Pazar, 13 Mart 2011 10:07

En büyük cemaat Orduevi Cemaati

28 Şubat mağdurlarından emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, emekli generallerin başını çektiği orduevleri sakinlerinden oluşan cemaatin görevdeki komutanlara baskı yaparak düzenlerini korumaya çalıştığını söyledi

MÜRSEL KARADENİZ / İSTANBUL
Esenler Belediyesi'nin düzenlediği 'Esenler Buluşmaları'na konuşmacı olarak katılan emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye'de yaşanan darbeler ve darbecinin psikolojik durumu hakkında bir konuşma yaptı. Esenler Belediyesinin Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panelde konuşan Prof. Dr. Tarhan, Türkiye'nin en büyük cemaatinin orduevi sakinleri olduğunu söyledi. 28 Şubat sürecinde muhafazakar yaşam tarzı nedeniyle Tabip Albay rütbesiyle hizmet ettiği TSK'dan emekli olmak zorunda bırakılan Prof. Dr. Tarhan, bu cemaatin görevdeki komutanlar üzerinde inanılmaz bir baskı kurduğunu belirtti.

KENDİ İÇLERİNDE HİYERARŞİ VAR

TSK'nin kurumsal kimliği ve büyük çoğunluğunun dine ve toplumun değerlerine karşı düşmanca bir durumun olmadığını belirten Tarhan, sadece bazı zihinlerin 1940'lardan kalmış bir dünya bakışı anlayışlarını sürdürmek istedikleri için değişime direndiğini söyledi. Tarhan, Türkiye'de şu anda en kuvvetli ve büyük cemaatin 'Orduevi Cemaati' olduğunu belirterek 'Bu cemaat öyle bir cemaat ki kendi içerisinde bir merkezi figürü var. Kendi içerisinde bir hiyerarşisi var. Kendi içerisinde bir yaşam alanları var. Kendi içerisinde bir bakıma dışlama kriterleri var. Kendisine ait olmayanları kabul etmezler' dedi.

KOMUTANLARA MAHALLE BASKISI

Bu orduevlerinde kuvvet komutanlığı, Genelkurmay başkanlığı yapmış emekli generallerin ağırlığının olduğu dile getiren Tarhan, orduevlerindeki bu emekli subayların çevrelerine mahalle baskısı yaptığını kaydetti. Tarhan, bu emekli generallerin görevdeki komutanlara baskı yaptığını belirterek şöyle konuştu: 'Bu cemaat mensupları eski genelkurmay başkanlarını arayıp, 'Türkiye nereye gidiyor, memleket tehlikede ne yapıyorsunuz, şu resepsiyona katılma, başörtüsüne meşruiyet kazandıracak şeyler yapma' gibi telkinlerle baskı yapıyorlar. Bu baskı nedeniyle komutanlar da istemeye istemeye eski alışkanlıklarını devam ettirmek zorunda kalıyor.'

TSK'nın toplumu eğitme görevi yok

Toplumun değerlerine aykırı bir ordunun ancak sömürge ordularında olabileceğini vurgulayan Tarhan, toplumun değerleri ile TSK'nın değerlerinin eşitlenmesi gerektiğini söyledi. Tarhan, TSK'nın toplum mühendisliği yapmak, toplumu eğitmek gibi bir görevi olmadığını hatırlatarak halkın bu baskıcı cemaate karşı dik durması ve değişime öncülük etmesi gerektiğini belirtti. Tarhan: 'Toplumda talep oluşursa o zaman bu yapı değişir. Çünkü TSK içerisindeki bu askerler kardeşimiz, arkadaşımız ya da akrabamız' diye konuştu.

Panelin ardından Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Prof. Dr. Tarhan''a plaket verdi


http://yenisafak.com.tr/Gundem/?i=308051

Son Düzenlenme Pazartesi, 14 Mart 2011 09:19
Yeni Şafak Gazetesi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...