Çarşamba, 01 Nisan 2015 10:55

Seçim Gündemi ve Seçilecekler

Yeni bir seçim dönemine girdik. Haziran’da Genel Seçimler var. Ülkemizin gündeminde Başkanlık Sistemi var. Anayasa değişikliği var.

İktidar itidalli, muhalefet yine programsız. İktidarın duruş ve söylemlerine göre duruşlarını belirleyecekler sanırım.

Çevre Coğrafya yine kargaşa ve kan içinde. Emperyalizm, özelde Haçlı Batı bölgemizle sürekli oynuyor. Ülkemizin son 250 yılını tekrar tekrar incelemeliyiz. Kanın, kavga ve musibetlerin bize de sıçramaması için, tüm halkımız sımsıkı kenetlenmeliyiz. Siyaset de birlik ve beraberliğimiz için çözüm ve çareler üretmelidir.

AKPARTİ, ülkemizin kaderinde etkin olmaya devam edecek. Seçim anketleri de bunu gösteriyor. Şahsen sıra dışı bir şey olmazsa en % 48 oy alacağını değerlendiriyorum.

Bu seçimlerde kan değişimi yaşayacak AKPARTİ. Değişimi avantaja dönüştürmeli. Nasıl mı? Milletvekili olacak kişilerde, liyakat, ehliyet, statü ve eğitimlilik mutlaka aranmalıdır. Ahbap, akraba, benim Adamım vs. diyerek adaylar belirlenmemelidir.

 

Ülkemizdeki en büyük sorunlardan biri kripto kişilerdi. Yani, kendi mensubiyetini gizleyerek toplumda yer tutan, iş yapan, sadece kendi guruplarınca durumları çok iyi bilinen kişiler.. Bu kişiler kamu hizmetinde de amirlerinin emirlerinden çok içinde bulundukları organizasyondaki büyüklerine itaat ederler. Bu kişiler, mason, Sabatay, Pakraduni ve ya bir cemaat, tarikat ya da STK’na mensup olabilirler. Peki, cadı avına mı çıkılacak? Elbette hayır! Ama dikkatli davranılacak, davranılmalı.

Kripto şahıslar CHP başta olmak üzere, sol ve bölücü yapıların içinde olabilirler. Burada yapacakları tahribat iktidar olamayacakları için çok büyük olmaz. AKPARTİ de olurlarsa tahribat büyük olur. Düşünün, son paralel süreci. Siyasette varlar. Emniyette, adliyede.. Ancak en sıkı kadro ise kanımca TSK’nde. Somut delil ve suç unsuru da olmadığı için Gn. Kur. Bşk. başta olmak üzere sıralı komutanlıklar bir şey yapmıyorlar. Dileriz, o yapı içinde yetişmiş, emir komuta içinde olmuş kişiler de meselelerin farkına varırlar.

Siyaset ve sivil bürokrasi, askeri ve adli bürokratlara karşı hayli güçlendiler. 28 Şubat tarzı postmodern darbe riski ülkemizde maalesef halen var. Bu darbeyi sadece geçmişte olduğu gibi ideolojik bağlamda değerlendirmeyin. Bu gün halkın gözü ile baktığınızda cemaat ile hükümetin arasında ideolojik bir fark var mı? Yok! Peki, kavga neden bu kadar acımasız?

Demek ki, artık bizden zannedilen kripto kişileri ayıklamak çok daha zor olacak.

Geçmişte belli gurupların eğitim kurumlarında okumuş olmak, bu kişileri ayıklamak için yeter sebep mi? Hayır! 17-27 Aralık tarihine kadar AKPARTİ’de herkes ya mensup ya da hürmetkârdı. Kanımca ayrışma ve karşı çıkış, MİT ve Halk Bankası operasyonu ile başladı. Sokakta AKPARTİ bunu çok iyi anlatmalıdır.

Kripto şahısların MHP’nde olması da tehlikelidir. Çünkü Milletimizin değerlerini bir şekilde savunan ve geliştirme kaygısında olan siyasi kadrolar ve STK’ında ihanet şebekelerine mensup birileri olursa, kadroları sulandırabilirler, yürüyüş ve ideolojileri mecrasından çıkartabilirler, mevcut siyasi teşekkülleri ve STK’nı ele geçirebilirler. Bu toplumsal tehdide karşı herkes uyanık olmalıdır.

Kripto kişiler, İslam Ülkeleri’nde en yaygın olarak kendi dini inançlarını ve milliyetlerini saklayarak hareket eden kişilerdir. Ülkemizde Yahudiler bu gurubun başını çekmektedir. Sonra da Ermeniler gelmektedir. Biz ırkçı ya da tahammülsüz değiliz. Ama sorarım vicdanlara! Bir kişi kendi gerçek kimliğini neden saklar? Aynı şekilde, bir cemaatin mensupları “tedbir” yapıyor. Yani farklı davranıyor. Düşünün, kamuda çalışan, imkânı varken cumaya gitmiyor, eşinin başı açık filan. 28 Şubat gibi. Şimdi AKPARTİ iktidarında da böyle davranıyor. Anlayabiliyor muyuz bunun sebebini? Demek hesapları ve hedefleri çok büyük. Farzları terk etmekten çekinmiyor, haram işlemekten korkmuyor. Hele de soru çalarken, bizden deyip kayırırken, iftira ederken..

Seçim sürecine girilen bu günlerde, üç seçimde de Milletvekili seçilip, bu dönem siyaset dışı kalacaklar teşkilatlara sahip çıkmaya devam etmelidirler. Genel Merkezler, siyasetten sırf şahsi menfaat bekleyen art niyetli, liyakatsiz kişileri aday göstermemelidirler. Bir de, şu Hadis-i şerifi hatırlatmak istiyorum. “Kişinin namazı ibadeti sakın sizi aldatmasın. Siz onun dirhem ve dinarla olan münasebetine bakın…”

“Haksızlık karşısında susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz…” diyor İmam Ali (Kv.). Bizden söylemesi.. Gerisi sorumlulara kalmış..

 

(E) Yb. Halil MERT
Strateji ve Yönetim Uzmanı
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...