Cuma, 18 Temmuz 2014 12:27

IRAK, SURİYE.. 100 YIL GERİYE DÖNÜŞ MÜ?

Lozan.. Zafer mi, yoksa geriye dönüşün, Anadolu’ya hapsoluşun kabulü mü? Bu soru haklı bir soruydu ve Lozan Türk Milleti açısından şaibesini artırarak korudu. Hala Lozan’ın gizli maddelerinden söz ediliyor.

Dış politikanın temel sorunlarından biridir son yüzyılda yediğimiz kazıklar. Ama üzerine ciddiyetle halen gidilemiyor. Tıpkı Şapka Kanunu gibi. Mondros, Sevr, Lozan vb. anlaşmaların içerikleri ve geri dönüşleri!

Bu arada terke zorlandığımız ecdat topraklarının durumu? Buralarda bıraktığımız Osmanlı Vatandaşları, yetimlerimizin durumu? En çokta Psikolojik değerler anlamında durumları? Buralarda tıpkı öz yurdumuzda olduğu gibi toplum dönüştürülmeye, değerlerine yabancılaştırılmaya çalışıldı. Oysa terk edilen değerlerdi bizi bir araya getiren. Tüm İslam Ülkelerinde oluşturulan yozlaşma ve özden kopuş şu anki toplumsal kavga ve travmaları beraberinde getirdi.

Şimdi, topraklarımızda geçmişte yaşanmayan bir şey görülüyor. Topyekûn mezhebi ayrışma ve kavga. Düşünün Irak’ta kavga mezhep temeline oturtulurken, İstanbul’da da cami kundaklanıyor. Kur’an yakılıyor. Yıllarca “Yobazlar İran’a!” diye nara atan CHP’li vekiller meclis kürsüsüne yakılmış Kur’anı getirirken dindar iktidarın sesi çıkmıyor. Oysa Mezhep kavgası iktidarı gezi olaylarında zorlayan dış ve iç düşmanların çok işine geliyor. Düşünün orada ABD, İsrail, Almanya, İran, Yunanistan, Fransa karşımızdaydı.  

Topraklarımızda yangın büyütülüyor. Peki, MİT ve TSK’nin ilgili birimleri ne yapıyor? Açıkçası bilemiyoruz. TSK Kuzey Irak’ta Türkmen’lerin İran’ın kucağına terk edildiğini ima eden bir rapor yayınladı. Bunlar Şii Türkmenler. Sünni Türkmen’lerin bir kısmı IŞİD ile hareket ediyor, diğerleri Kürt’lerle. Başıboşluk ve kaosun sonucu. Anlamak zor gibi. Ama 12 Eylül öncesini anlayabiliyorsanız, Irak’a şaşırmazsınız.

Bölgede tek ses olmak için Türkiye iktidarı ile muhalefeti ile oturup çözümü konuşmalıdır. İsrail’in Gazze Operasyonu nasıl milletvekillerince kolkola omuz omuza protosto edildi? Irak ve Suriye Olayları bence Gazze’den daha kötü ve ağır. İslam Coğrafyası bölünüyor, ölüyor, Müslümanlar birbirini öldürüyor, yağmalıyor, tecavüz ediyor. Ateş, cami kundaklanarak ülkeme sıçratılmaya çalışılıyor. İktidar ve diyanet camii kundaklamaya karşı en sert tepkiyi vermelidir. Bu gün Şii dünyada bizi kardeş bilen milyonlar var. Bunların çoğu da ayrıca ırkdaşımız. Düşünün! Azeriler.. İran Azeri’leri ve Irak’taki Şii Türkmen’lerle ile 50 milyon Şii Türk ve Türkiye’deki Akrabaları.. Bunlara Anadolu’daki Alevi’leri de ekleyin. Tepkisiz kalırsanız nerede kaldı Alevi açılımı?

Maalesef bölge kardeş kavgası ve kanına alıştırıldı. Önce PKK ile alıştık. Şehid cenazeleri, PKK’lıların parçalanmış, yanmış cesetleri. Sanki bu insanlar bu toprağın çocukları değil. PKK Ermeni dedik. Dedik ama içimizdeki Türk ve Kürt kripto TAŞNAK ve HINÇAK Ermenileri’ni de saptayamadık. Dağda vardılar da mecliste, cemaat yapılarının içinde, STK’nın tamamında yok muydular? Bu cümlemden sadece bölücülüğü aleni yapan siyasileri anlamayınız.

Türkler, Araplar ve Kürtler.. Bediuzzaman Hz.’nin 100 yıl önce Şam Emeviye Camiindeki Hütbe-i Şamiye’sini okuyunuz. “Hakikî milliyetimizin esası, ruhu ise İslâmiyet'tir. Ve Hilafet-i Osmaniye ve Türk Ordusunun o milliyete bayraktarlığı itibariyle, o İslâmiyet milliyetinin sadefi ve kal'ası hükmünde Arab ve Türk hakikî iki kardeş, o kal'a-i kudsiyenin nöbettarlarıdırlar. İşte bu kudsî milliyetin rabıtasıyla, umum ehl-i İslâm bir tek aşiret hükmüne geçiyor.”  

“-Biz zarar vermiyoruz, fakat menfaat vermeğe iktidarımız yok, onun için mâzuruz. diye böyle özür beyan etmeyiniz. Bu özrünüz kabul değil. Tenbelliğiniz ve "Neme lâzım" deyip çalışmamanız ve ittihad-ı İslâm ile, milliyet-i hakikiye-i İslâmiye ile gayrete gelmediğiniz, sizler için gayet büyük bir zarar ve bir haksızlıktır.”

“Buraya çıktım, sizde olan hakkımızı dava ediyoruz. Yani Kürd gibi küçük taifelerin menfaatı ve saadet-i dünyeviyeleri ve uhreviyeleri, sizin gibi büyük ve muazzam taife olan Arab ve Türk gibi hâkim üstadlarla bağlıdır. Sizin tenbelliğiniz ve füturunuz ile biz bîçare küçük kardeşleriniz olan İslâm taifeleri zarar görüyoruz.” “Sakın kardeşlerim! Tevehhüm, tahayyül etmeyiniz ki, ben bu sözlerimle siyasetle iştigal için himmetinizi tahrik ediyorum. Hâşâ! Hakikat-ı İslâmiye bütün siyasâtın fevkindedir. Bütün siyasetler ona hizmetkâr olabilir. Hiçbir siyasetin haddi değil ki, İslâmiyeti kendine âlet etsin. Ben kusurlu fehmimle şu zamanda, heyet-i içtimaiye-i İslâmiyeyi çok çark ve dolapları bulunan bir fabrika suretinde tasavvur ediyorum. O fabrikanın bir çarkı geri kalsa, yahut bir arkadaşı olan başka bir çarka tecavüz etse, makinenin mihanikiyeti bozulur. Onun için ittihad-ı İslâmın tam zamanı gelmeye başlıyor. Birbirinizin şahsî kusurlarına bakmamak gerektir.”

“Ecnebîler, nasıl kıymettar malımızı ve vatanlarımızı bizden aldılar. Onun bedeline çürük bir fiat verdiler. Aynen öyle de, yüksek ahlâkımızı ve yüksek ahlâkımızdan çıkan ve hayat-ı içtimaiyeye temas eden seciyelerimizi de aldılar. Terakkilerine medar ettiler. Ve onun fiatı olarak bize verdikleri sefihane ahlâk-ı seyyieleridir, sefihane seciyeleridir. Meselâ: Bizden aldıkları seciye-i milliye ile, bir adam onlarda der: "Eğer ben ölsem milletim sağ olsun. Çünki milletimin içinde bir hayat-ı bâkiyem var." İşte bu kelimeyi bizden almışlar ve terakkiyatlarında en metin esas da budur. Bizden hırsızlamışlar. Bu kelime ise, din-i haktan ve iman hakikatlarından çıkar. O bizim, ehl-i imanın malıdır.”

Sözün özü, Türk ve Arap sana sorumluluk almak, Kürt ve diğer kardeşler sizlere de kardeşlerinizden kopmamak, emperyalizme yem olmamak düşüyor. Özü istişare ve birlikte hareket olan iç ve dış çözüm sürecinde herkes kıvırmadan ve korkmadan ve sükût etmeden hakikati söyleyerek tevhit ve İttihad-ı İslam için mücadele etmelidir.  

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...