Uyarı

JUser: :_load: 457 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.
Pazar, 28 Kasım 2010 19:11

ÖZAL'LA GELEN DEĞİŞİM

Özal’ la Gelen Değişim,

 

 


            Rahmetli Özal Cumhur Başkanımız ben TSK de çiçeği burnunda bir subayım şortla askeri kıtayı denetliyor, yanında dönemin Genel Kurmay Başkanı. Beni oldukça rahatsız etmişti bu görüntü.

            Saygın ve vatanı için seve seve hayatını feda etmeye hazır bir ordunun komutanına bu hareket yapılır mı diye içim içimi yemişti.

            Zaman geçti bizler kıta ve hayat tecrübesi ile kemale ermeye başladıkça aslında bir Mehmetçik yuvası olan vatanı için çarpışarak ölündüğünde şehitlik ünvanının verildiği TSK nin içerisinde çatlağa neden olan gizli emelleri olan bazı mihrakların çeteleştiğini öğrenmiş olduk.

            Bu çeteler kendilerinden olmayanlara şucu bucu ismini takarak bertaraf ediyor ve önlerinde engel bırakmadan hızla ilerliyorlardı. Ve maalesef basireti kapanmış bazı vatanperver komuta kademesi de bu çetelere inanmış görünüyorlardı.

            İşte Rahmetli Özal Askerin ülke ve halk üzerinde ki etkinliğini zamanla kırarak bu tür müdahalelere engel olabilecek tarzda güçlü bir ordu hedeflemişti. Ama maalesef ömrü yetmedi.

            Onun ömrü yetmedi ama Özalları yaratan Allahtı ve bir Özalı alan diğer Özalı gönderemezmiydi. Hemde basireti açık komutanları ile beraber.

            İşte bakınız, Genel Kurmay Başkanımız 29 Ekim kutlamalarında başkomutanına itatsizlik ederek kendince basireti kapalı olarak cumhur elden gidecek korkusuyla; köşkteki kutlamalara katılmamıştır.

            Genel Kurmay Başkanımıza sesleniyorum; Bu yaptığınız davranış ne size, ne TSK ne ve ne de cumhuriyete hiçbir şey kazandıramaz. Bilakis korkunuzun artmasına ve korkularınızın sizi yok etmesine sebep olur.

            Fırtına sessizliğin arkasından kopar. Ülkeyi ve milleti iyi okuyun. Şu anda müşiş biz sessizlik hakim. Çok değil on sene öncesinde üniformanın açmadığı kapı varmıydı. Ben subayım ya da astsubayım denildiğinde toplum baş köşeye oturtmuyormuydu askeri…

            Lütfen genç subaylarınıza sorun bakayım üniforma ile sokağa çıkmak istiyorlar mı? Ben subayım ya da astsubayım diyebiliyorlar mı?

            Bu toplumdan Bu halktan kopuk olarak daha ne kadar yaşayacaksınız. Hem davete katılmadınız, nereniz kıymetlendi. Kim sizi tebrik etti. Kim alkışladı.

            Cumhurbaşkanı ne kaybetti. Hayır asla kaybeden olmadı. Bilakis kazandı. Bakın size Osmanlıdan bir anekdot anlatayım. Gerçi zaten bilirsiniz ya, hatırlatmış olmak istedim.

Üstad Mehmet Akif anlatıyor; “Ayasofya ya da Sultanahmet camiine gidiyorum sürekli ağlamaklı bir ihtiyar orada kimsin neden ağlarsın diye sordum? Ben Osmanlı Padişahı  Sultan Abdulhamit Han döneminde bir Binbaşıydım.

Annem babam vefat edince istifa etmek istedim kabul edilmedi, ısrar ettim yine edilmedi. Bizzat padişah efendimize çıktım. İstifa etmemi istemedi. Israrlarım üzerine elinin tersiyle çık, istifanı kabul ettik diyerek zoraki rıza gösterdi.

Bir gün sonra rüyamda Resulullah Efendimizi gördüm. Ordumuzu teftiş ediyordu. Tüm Osmanlı ordusu karşısında duruyordu. Sultan Abdulhamit Resulullah efendimizin arkasındaydı. Sıra benim birliğime gelmişti. Başında ben yoktum ve dağınık bir haldeydiler. Nerede Abdulhamit bu birliğin kumandanı diye sordu. İstifa etmek istedi, bizde istifa ettirdik dedi. Resulullah efendimizde senin istifa ettirdiğini bizde istifa ettirdik. Dedi.

İşte ben ağlamayayımda kim ağlasın…” diyerek kendini tanıtan bu Osmanlı Binbaşısının size ve hepimize örnek olması lazım gelmez mi?

            Halkına rağmen halkına karşı hareket eden hiçbir girişim ebedi olmamıştır. Ülkenin başbakanını asanları bugün kim hatırlıyor. Ama o gün onlar güçlüydü. Bugün başbakana Fatihalar gidiyor.

            Sayın Komutanım, gönlümüzde ebedi bir komutan olarak kalmak sizlerin elinde. Mantıklı ve yapıcı düşünerek, ülkeyi huzur dolu bir ortama taşıyanlar kervanına katılmak sizlerin elinde.

            Bu halk kendisine hizmet edenleri asla yüz üstü bırakmamıştır. Unutmayın ki mezarlıklar kudretli generallerle dolu. Gönüller ise gönül sultanların ile…

            Kalın sağlıcakla sevgili dostlar…

 

 

                                              

                                              

Son Düzenlenme Pazartesi, 29 Kasım 2010 19:11
Hamza Eroğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki ESAT Pazartesi, 29 Kasım 2010 21:09 yazan ESAT

    BU GÜZEL YAZIYI, AMERİKAN MAŞALARINA VE OSMANLI PAŞALARINA NASIL ULAŞTIRABİLİRİZ...

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...