Çarşamba, 19 Kasım 2014 15:42

SİYASET, DİN VE TOPLUM

 

Müslümanlar aldıkları İslami terbiye gereği hüsn-ü zan (iyi niyet) sahibidirler. Dolayısı ile kolay aldanır ve aldatılırlar. İslam Tarihine bakınız. Menfaat çevrelerinin istismarları ile doludur. Akan kan ve gözyaşı maalesef Müslümanlar arasında değişik fitnelere sebep olmuştur.

Mezhepçilik..

Bırakın, Şii Sünni ayrımcılığını, ehl-i sünnetin mezhepleri arasında bile kavga çıkartılmıştır. Peki, bunun sebebi ne?

Birinci sebep cehalettir. Hani amcamızın biri demiş ya: “Hz. Muhammed (SAV) çok iyi adammış, amma keşke bu asırda yaşasaydı da bizim şeyhe mürit olsaydı!” çok acı ama gerçek budur. Mezhepçilik, tarikat kavgaları, ırkçılık maalesef işgalci emperyalizmin bağrımıza soktuğu hançerler olmuştur.

Şimdi tarikat ve cemaat liderleri siyasetten şikâyetçiler. Diyorlar ki; “Siyasiler dini kullanıyor.” Maalesef ama dini ve duyguları kim kullanmıyor ki?

Siyasilerin dindar insanlar olması güzel. Dini istismar etmeleri kötü.

CHP Genel Merkeze mescit yapıyormuş. Bunun neden haber değeri var? Bir gurup CHP’li umreye gidiyormuş. Neden bu şaşılacak bir haber olarak veriliyor? Habercilikte bir latife vardır. Derler ki; “Bir köpek bir adamı ısırsa bu haber olmaz, ama…. Bir adam bir köpeği ısırırsa bu haber olur.” Maalesef din olumlu manada istismar edildiği gibi, dine düşmanlık yapılarak ta din istismar edilmiştir. HDP’nin “Laik güçler birlikte hareket edelim.” çağrısı böyle bir çağrıdır. Yıllarca Millete düşmanlığı imanı üzerinden yaptılar malumunuz. Karşılığında da zaman zaman din istismarcılığı yapıldı elbette. S. Demirel yıllarca cemaat liderleri aracılığı ile halka ulaşıp onları aldatmadı mı?

Şimdi bir cemaat lideri siyasilerin dini kullanmasından yakınıyormuş. Peki, siz yıllarca bilgi ve belge toplarken, o kritik devlet memurlarının dini duygularını istismar etmediniz mi? İnsanlar sizin kiminle, hangi dış güçlerle paylaştığınızı henüz bilemediğimiz Milli ve çok gizli bilgileri elemanlarınıza Allah Rızası için sunmadılar mı? Çalınan sorular bile hazretin rüyasında gördüğü sorular deyip, insanların imanı ile geleceği ile oynanmadı mı?

Dinimiz tüm kurumların ve tanımların üzerindedir. Çünkü ezelden ebede tüm tanımları kendine aittir. Yazıyı kim buldu? Sümerler.. Öyle ise tarih Sümer’le başlar. Yani M.Ö. 4000’li yıllarda. Peki, M.Ö. 15000 yıllık yazılar bulundu. Allah (CC) Hz. Adem’e eşyayı öğrettiğini ve sahifeler verdiğini söylüyor. Neden bu ezikliğimiz? Müslümanlar beş asırdır fen ilimleri görüntüsü altında maddeci felsefe ve görüşlerin baskısı altında eziliyorlar. Oysa Gülümüz (SAV)’den hemen sonraki yüzyıllarda iman ve çalışkanlıkla, feraset ve Kur’an-ı Kerim’e bağlılıkla yapılan keşiflere, icadlara bakınız.

Amerika kıtasına Avrupa’lılardan önce Müslümanlar gitti. İspatlı bu. Piri Reis Haritaları ortada. Kolomb’un anılarında var yapılan camii. Saka (Yakut) Türkler’inin amca çocukları Kızılderililer bile daha önce gidip oralarda yurt tutmadılar mı? Ama barbar Avrupa gittiği her yerde önce kütüphaneleri yok etti, sonra da Medeniyetin diğer unsurlarını. Tıpkı Moğol İstilacıları gibi. Hem de rahip ve papazları gözetim ve emrinde yaptılar bunları. Şimdi medeniyet ve İnsanlık Havarisi kesildiklerine bakmayın. Afrika’da akan kan. Ortadoğu’da akan kan, İnsanlık tarihinin tüm cinayetleri onları eseri.

Şimdi arınma, Kur’an ve Sünnete dönme zamanı. Tabii bize emanet edilen ilim, fen ve çalışkanlığa da.

Yöneticilerimiz dindar olmalı. Cemaat ve tarikat Liderleri de. Din İstismarcılığına karşı olmalıyız. Kur’an ve sünneti anlamış Müslümanların sayısı artmalı. Bu hem istismarları azaltacak, hem de fitne kaynaklarını kurutacaktır. En önemlisi de İmanlı Müslüman Özgür insandır.

“Kişinin namazı ibadeti sakın sizi aldatmasın. Siz onun dirhem ve dinarla olan münasebetine bakın…” buyuruyor Allah Resulü (SAV). Özellikle de sahte halifelerin, şeyhlerin, mehdilerin çıktığı, çıkacağı ahir zamanda ki günümüzde çok dikkatli davranılmalıdır. Hakk’tan ve doğrudan yana olunmalıdır. “Haksızlık karşısında susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz…” diyor İmam Ali (Kv.). Hepimiz her şeyimizle dinimizin emrinde olacağız. İman cümlemiz bile retle başlamıyor mu? “Allah’tan başka tüm emir ve hüküm sahiplerini reddediyorum. Sadece O’nun emirlerini kabul ediyorum.” Evet, Allah (CC)’ımıza gizli ortaklar koşmamalıyız. Şeytanın sağdan yaklaştığı, masum tuzaklardan da Allah cümlemizi korusun.

 

(E) Yb. Halil MERT
Strateji ve Yönetim Uzmanı

 

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...