Salı, 11 Haziran 2013 16:43

TAKSİM.. VE TEPKİ

        Taksim.. Yeni bir Harekât Ordusu düzmecesi, yeni bir 27 Mayıs İsyanı, yeni kaosların başlangıcı olsun istediler. Yeniden kan aksın, ortalık karışsın, piyasalardaki ekonomik dengeler bozulsun. Rantiye ve faiz lobileri yine kolay kazansın. Milli ekonomi akamete uğrasın..

        Adamlardaki örgütlü, işbirlikçi, planlı kavgaya bakın.

        Yıllarca müspet zemin ciddi mücadele verdi. Mücadele hamaset ve taraftar oluşturmadan daha ileri gidemedi. Cemaat yapılanmaları derin Ergenekoncu ve İttihatçı Demirel’e takıldı. Hem de yarım asır. Bu esasında biraz hödüklük biraz da rejimin 100 yıllık baskılarının oluşturduğu korkunun sonucuydu. Demokrasimiz olgunlaşmamış, halkımız bilinçli değildi. Kanaat önderleri ya ifade edemiyor, ya da kanaatleri yoktu. Kanaat ifade edenlerde ciddi cezalarla zindanlarda kaldılar. Bu cılız gibi görünen gayretler organize olamamakla beraber, milletin 200 yıllık ezilmişliğinin verdiği kızgınlıkla bir araya gelince ve 2002’den bu yana söz söyleme hakkını da bulunca demokratik tepkiler oluşmaya başladı.

        Ancak sorun balık hafızamız. Yapılan kötülükleri çok çabuk unutuyoruz. Karşımızda 300 yıllık bir şebeke, 1000 yıllık organize düşmanlık ve kavganın olduğunun farkında değiliz. Millete bunun hatırlatılması gerekiyor. Dolayısı ile demokratik tepkimiz artmalı. Bu nasıl olacak?

        Kendi medyanı oluştur ve arkasında dur. Siyasi kadrolarını oluştur ve destek ol. Taraftarların ve onların yakınlarını ve sosyal çevreni sürekli ev ev, kahve kahve bilinçlendirmek için mücadele et, doğruları her yerde ve fırsatta ifade etmeye çalış, dik dur, STK oluştur, buralar aracılığı ile, basın toplantıları yap, konferanslar düzenle, açık hava toplantıları yap, bilinçlendirme faaliyetleri yap hâsılı. Sonra ekonomik güç oluştur. İtimat ettiğin çevrenle, üretim yap, finansal anlamda büyü, öğrenci yetiştir, burs ver. Tüm bu faaliyetleri yaparken, siyaset, cemaat, mezhep vb. taassuba düşme. Karşındakiler tek cephe. Almanya havalimanına ve THY’nın kazanmasına karşı. Onlar da karşı. İsrail Suriye’de güçlü bir yapı istemiyor, Onlar da istemiyor. AB ve ABD ekonomik büyümemizi istemiyor, onlar da istemiyor. Osmanlı gibi ihtişamlı ve güçlü olmamızı Rusya ve İran istemiyor, Onlar da istemiyor. Özet; karşımız tek cephe.. Peki biz?

        Gelinen süreçte öyle bir bilgi kirliliği var ki? Geçen biri hayâsızca yazmış. İsrail’in güdümünde bir Filistin kuruyor hükümet diye!. Edep ha yu! Suriye’de İran. AB, ABD, İsrail ve Hizbullah birleştiler. ABD Şii Maliki’ye Irak’ı bırakarak aslında Irak’ı altın bir tepside İran’a sunmuş. İran böylece Akdeniz’e inme, Sünni İslam coğrafyasını bölme planları yapıyor, bu planları da ABD ve İsrail destekliyor. Nedeni de açık. Türkiye’yi güneyinden ve doğusundan kuşatarak kendisine müzahir ve bağları olan kesimlerle bağını kopartmak. Bu gün Türkistan’la fiziki bağlarınızı neden sağlam tutamadınız? Kuzeyden ve doğudan Rusya, Doğuda İran’dan dolayı değil mi? Osmanlı’nın Avrupa’ya düzenlediği her seferde İran arkadan boğazlamaya çalışmış maalesef. İran İslam Cumhuriyeti yine Pers İmparatorluğu’na dönüşmüş durumda. Dolayısı ile artık şaka bitti. Ama bizim cahil hala iftira peşinde. Hala hükümeti ABD’nin kuklası olarak görmek istiyor.

        Be akıllanmaz, cahil.. 28 Şubat sürecinin mimarları kimin kulluğunu yaparak ülkenin paralarını nerelere kaçırdılar? Sosyal Medyada maalesef bu cahiller akşama kadar evlerinde miskin miskin yatıp, haber üretiyorlar. Yazık değil mi? Karşısındaki bilinçli toplum da mücadelesini vermelidir.

        Güçlü ve büyük Türkiye istiyorsak eğer bedel ödemeye de, ülkenin içindeki Milli birlik ve mutabakat için sabır göstermeye de, satılmış ajan, provokatör ve namussuzlarla her zeminde ancak demokratik ve yasal sınırlar içinde kalınarak mücadele edilmelidir. Hükümet ve parti teşkilatları daha dikkatli davranmalıdır. Peki ya STK? Onlar nerede? Neden bu eylemlerin gerçek sebepleri belli programlarla dile getirilmez? Halka anlatılmaz?

        AKPARTİ’nin bundan sonra yapacağı mitingler çok değerlidir. Sosyal ve siyasi anlamda yaşananlara karşı demokratik bir tepkidir. Orada olunmalıdır. Ülke ve Milletimize düşman dışgüçlerin işbirlikçileri aracılığı ile Taksim’de başlayan ülkeyi taksim yani bölme, zayıflatma ve iç kavga çıkartma planlarına demokratik ve yasal tepkisini toplum Başbakanımızın yanında durarak ortaya koymalıdır.

 

 

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu kategoriden diğerleri: « GEZİ NOTLARI BİR ACAYİP LİSAN »

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...