Salı, 22 Nisan 2014 14:01

ÂLEM-İ İSLAM’A HESAP VERİLECEK

          Allah kâinatta her şeyi nev-i şahsına münhasır yarattı. Güçlü yanları, zayıflıkları, karakterleri, mesuliyetleri hep farklı farklı. Milletimiz hamdolsun tamamına yakını ile Müslüman. Daha da önemlisi İslam Tarihi içerisinde Allah ciddi vazifeler yüklemiş Milletimize. Bunlardan ilki 1200 yıldır sancaktar ve Mücahid Milletimiz. Sonra Hilafet sorumluluğu ki bence her ne kadar kaldırıldı ise de, Hilafet sorumluluğu da aynen kanunda ifadesini bulduğu gibi TBMM’nin şahs-ı manevisine tevdi edilmiş. Yani TBMM’nin hilafet hem maddi, hem de manevi sorumluluğu.

         İran eski Cumhurbaşkanı demişti ya: “Asya Türkler’e çok şey borçlu. Avrupa’lı barbarlardan 600 yıl Asya’yı Türkler korudular.”

          Biz Anadolu Yarımadasında tutunmaya İstiklal Savaşı dedik, Kurtuluş Savaşı dedik. Güzel de cidden kurtulduk mu? Kurtuldu isek, nasıl oluyor da sınırlarımızın içinde MİT’e operasyon yapılabiliyor? Devletin valisi vs. bile müdahale edemiyor? Dışişleri’ndeki ÇOK GİZLİ toplantı emperyalist batıya sunuluyor? Bu nasıl kurtulmak? Demek ki Kurtuluş Savaşı bitmedi. Devam ediyor.

         Bu arada bizim İstiklal Harbimize destek verenleri düşünün. Libya’nın kurtarıcısı Şeyh Sunusi’nin İstiklal Harbimizin madalyalı gazilerinden biri olduğunu biliyor musunuz?

         Ya Türkistan Türkleri? Anadolu Türklerine çeşitli şekillerde vermeye çalıştığı yardım ve destekleri; Askeri yardım, Para yardımı, Fikri veya siyasi destek olarak üç başlık altında görebiliriz. Çok örnek vardır birlikte yapılan, omuz omuza mücadelemizle ilgili. Balkan harbi yıllarında (1912-13) Türkistan'ın Akmeşit şehrinden Sadık Ötegenov isimli bir ihtiyar Kazak küçük heybesinin iki gözüne doldurmuş olduğu altınları Rusya'nın başkenti Petersburg'a getirir. Burada tahsilde bulunan hemşehrisi Mustafa Çokay'ın evine gider ve ondan kendisini Osmanlı elçisine götürmesini rica eder. Elçilikte ihtiyar Kazak Osmanlı elçisi Turhan Paşa'dan Türkistanlı Türk kardeşlerinin sevgi ve sempatisinin küçük bir ifadesi olmak üzere getirdiği yardımı gerekli yere ulaştırması için ricada bulunur. Bunun üzerine gözleri dolan Turhan Paşa her ikisini kucaklayıp öper ve emaneti kabul ederek yerine ulaştıracağına söz verir.

         Türkiye'nin Kurtuluş Savaşına Büyük Kazak şair Mağcan Cumabay’ın verdiği fikri desteği inceleyiniz. Tabii Kırgızlar, Özbekler, Kazan ve Kırım Türkleri, topyekûn Rusya Müslümanları kendi Bağımsızlıkları için kavga ettikleri kadar Anadolu Harekâtına da destek olmaya çalıştılar. Buranın SON KALE olduğu bilinci ile.

Yine bu dönemde Medine'de tahsil görmekte olan Kazak öğrenciler Osmanlı askerine yardım için harçlıklarından 200 lira toplarlar. Balkan harbi yıllarında Kazakistan'da yayınlanmakta olan "Aykap" gazetesinin bu konudaki haberine göre öğrenciler topladıkları paraları Medine Valisi Basri Paşa'ya teslim ederek ondan bu yardımı Hilal-i Ahmer cemiyetine ulaştırmasını isterler. Yardım küçüktür ama Türkistan’lı öğrencilerin dahi Balkan Savaşı sırasında Türkiye'ye yardım etme arzusunda bulunduğunu göstermesi açısından önemlidir.

Hindistan Müslümanları’nın yardımları. İhtiyar hanım verecek bir şeyi olmayınca harbe çocuk yaşta torununu gönderir. Anadolu’da oğlunu kınalayıp cepheye gönderen Ana misali...

Tüm bunları ne için ifade ettim.

Ruhsuzluğun ve vicdansızlığın gereği yok. Artık ülkemdeki kavgayı bitirin. Zannetmeyin ki sadece Edirne’li Hasan’a, Trabzon’lu Fadime’ye, Hakkari’li Mahmut’a, Konya’lı Ahmet’e, Sıvas’lı Ali’ye karşı sorumlusunuz.

Hayır! Sadece onlar mı?

Şeyh Sunusi torunu Trablus’lu Muhammed’e, Mustafa Çokay torunu Kazakistan’lı Saltanat’a, Pakistan’lı Ali’ye, Mısır’da idamına karar verilen mazlumlara, Doğu Türkistan’da yetim kalan çocuklara..

Hepsi yarın eğer inanıyorsanız size hesap soracak Anadolu. Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Boşnak vs. demeden. Hepimizin yakasına yapışacaklar. İktidar, muhalefet, cemaat, siyasi, işadamı. Her ne isen işte. Medya! Ayağını hesap gününü düşünerek denk at. Allah mazlumların hesabını sadece zalimlerden sormaz. Zulmü seyredenden de sorar. İhanet edenden de, lakayt kalandan da.

Her fırsatta krize yapışan muhalefet. Muhalefet edenler. Sözün çoğu size.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...