6191 Sayılı Yasa gereği ilişiğinin kesilmesinden 6191 Sayılı yasadan yararlandırıldığı döneme kadar tüm primleri kurumunca karşılanacaktır. Ancak, 6191 sayılı yasa müracaatının kabulünden sonra, kişilerin SSK veya BAĞKUR gibi kurumlardaki hizmetleri de sorulmakta, aradaki primlerden kurum bu kurumlara ödenen primleri mahsup etmektedir.
Bu durumda, Kurum(TSK) bu gibi Sosyal Güvenlik kurumlarına fiili ödemeleri mahsup etse de, fiili ödemesi bulunmayan miktarları kendisi ödeyecektir. Dolayısıyla, kişilerin Bağ-Kur veya SSK pirim borçları, TSK tarafından kişiye borç çıkarılıp, kalan borç ödenmediği için, aslında kişiler Emekli Sandığına olan aradaki primleri kurumca ödenmekle, kişinin farklı kurumlara ödediği veya borçlu olduğu pirimler çakışmaktadır.
Aslında, borçların silinmesi, fazla primlerin iadesi gerekir. Çünkü, kurumun(TSK) ilişik kesmeden MSB'ce müracaatının kabul tarihine kadar geçen süreyi itibari hizmette geçmiş kabul edip, hem kişi, hem de kurum primlerini emsaline göre ödeme yükümlülüğü var. Netice itibariyle, bu arada mailleşmekle veya idari girişimlerde bulunmadan çözümlenecek bir olay değil.
Tavsiyem, bu konumda olan arkadaşlar birbirleri ile irtibatlaşarak, özellikle Ankara'da olanlar, hem borçlarını sildirmek, hem de çakışan primlerinin iadesi için, bizzat SGK, SSK veya Bağ-Kur ilgili birimleri ile temasa geçip, sorunu yerinde ve yüz yüze görüşerek halletmeye çalışsınlar. Yani, bu kurum birimlerinin yönlendirmesi doğrultusunda dilekçe verip, bu dilekçeyi tüm durumdaşlarla paylaşıp, borç kaldırma ise, bunu, pirim iadesi ise bunu sağlayıcı prosedürü belirleyerek sorunu çözmeleri gerekir.
Eğer uzman bir avukat gerekir ise, bu konuda sırf bu idare girişimleri verimli kılmak adına(eğer kendileri bir netice alamazlarsa) yanlarında bulundurabilirler...yine de en yararlısı, ilgili kurumlardan yardımcı olabilecek, yol gösterebilecek yetkili bir kişi ile resmen görüşmek...
Selamlar.
Yusuf Çağlayan
E.Askeri Hakim
ASDER Hukuk Komisyonu Üyesi