Çarşamba, 11 Şubat 2015 12:22

MİT MÜSTEŞARI’NIN İSTİFASI! SONUÇLAR….

Ecdat ne demişti? “İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN.” Peki, insanı yaşatma ideali olan devlet için de; “YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE!” demişti.

Bürokrasi ve Siyaset. İç içe. Elbette karar vericiler siyasiler olmalı. Kabul. Peki, onların önüne doğru bilgi ve belgeleri kim koyuyor? Yürütmenin eli, kolu, beyni hep bürokrasi değil mi?

Peki, ya devlet geleneğinin oluşması! Kolay mı zannediyorsunuz?

Cumhurbaşkanlığı en önemli görev. Kim için? Yapabilen için. Mesela, Sayın Erdoğan olunca ülkenin en kritik makamı. Peki, A. N. Sezer orada iken öyle miydi? Hayır! Ehli orada olunca en kritik görev.

MİT Müsteşarlığı, Hakan Fidan ile en önemli ve kritik görev. Neden? Çünkü MİT’i yeniden yapılandırmaya çalıştı. Açılım Sürecinde riskler aldı. Ülke dere geçiyor. Ne demişti Atalarımız; “DERE GEÇERKEN AT DEĞİŞTİRİLMEZ.”

Şimdi, Hakan Fidan Bey’in vicdanına soralım. Kendisi için şu dönemde MİT’ten daha önemli görev ne olabilir? Başbakanlık mı? Cumhurbaşkanlığı mı? Bu makamlar verilse acaba MİT’teki kadar Millete hizmeti olabilir mi?

Politikanın ruhunda kabalık, bencillik ve nezaketsizlik var. Riya var. Enaniyet var. Hizmet ekseni görünürde önde. Ama devlet hizmetinde öyle mi? Memuriyette üst makamlarda kısmen yarış ve çekişme söz konusu. Ama Hakan Fidan zaten bu riskli makamları geçti. Kendisini devlet çok iyi yetiştirdi. TİKA deneyimi az bir şey midir? Ardından MİT. Hadi bulun şimdi bir Hakan Fidan koyun yerine.

Sayın Fidan’ın istifasına karşı çıkan Cumhurbaşkanımız çok haklı. Sitem etmede de haklılar. Nihayetinde bunu kamuoyu ile de paylaştılar. Hükümet yedi Şubat tevafuklarında. Bırakın magazini. Siz Sayın Fidan’ın yerine kimi koyacaksınız?

Sınırda hudut taşını en iyi bekleyen asker devlet için kritik adamdır. Görevini iyi yapan her devlet memuru çok değerlidir. Yerine yenisini koymak zordur.

Yedi Şubatta Hakan Fidan savcının karşısına kendi yiğitliği ile değil, sorumluluk alan ferasetli bir Başbakan’ın dik durması ile çıkmadı. Şimdi yedi şubatın sene-i devriyesinde asıl gol, bu günlere gelişte en büyük riskleri alıp hayatını ortaya koyan Cumhurbaşkanı’na atılıyor. Devlet boşluk götürmez. Ayrıca Milleti bu tarz radikal değişimler tereddüt içinde bırakır. Bu tereddütler muhalefet tarafından kullanılır ve işlenirse sandığa yansır. Meclisteki aritmetiğe yansır.

Bu seçim için Başkanlık Sistemine geçişin seçimleri diyoruz. Peki, böyle riskler alınırsa, alınmaya devam edilirse Seçim meydanlarında bunu halka nasıl izah edeceksiniz?

Başkanlık Sistemine geçişte, demokrasi daha da oturacak inşaAllah. Bu süreçte Genel Kurmay Başkanlığı da muhtemelen Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanacak. Peki, TSK’ni emanet edeceğiniz, TSK’ne emir komuta etmeye haiz kaç Bakan Adayımız var. Askeri Bürokrasiden de siyasi devşirilmeli ve yetiştirilmelidir. Eski Türkiye’ye kızıp Bürokrat düşmanlığına da devam edilmemelidir.

Devlet, en büyük organizasyondur. Hizmetler ve ilişkiler, sıkı kontrol ve takip gerektirir. “İTİMAT, KONTROLE MANİ DEĞİLDİR.” Evet, sürekli takip olmazsa paralel yapılar alıp götürüverir ülkeyi de devleti de, milleti de. Osmanlı’dan sonra Cumhuriyetin kurumsallaşması böyle bir operasyon değil midir? Hatırlayın TBMM’de ilk katledilen Deli Halit (Karsıalan) Paşa arkadaşına yazdığı mektupta ne demişti? Özetle; “Şehit ve gazi aileleri perişan ve aç. Mecliste harp sahalarında hiç rastlamadığımız kahramanlar türedi. Onlar söz söylüyor. Ben bırakıp çiftçilik yapacağım.” Evet, devlette ipin ucunu bırakırsanız, her türlü ihanete de paralel yapılanmalara da hazır olun.

Hakan Fidan hala geri dönebilir. Bu kamuda hizmet eden diğer kritik görevli insanlara da örnek teşkil eder. Daha da önemlisi, ülkedeki yeni yapılanmanın gerçek mimarı Cumhurbaşkanımız R. T. Erdoğan’ın rızasını almak, manevi bir borçtur. Hele de geldiğiniz görevlerde en büyük pay O’nun ise…

Genel seçimlere dönük olarak, öncelikle hizmetini iyi yapan devlet personeli siyasete özendirilmemelidir. Bir yeri yapalım derken diğer tarafı zaafa uğratmak doğru bir yaklaşım değildir. Ayrıca siyasetin sarhoşluğu bürokrasi kökenli milletvekillerinde bazen olumsuz etkilerde bırakıyor. Vali Muammer Güler buna örnektir. Siyasette hizmet metotları itibari ile çok farklıdır. Buna bürokrat kökenli adaylar ne kadar hazırlar?

 Sonra, siyasi temelden ve teşkilatlardan gelecek insanlarda da gerçek liyakat aranmalıdır. Sadece, teşkilatlardaki etkinlik baz alınırsa bu yanlış tercihlere neden olur. Teşkilatlardaki hizmet ve etkinliğin yanında liyakat ve ehliyet, güvenilirlik, devleti ve Milletimizi temsil edebilme, dış görünüm, hitabet ve şahsiyet gibi kriterler de dikkate alınmalıdır. Sokakta yaşlı bir vatandaşa takla attıran siyasi, bu ülkenin bakanıdır. Devlet terbiyesi almış biri bu davranışı asla göstermezdi. Devlet terbiyesini ve devlette devamlılığı sakın hafife almayın ve küçümsemeyin.

Özet; yerine görevin etkinliğini koruyabilecek yeni kişileri atayabildiğiniz makamlardaki insanlarımızı siyasete kazandırın. Ancak yeri dolmayacak adamlar lütfen yerlerinde kalsınlar.

 

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...