Salı, 17 Haziran 2014 10:31

KİM KİMİN MAŞASI?

Her fırsatta birileri sokakları hareketlendirmeye çalışıyorlar. Ülkedeki siyasi çevrelerden bazıları bunlara destek veriyor, bazıları karşısında duruyor. Aslında bu eylemler doğru okunmalı. Siyasilerinde kimin borusunu öttürdükleri böylece ortaya çıkacak aslında.

Soma felaketinin ardından yine birileri sokaklara döküldü. Baktığınızda aynı terör örgütleri var işin içinde. TİKKO, DHKPC, Dev-yol, Dev-sol, PKK vs. Peki bu terör örgütleri hangi dış gücün maşası?

İşte kritik soru bu? Cevabı ise karışık değil aslında. Bu örgütler hangi ülkelerde barınıyor, yaşıyor ve himaye görüyor?

Elemanlarını Alevi toplumdan sağlayan terör grupları özellikle olmak üzere Almanya ve mihverindeki devletlerden. Bakınız, yukarıda saydığım terör gruplarının tamamı yoğun olarak Almanya’da.

Şimdi maalesef havaalanı projesi ile üçüncü köprü projesi ile hepten azdılar. Kolay değil, yıllık 20 milyar dolar civarında bir kazanç Almanya’dan Türkiye’ye kayacak. Kim hazmeder bunu?

Birinci Dünya Savaşı’nda müttefik Alman Halkı Kudüs’ü İngilizler bizden alınca günlerce kiliselerinde “Türkler’den Kudüs alındı diye” çan çalmışlardı. Almanlar’ı anlıyorum. Yıllarca Türkiye’yi de Türkler’i de kullandılar. Türkiye güçlendikçe, sömürü alanları azalıyor. Onlar düşmanlık yaparken haklılar. Peki, ya onlara alet olanlar? Zamanında Hablemitoğlu yazmıştı. “Alman vakıfları ve Bergama Dosyası”nda. Öldürüldüğünde dediler ya; “Dinciler yaptı.” diye. Oysa kitabında Almanya’nın emrinde hareket eden grupları anlatmıştı. Maalesef bunlar Bergama bölgesi için Tahtacılar’dı. Yani Alevi Yörük Türkleri.

Peki, başka ne anlatıyordu kitabında. Alman dernek ve vakıflarının, ister solcu, ister sağcı, ister dinci Alman istihbaratının emrinde ve koordineli çalıştıklarını. Hani yıllarca övündük ya “Alman bilmem ne vakfından ödül aldık.” filan diye. Şimdi bu ödüllerin bile nasıl ve ne için verildiğini anlayabiliyor musunuz?

Bir terör örgütü kimlerce himaye ediliyorsa bilin ki o devletlerin güdümünde hareket ediyordur.

Şimdi özellikle duruşlara vurgu yapmak istiyorum. İktidar ülkenin bütünlüğünü ve birliğini savunuyor. Bunun için mücadele ediyor. Gezi, Okmeydanı vb. olaylarda kim nerede duruyor?

AKPARTİ ve Milli birliğimize karşı olaylar. Muhalefetin durumu nedir? CHP koşulsuz destekliyor olayları. Neden peki? Hani ulusal bağımsızlıktı cumhuriyetimizin temeli? Apaçık bir riyakârlık bu. MHP’nin ve Ülkücü’lerin duruşu? Devlet Bahçeli’yi kutluyorum. Devlet Adamı ciddiyet ve sorumluluğu ile davranıyor. Soma’da da bu tavrını sürdürdü. Sayın Başbakanımız artık “Yavru Muhalefet” demekten vazgeçmelidir. BDP’den söz bile etmiyorum. Peki, bu olaylar karşısında toplum kesimlerinin duruşu nedir? Sünni cemaatlerin tamamı hükümetle paralel duruyorlar. Son süreçte Hocaefendi ve BBP farklı söylemlerle gündeme geliyorlar. Üzülüyoruz çok. Peki diğerleri?

Aleviler? Maalesef son olaylarda tamamen kullanılacaklar diye endişe ediyoruz. Dedelerden ısrarla sağduyulu açıklamalar ve eylemler bekliyoruz. Ülkede ırkçı, Kürtçü bölücülük tutmadı, ama izi duruyor. Şimdi Alevi’ler masada öne sürülüyor. Bunları gören Alevi kanaat önderi yok mudur Allah Aşkına!..

SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ. Atasözüdür bu. Ama unutulmasın diye söylenmiş. Irak ve Suriye. Osmanlı ile huzur içindeydiler değil mi? Ya şimdi? 12 Eylül öncesini hatırlayın. Maalesef mezhep kavgası tutmak üzereyken ihtilal oldu. Halkımız darbecilere boşuna methiyeler düzmediler. Şimdi, yine aynı oyun oynanmaya çalışılıyor. Halkımız darbecilerden medet umacak hale gelmemeli. Bunun tek çözümü Alevi kanaat önderleri inecek meydanlara. Böyle sessiz ve sinsize “Ne olacak?” diye beklemek kanımca dürüst bir yaklaşım değil. Diğer yandan hükümet de daha aktif olmalıdır. Hala Şah İsmail ve Yavuz Selim üzerine politikalar üretmeye çalışırsak, çağın aydınlığı, Müslüman’ın feraseti, iletişimdeki tekâmülün ne faydası kaldı?

Hükümette şunu bilmeli, meydan boş kalırsa birileri doldurur. MİT ve Emniyet unsurları dikkatle davranmalıdır. Ortalığı karıştırmaya çalışanlar ve dış bağlantıları ifşa edilmelidir. Artık Almanya aleni düşmanlık yapmaktadır. Dolayısı ile durulmamalıdır. Psikolojik harekât bilgi harbidir. Dolayısı ile doğru bilgiye ulaşılmalı, toplum susan ama önder geçinen liderlere de bırakılmamalıdır. Liderlik sorumluluk gerektirir. Öyle armudun iyisini yiyerek halka önderlikte, imamlıkta, dedelikte olmaz. Bunu açıktan ifade zamanı gelmiştir.

Hükümet, kim kimin maşası ise, açığa delilleri ile çıkartmalı, halkımızı aydınlatmalıdır. Maskeli iki hainin halkımız oyuncağı olmamalıdır. İhanete fırsat verilmesi tedbir almayanların, alamayanların ayıbıdır.

Son Düzenlenme Salı, 17 Haziran 2014 16:34
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...