Salı, 02 Ağustos 2016 12:42

FETÖ DARBESİNİN AYAK SESLERİNİN ANALİZİ 2

Sunucu : “Peki muhafazakârların bu hale gelmesi birinin sorumluluğu mu? Yoksa temelde zihinsel bir problem mi var?

Prof. Dr. Osman ÖZSOY: “Allah'a inanıyor zannediyorduk. Güce tapıyorlarmış  meğerse "iyyaken nağbudu ve iyyakenestain" Yani bunu insanlar adet yerine gelsin diye okumuyorlar değil mi? Adam hayvana namaz kıldırmaya kalkacağına, adam gibi işi özümsesin. Sen sadece sana taparım senden yardım dilerim diyor. İnsanlar işsiz kalırlarsa eğer aç kalacağız diye korkuyor. Ben de 2-3 senedir işsizim, hiç aç falan da değilim  Allah'a şükür.  Yok, canım öyle bir şey yok.Müslüman bildiğimiz insanların gerçekte haham olduğunu, haham bildiğimiz adamların gerçekte iyi bir Müslüman olduğunu, kameralar önünde namaz kılan insanların hayatları boyunca sakinken bir vakit bile namaz kılmadığını, neler görecek insanlar. Ahiret çok büyük sürprizlere gebe. Yani ben % 1’ini biliyorum, bu kadar heyecanlıyım. Ahiret herhalde çok şamatalı olur, tabi kendi telaşımız olmasa keşke.”

(“Allah'a inanıyor zannediyorduk. Güce tapıyorlarmış  meğerse” sözünün tam tersinin doğru olduğunu bu millet 15 Temmuz darbe kalkışmasında hakkalyakın mesabesinde öğrendi. FETÖ mensupları nasıl bir akıl tutulmasına düçar kalmışlar ki; dine hizmet ediyorum zannıyla, dinin hiçbir emrini yerine getirmedikleri gibi, kesinlikle men edilen haramları alenen işlemekte bir beis görmüyorlardı. Kimlerin hahamlara yakın olduğu ve “dinler arası diyalog” safsatasıyla papaya yaklaşarak; “ Muhammedün resuullah” demeyenlerin de cennete girebileceklerini söyleyenleri de yakınen gördü.

“Ahiret’te bizim için bir sürpriz olmayacak inşallah. Ne kadar kusurumuz, hatamız ve günahımız olsa da Allah’ımızın sonsuz rahmet ve mağfiretinden ümidimizi kesmiyoruz. Her daim ümidvarız. Allaha ve emirlerine alenen savaş açanların ve onca masum halkı kendi sapık din anlayışı etrafında toplayarak adeta onları birer mankurt haline çevirenlerin vay haline)

Bu yüzden; “ cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil,  yaşasın zalimleri için cehennem”  diyoruz ve ahiret te “kendi telaşımız olmasa keşke” sözünüze tam olarak katılıyoruz. Keşke sırat-ı müstakimden ayrılmasaydınız diyoruz…

Sunucu: “işte bütün bunlar önümüzdeki yakın geleceğe çok merak içinde olmamıza sebep oluyor.”

Prof. Dr. Osman ÖZSOY: “Ya insanlar çok rahat olsunlar, rehavette olmasınlar, ama rahat olsunlar. Allaha güvensinler.

(“FETÖ mensuplarına ısrarla ümit pompalamaya devam ediyor”)

Sunucu: “ Tevekkül tabi ki ama insanlar ne yapsınlar? Yatsın mı? Bırakalım her şeyi gelsinler üstümüze, ne yapıyorlarsa yapsınlar mı bize?”

Prof. Dr. Osman ÖZSOY: “Her şeyi televizyon ekranlarından söylemek zorunda değiliz. Herkesin her şeyi bilmesi gerekmiyor.”

(“Darbe yapacağız” diye açıkça söylemek yerine, ima yoluyla, kapalı halde söylenmiş şekli olarak anlamamız lazım) 

 

Sunucu: “ Dua etsinler tamam”

Prof. Dr. Osman ÖZSOY: “ Dua herşeye bağlayan bir şey. Dua etsinler,  bu insanlık sahipsiz değil. Bu kadarını söyleyeyim.Çok güzel günler geliyor ya. Hizmet hareketindeki arkadaşları çok yoğun günler bekliyor. İnsanları ellerinden tutup tutup okullara getirecekler. Bir tane falso çıkmadı ya. Ben hepsine teşekkür ediyorum bakın herkes tarafından hizmet hareketine terörist yaftası vurulduğu zaman yakınındakine diyor ki sen hariç diyor. Herkes tanıdığı hizmet yakınına sen hariç diyor. Öteki zannediyor terörist. Hâlbuki ötekinin yanındakiler de ona sen hariç diyorlar. Son bir yılda yeni bir düzeye geçtik. Bütün dünya, Türkiye battı, algı Müslümanlık, itibar, imaj, evrensel hukuk, demokrasi ve siz hariç. Hizmet hareketi dünyada ve siz hariç moduna geçti. Hizmet hareketinin uluslararası piarını yapan Erdoğan'a teşekkür ediyoruz. Bu kadarını anlatamazdık. Ankara’daki imaja uzaklığınız nispetinde uluslararası marka değerimiz var şu anda.

Haram para kimseye yar olmaz bu paraların sefasını süremeyecekler, finalleri böyle olmasaydı diyorum. Millete moral olsun diye bir kelime fazla kullanmıyorum. Bildiklerimi söylemiyorum bile.

(“çok güzel günler geliyor” demek suretiyle mensuplarına ümit vermeye, kitleleri canlı ve diri tutmaya olan ihtiyaç sebebiyle söylenen sözlerdir bunlar.

“sözde hizmet hareketi mensuplarının asla falso yapmadıklarını ve onlara çok iş düşeceğini”  söylemek suretiyle moral ve motivasyon takviyesi yapmaya çalışmakta.

“Ankara’daki imaja uzaklığınız nispetinde uluslararası marka değerimiz var şu anda” sözü FETÖ’nün; milletin milli ve manevi değerlerinden ne denli uzak,” milli” ve “yerli” olma özelliğine ne kadar yabancı olduklarının ifadesidir. Uluslararası güç odaklarının ve üst aklın esaretinde ve kontrolünde olduklarının ispatıdır.

“finalleri böyle olmasaydı” diyorum sözü ile aslında kendi akıbetlerini tasvir etmektedir. Aziz milletimiz FETÖ’nün ustalıkla gizlenen gerçek yüzünü, sağlam itikadi dini ilimlerle teçhiz edilmeyen mankurtların nasıl insan katiline dönüşebileceğini, kendilerine emanet edilen silahları kendi halkına nasıl çevirip ateş edebileceklerini vb. hadiseleri yakınen gördü. FETÖ mensupları hakkında acaba? hata mı yapıyorum diyen hemen hemen kimse kalmadı. Sadece; kalpleri mühürlenmiş, kalpleri katılaşmış, akıl, fikir, iz’an ve vicdanını başkalarının cebine koyanlar istisna olarak kaldılar.

Bize de; “zarara kendi rızası ile girene merhamet ederek acınmaz ve onlar asla merhamete layık değillerdir” prensibi esasıyla hareket ederek halinize acımak kalır.

Varol YÜKSEL

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...