama sizin aklınıza Cenevre Sözleşmesi neden sadece Türkiye söz konusu olunca geliyor?

Önce bunun izah edilmesi gerekmez mi?

Mesela 2016’da Diyarbakır’ın Sur ilçesi Dürümlü mezrasında, PKK’lılar 15 ton patlayıcıyı taşıyan kamyonu havaya uçurdu. 

 

16 köylü paramparça oldu.. 

Köylülerden geriye kalan ceset parçaları bir market poşetine sığdırıldı. Tabutlarında ağırlık oluşsun diye içine taş koyuldu.

Cenevre Sözleşmesine uygun bir katliam mı bu Şebnem hanım?

Neden sesiniz çıkmadı?

PKK’nın şehir yapılanması 10 Kasım 2016 tarihinde Derik Kaymakamı Muhammed Safitürk’ün makamına bomba koyup patlattı.

Kaymakamımız paramparça oldu..

Bu iğrenç cinayet Minnesota Protokolü’ne uygun mu Şebnem hanım?

Diyarbakır’ın Kulp ile Lice ilçesi arasındaki Yapraklı Köyü yakınlarında yolu kesen silahlı bir grup PKK’lı, durdukları araçtakilere kimlik kontrolü ile örgüt propagandası yaptı. 

Bu sırada Kulp’tan Diyarbakır yönüne gelen ve Manisa plakalı bir otomobili kullanan ve Kulp ilçesi Toplum Sağlık Merkezi’nde sorumlu doktor olduğu öğrenilen Abdullah Biroğul, PKK’lıların yol kestiğini görünce geri dönüp aracıyla birlikte kaçmaya çalıştı. 

Aracın geri döndüğünü gören PKK’lılar uzun namlulu silahla ateş açtı. Açılan ateş sonucu kurşunların isabet etiği Abdullah Biroğul, olay yerinde hayatını kaybetti. 

Biroğul’un cenazesini almak için olay yerine hareket eden 112 acil servis ekiplerine de ateş açıldı. Onlar da alana giremedi. 

Saldırıdan saatler sonra olay yerine gidebilen Lice ilçesi 112 Acil Servis ekipleri tarafından Biroğul’un cenazesi olay yerinden alınarak Lice’ye götürüldü.

Sessiz sedasız defnedildi doktor arkadaşımız..

Bu kahpe cinayet Cenevre Sözleşmesi’ne uygun mu Şebnem hanım?

15 ton bomba ile insanları kıymaya çevirmek uluslararası bir suç değil mi Şebnem hanım?

Aybüke öğretmeni hatırladınız mı Şebnem hanım?

Aybüke öğretmeni katledecek kadar şerefsizleşen bir yapının ağzına mı bakacağız?

Onlara mı inanacağız Şebnem hanım?

CHP yönetimi de, medyası da, sağlık sisteminin içindeki militanları da sessiz..

Ağızlarını bıçak açmıyor!

TTB’nin başına getirdikleri şahsın iftirasına kulak tıkıyorlar.  

Peki, Şebnem Korur Fincancı’yı Türk Tabipler Birliği Başkanı yapan kim?

Sadece onlar mı?

Dost acı konuşur!..

CHP’liler diyoruz ama en az onlar kadar bizim arkadaşlarımızın da katkısı var. 

Canla başla mücadele edenler müstesna tabi, sözüm onlara değil ama sağlık sisteminde çoğunluğu oluşturduğu halde seçim günü sandığa gitmek yerine pikniğe gidenler..

Kendisini temsil edecek adayı belirlemek yerine düğün dernek gezenler..

Yoğun bir çalışma temposunda nefes alamadığını iddia edenler..

“Bizim arkadaşlardan birini aday göstermemişler niye sandığa gideyim” diyenler..

Şu Saadet’e yakın, bu AK Parti’ye yakın, falancası MHP’liymiş deyip kamplara bölünüp varlık gösteremeyen bizim arkadaşlarda kabahat.. 

Ne diyelim..

Çoğunluk olduğu halde azınlık gibi muamele görmeyi seçen vatansever hekimlerimize selam olsun..

Selametle.. 

 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/murat-alan/cenevre-sozlesmesini-durumlude-anlat-40426.html

 

Murat Alan

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...