Cuma, 11 Kasım 2016 11:45

Girift…

Bugün yeryüzünde ateşin olmadığı, ateşin yakmadığı ve ateşin düşmediği çok nadir yerler bulunmaktadır. Dünya büyük bir karmaşa içindedir. Toplumlar parçalanmakta, aileler dağılmaktadır. Huzur bitmiş yerini bozgunculuk almıştır. Ateşin büyüğü İslam Dünyasına düşmüştür…

İnsanlığın savaşı bitmiş, insanların savaşı başlamıştır…

Küresel insan avcıları iş başında…

Küresel aktörler ve küresel kurumlar inşa edilmiş, yeryüzünde acımasız ve vicdansız bir kaos oluşturulmuş, insanlar insanlığa düşman edilmiştir…

Bu savaş ayrım yapmadan bütün insanlığa meydan okumakta ve insanları, toplumları parçalamaktadır…

Toplumlar ve milletler olaylar karşısında kör ve sağır edilmektedir. Kimlik bunalımları yaşatılmakta, kimlikler parçalanmaktadır artık. Bütün dünyada küresel körlük dizayn edilmiş,  yeni tip insanlar ve toplumlar oluşturulmuştur. Kendilerine nefer olacak…

Amaç para, toprak veya barış değil, kukla yöneticiler ile parya toplumlar oluşturmak, bütün dünya insanlarını yönetmek, dünyaya ve insanlığa egemen olmaktır…

Bu amacı gerçekleştirmek için, ilk büyük savaşlar gayrimüslim insanlar ve toplumlar ile yapılmıştır. İnsanla, yaradandan koparılmış, dinden soğutulmuş, krallıklar, beylikler ve çarlıklar yıkılmış, kilise ve havralar devşirilmiş, yeni tip ülkeler imar edilmiştir.

Kapitalizmin hakim olduğu, kukla yöneticilerin bol olan, toplumların köleleştirildiği düzenler kurulmuştur. Adına da Yeni Dünya Düzeni denmiştir…

Gayrimüslim insanlar bu savaşı topyekûn kaybetmiş, küresel avcıların bir neferi olmuşlardır.    

Peki bütün bunlar nasıl gerçekleştirilmiştir?

İnsanlar nasıl ve ne amaçla devşirilmektedir?

Hedef nedir?

İnsanlarda neden İslamofobi oluşturulmak istenmektedir?

Bizim hakkı ile sahip çıkamadığımız İslam Dinimiz ve Prensipleri (Şeriatları) Yeni Dünya Düzenin oluşumunda büyük bir yere sahiptir.

 İslam’ın fetih anlayışı:

Ülkeleri fetih etmek değil, kalpleri kazanmaktır…

İşte bugün, bütün insanlık coğrafyasında ülkeler fetih edilmeden önce kalpler kazanılmakta, sonra ülkeler istila edilmektedir…

NASIL MI?

  1. Üst Akıl
  2. Kitap
  3. Para=Güç
  4. Demokrasi & Hilafet

İlkeleri ile…

İnsanoğlu yaratıldığı günden bu güne kadar her daim kendi yetersizliğini, güçsüzlüğünü ve zayıflığını görmüş, aklının her şeye yetmediğini keşfetmiştir. Bu yüzden en basit ikili ilişkilerde bile danışabileceği, sorunlarına cevap alabileceği birilerini veya bir şeyleri aramıştır.

Her fert ve her toplum kendince, inançları doğrultusunda bir üst akıl edinmiştir.

Hayat kitabı, yaşayanların ve ölülerin kitabı olan, içinde dünü, bu günü ve yarını taşıyan yüce kitabımız Kuran-ı Kerim İslam Dünyası’nın üst aklı ve insanlığa yol gösterici rehberidir.

Onun rehberliğine bugün her şeyden daha çok ihtiyacımız vardır. Bireysel veya toplumsal sıkıntıların çözüm kaynağı, her hastalığımızın ilacıdır.

İslam dinine ve Müslümana düşman olan bireyler ve toplumlar bunu bizden çok daha iyi bir şekilde bilmekte, dünya üzerinde tek bir Müslüman kalmayacak şekilde bunu kullanmaktadır.

Bu başarıyı elde etmek için İslami değerlerimizi bize silah olarak kullanılmaktadır.

Bu silah gücünü, dünya üzerindeki para akışını kontrol ederek sağlamakta ve toplumları dilediği bicimde şekillendirmektedir. Şekil verme aracı olarak da demokrasiyi kullanmaktadır.

Demokraside parti liderlerinin seçim kazanması için büyük miktarda paraya ihtiyacı vardır. Para kaynakları ise bağışlar oluşturmaktadır. Bu bağışı yapanlar iktidarda ve hükümette söz sahibi olarak kendi çıkarlarını korumakta,  hükümetin icraatlarında büyük oranda söz sahibi olmakta, kendi adamlarını meclise sokmakta ve alınan kararlarda etkili olmaktadır.

Dolayısı ile seçilmiş liderler bağımsız politika üretememektedir. Ülkeler tek bir masadan, tek bir amaç için idare edilmektedir.

Halk için, halkın menfaati için projeler üretilmemekte, hükümetler bedel ödemek zorundadır. Karşılığı ise toplumun parasal kaynaklarının küresel kasalara aktarılmasıdır.

Küresel kasa ve küresel aktörler, üst aklın emrine göre proje üretmekte, bütün kaynaklar ile insanlık devşirilmekte, toplumlar köleleştirilmektedir.

Seçilmiş liderler kendisine verilen görevleri yapmadığı ya da farklı politikalar ürettiği takdirde, toplumsal kuklalar devreye sokulmakta, bir takım sudan sebepler ile liderler alaşağı edilmektedir. Toplumsal kuklalar başarı elde edemediği takdirde tüm toplum, satın alınmış teröristler ile cezalandırılmakta, topluma kanlı bedeller ödetilmektedir.

Bu oluşturulan sistemin dışındaki, hak ve halka dalı tüm rejimler diktatörlük ile suçlanmakta, üzerleri kırmızı çizgi ile çizilmektedir. Bu yüzden hilafet kavramına ve hilafete büyük bir kin haktan almaktadır. Para sadece hizmet için bir araçtır. Topluma adil olarak paylaştırılması, dağılması, sosyal refahın oluşturulması ve bireylerin özgürleştirilmesi için bir kaynaktır. Toplumu yönetmek ve devşirmek için kullanılamaz.

Dünyada parayı takip edin…

Parasız demokrasi olur mu?

İnsanlığı ve insanları İslam’ın evrensel değerleri ile yıkmaya çalışıyor küresel avcılar.

İSLAM kelimesini karşısına KAOS,

BİRLİK kelimesinin karşısına BÖLÜNME,

HUZUR kelimesinin karşısına BOZGUNCULUK,

İNSAN kelimesini karşına MODERN PARYA koymaktadırlar…

İnsanları Allah’tan koparmak, Kur-an’dan uzaklaştırmak, nefisleri ilah yapmak, hedefleri…               

Küresel avcılar Allah’ın varlığına, Kur-an’ın hak olduğuna ve kaderin baki olduğuna bağlıdırlar. Bu bağı sadece kendileri için kullanarak, yeni dünya düzenini kurmuşlardır.

Kendilerinden başka, hiçbir kimsenin ve toplumun bu bağı kurmalarına müsaade etmemek  için;

Allah’ın varlığını toplumlara inkar ettirmeye,

Kur-an’ı toplumdan kaldırmaya,

Sünnet ve tarikatları küçük düşürmeye çalışırlar,

Yerine;

Nefisleri ilah edindirmeyi amaçlayan,

Kendi inançları doğrultusunda tarikat ve cemaatler oluşturmayı hedeflemektedirler…

Masonluk, İllüminati, Kuru Kafa ve İskeletler, Evanjelizm, Vehhabilik, Fettullah Gülen.vb. hepsinin merkezi tektir ve tek bir yere bağlıdır. Hepsi gayba inanırlar. Allah ve şeytanı tanır.

Kur’an ve sünnet onlar için de yol göstericidir. Ama tam ters istikameti gösterirler.

Kur’an derki gayba inanınız, onlar der ki başka bir hayat mı var?

Kur’an derki hayat benimle başlar, onlar derki kuransız hayat olur…

 Kur-anı Kerimin günlük hayatımızdaki psikolojik yansıması ile toplumsal hayatımızın sosyolojik yapısına ne gibi etkileri var?  

Psikolojik ve sosyolojik yönden Kur-anı Kerimin insana ve insanlığa göstermiş analitik düşünce tarzının hayatımıza yansıması nasıl olmalıdır?

Yeni Dünya Düzeni Kur-anı Kerim eğitmeni olan Allah Dostlarını neden yok etme çabasındadırlar? Bu soruların cevabını uzmanlara bırakıyorum…..Araştırılmalı.

Sünnet derki;

Veda Hutbesinden

"Ashabım! "Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faizde Abdulmuttalib’in oğlu (amcam) Abbas’ın faizidir. Lakin ana paranız size aittir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız der……

**Onlar emanete hıyanet isterler… Faize ve faizin tozuna bulaşmayın hiçbir rızk kalmamıştır..

"Ashabım! "Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib’in kan davasıdır. "Ey insanlar! "Muhakkak ki şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsınız bu da onu memnun edecektir. Dinimizi korumak için bunlardan da sakınınız.

**Onlar bizim cahil kalmamızı diler ve  her türlü kan davasını diriltmek için çaba harcarlar… Sünni Alevi çatışması, mezhep kavgaları

"Ey insanlar! "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allahın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allahın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınlarında sizin üzerinizde hakkı vardır…. 

** Yeni dünya düzeninde kadın ikonlaşmış, meta olmuştur…

"Müminler! "Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler.

** Birlik ve beraberlik kaybedilmiştir… Orta Doğu kan gölüdür…

İşte girift, işte kader…

Bekir ALTIN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Ekledikleri: Bekir ALTIN

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...