Cuma, 24 Nisan 2015 12:06

Çanakkale, Tarih Bilinci, Ermeni İddiaları

Anadolu’ya ilk olarak 1018 yılında Çağrı Bey geldi. Keşifler yapıldı. Anadolu (Diyar-ı Rum) Yurt yapılacaktı çünkü.

Anadolu ve kapısı Kafkasya’da Müslüman Türkler, Kürtler, Acemler ve Araplar dışında Ortadoks Rumlar, Ermeniler, Gürcüler ve Abazalar yaşıyorlardı. Tabii bunlar beyliklerdi. Asıl devlet Bizans İmparatorluğuydu.

İlk büyük karşılaşma Malazgirt’te değil, Pasinler’de oldu. Pasinler Muharebesi Selçuklularla Bizanslılar arasında yapılmış bir meydan muharebesidir. 25.000 kişilik Selçuklu ordusu 18 Eylül 1048 tarihinde Pasinler Ovasında 50.000 kişilik Rum, Ermeni, Gürcü ve Abazalardan kurulu bir Bizans ordusuyla karşılaştı. Bizans ordusuna kumanda eden Gürcü Dükü IV. Liparit tutsak edilip ordusu yok edilmiştir. Anadolu’da önce Ortadoks Rum, Ermeni ve Gürcü’lerle karşılaştık. Anadolu içlerine doğru fetih devam edince, Ortodoks halklar Müslüman Türkleri tanıdılar ve sevdiler. Osman Gazi’nin ordusundaki Rum kökenli komutanları hatırlatmak isterim.

Tabii Müslüman Türk öncesinde Ortadoğu’da diğer İslam Devletlerinin içinde ahali, asker vb. olarak vardı. Devlet olarak gelişinde ise bölgenin İslam Ahalisi gayrimüslimlerle mücadelede Milletimizin yanında yer aldılar.

Anadolu üzerinde Ortodoks halklar dâhil ciddi bir Katolik Latin baskısı vardı. Haçlı Seferlerinden Müslümanlar kadar mağdur oluyorlardı. Hatırlayınız, İstanbul’un fethi öncesi, Bizanslı Din Adamlarının “Kardinal Külahı görmektense Osmanlı Sarığını tercih ederiz.” sözünü.

Osmanlı Devleti ile İslam Medeniyeti ve Milletleri büyük bir tevhit ile süper güç oldular. 600 yıl Eski Dünyanın Merkezinde Âleme nizam verdiler. Ancak, Batıdaki teknolojik gelişmeyi, keşifleri ve sonuçlarını tam göremediler. Geri kaldılar. Batı artık Hasta Adam ilan ettiği Devletimizi parçalayıp yemeye azmetmişti. Batı ve Haçlı İttifakı ülkemizi Birinci Dünya Savaşı’nda paramparça etti. Yenildik… Çekildik. Evlatlarımız ve topraklarımız yetim kaldı.

Birinci Dünya Savaşı öncesi de, ilkin gayrimüslim ahaliyi ayaklandırdılar bize karşı. Hani şimdilerde diyoruz ya, Fransız İhtilalinden sonra Milliyetçilik akımları yayıldı. Düşünün bakalım Batı ve sömürdüğü topraklarda neden yayılmadı? Balkanları kaybettik önce. Sonra iç içe yaşadığımız Ermenileri ayaklandırdılar. Doğuda işgalci Rus Ordusunun, güneyde Fransızların öncü ve keşif unsuru yerli, silahlanmış Ermenilerdi. Özellikle Doğu illerimizde büyük katliamlar yaptılar, soygunlar, tecavüzler… Buna karşın Osmanlı Ordusunun Alman Genel Kurmay Başkanı’nın imzası ile Ermeni tehciri imzalandı. Aynı şekilde İstiklal Harbi öncesi Ege Bölgemizdeki yerli Rumlar Yunan Palikaryası’nın öncü birlikleri gibi katliamlar yaptılar. Tecavüzler, cinayetler, katliamlar ve çok büyük yıkımlar…

Sayın Cumhurbaşkanımız dediler ki; “Birinci Dünya Savaşı devam ediyor.” Çok doğru. Hala o savaşın açtığı yaralar ve bozuk düzenin ortaya çıkardığı düşmanlıklar devam etmiyor mu?

ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya soykırım demiş Ermenilerin yaşadıkları için. Ülkemde bir panik. Allah aşkına, bu devletlerin bizim topraklarımızda yaptığı katliamlar çok daha yeni. ABD ve İngiltere’nin Irak ve Afganistan’da halen süren katliamları, Fransa’nın Cezayir’de yaptıkları, Ruslar’ın Türk Devletleri’nde ve Afganistan’da işlediği cinayetler ve işgaller, Ermeniler’in Azeri katliam ve halen süren işgalleri.

Türkiye’nin Çanakkale atağı çok değerli. İngiltere veliahtı da Çanakkale’de. Hangi yüzle? Ne işleri vardı orada? Ya Almanlar! Sözde müttefikler değil mi? Son yüzyılda en büyük zararı İngiliz ve Almanlardan gördük. Halen de görüyoruz. IŞİD ve Ortadoğu’da açılan tüm yaraların baş sorumlusu İngiltere’dir. Ülkemizdeki askeri darbelerin de.  Almanya da Birinci Dünya Savaşı’nda maalesef hücrelerimize kadar girdi. Atamıyoruz. Her seviyede bürokrasimizin içine nüfuz etmiş durumdalar. Siyasi hareketlerin içindeler. Cemaat yapılarının ve STK’nın içindeler. Tabii terör guruplarının da.

Ülkem ve medeniyet Coğrafyamız Ermeni atağına karşı dik durmaya devam etmeli. Aynı şekilde Batı’nın bağrında STK, medya vb. aracılığı ile diasporasını oluşturarak mücadele vermelidir. ABD’inde Paralel Yapı ile oluşturulan STK faaliyetleri Milli ve Resmi kurumlarca teslim alınmalıdır. Almanya başta olmak üzere Avrupa’da Osmanlı Vatandaşı tüm Müslümanlar örgütlenmelidir. Ayrı cemaat ve millet camilerine izin verilmemelidir. MİT ve Dışişleri bu yönü ile Psikolojik Harekâtı kapsamlandırmalıdır.

Çanakkale sadece Türklerin değil, diğer İslam Milletlerin de kutsal ve tarihi mekânıdır. Birinci Dünya Savaşı’nı doğru anlayıp, Çanakkale’yi bir bilinç ve direnme kaynağı olarak şuurlanma ve yeniden toparlanmamızın mihengi yaparsak yarınları daha doğru kavrar ve şekillendiririz. Mezar taşları tarihin canlı şahitleridir, şehitlikler de. Özellikle Türkler, Kürtler ve Arapların alması gereken çok ders var.Çanakkale’de direnen dedelerimizin ruhu şad olsun. Allah ders ve hisse almayı tüm Müslümanlara ve insanlığa da nasip etsin İnşaAllah..


 

(E) Yb. Halil MERT
Strateji ve Yönetim Uzmanı

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...