Salı, 27 Ağustos 2019 19:27

Milli Güç Unsuru: ERDOĞAN

Millî güç, “Bir devletin millî menfaatlerini sağlamak ve millî hedeflerine ulaşmak için kullanabileceği maddî ve manevî unsurların tümüdür.” şeklinde tanımlanır. 

Millî güç unsurları, bir büyük sistemin ayrılmaz parçalarıdır. Unsurlardan herhangi birisinde oluşabilecek bir yetersizlik, “zincirin en zayıf halkası” kuralı uyarınca, toplam millî gücü zayıflatır.

Millî Güç Unsurlarının; Politik, Ekonomik, Askerî, Coğrafî, Demografik, Psikososyal ve Kültürel, Bilimsel ve Teknolojik Güç olmak üzere yedi grupta toplanması genel kabul görmektedir.  

Kaynak mı?

Milli Gücün tek bir kaynağı vardır ki O’da milletin kendisidir. 

Milletimizin değerler sistemi siyaset ve devlet kurumlarını yönlendiren temel kıstas olmalıdır. Milleti hangi manada olursa olsun hakir görüp aşağılayan bir devlete, devlet kurumuna, hele de tüyü bitmemiş yetim hakkından maaş alıp ta böyle kaba davranan devlet memuruna bu milletin ihtiyacı yoktur. 

15.000 yıllık Milli Gelenekleri, İslam olan çağdaş ve medeni bir inanç sistemine sahip milletimizden, Âli menfaatlerini hiç kimse daha iyi bilemez. Şimdilerde “Kel nefer dediğimiz erâta ecdad zamanında “Çarıklı Erkan-ı Harb (Çarıklı Kurmay subay)” diyordu. Asla unutmayalım. 

Dış politik güç mü, “Siz bölgenizde kendinize yakın, -kardeş/dindaş ve komşularınızla- ilişkilerinizi nasıl kurdunuz? Emperyalizme karşı bir cephe oluşturabildiniz mi? Bu cephenizle ekonomik ilişkiler geliştirebiliyor musunuz? Bölgesel Gücün merkezinde misiniz? Yoksa büyük gücün bölgedeki kanlı hesaplarına taşeronluk mu yapıyorsunuz? Özellikle; Hilafetin merkezi olan Türkiye, D-8 Projesinde olduğu gibi İslam Kardeşliği anlayışını İslam Ülkeleri içinde geliştirmekten mesuldür.

Politik gücün, yapısal kaynaklar yanında liderlik faktöründen de çok fazla etkilendiği görülmektedir. 

Demografik (Nüfus) Gücü için: “Nüfusumuz, nüfuzumuzdur.” deyip, dinimizde de Nüfus planlaması değil aile planlamasının tavsiye edildiğini hatırlatmakla yetineceğim.

Türkiye’nin coğrafi gücünün kaynağı dünya üzerindeki yeridir. Çünkü tüm yollar ülkemizin kontrol ettiği bölgelerden geçmektedir. Enerji hatları içinde durum aynıdır. Türkiye’den yapılacak her türlü harekât için uçak gemileri edinmenize gerek yoktur, ülkemiz dünyanın merkezindedir.

Millî güç açısından demografik ve askerî güçleri en çok etkileyen psikososyal (Manevi) ve kültürel güç unsuru, milleti oluşturan insanların;

Ortak bir geçmişi paylaşmak ve buna dayalı olarak birlikte yaşama arzusu,

Din, tarih ve Yurt birliği,

Moral değerleri, töre, kültür ve gelenek birliği gibi faktörler göz önüne alınarak değerlendirilmektedir.

Ülke insanlarının dindarlıkları, vatan sevgileri, kahramanlıkları, çalışkan, samimi ve dürüst kişilikleri, bu gücü doğrudan etkileyen faktörlerdir. Milli Güç Unsurlarının tamamına hayat veren temel güç, Psikososyal (Manevi) ve Kültürel Güç’tür. Bu gücü besleyen amiller ve kaynaklar kurutulmamalıdır.

Milli Gücün temeli, Milletin imanıdır. 

Gücü kullanmak hür düşünmekten ve gerçek hürriyetten geçer. İstikbal beklentisini Hakka dayamış, rızk endişesinin kölesi olmamış, emir almayan, Allah’tan başka hüküm ve emir sahibi tanımayan, çalışmayı ibadet sayan, hayatın kendisini ubudiyet deyip kucaklayan, cephede “Ölürsem şehid, kalırsam gazi olurum.” diyen çalışkan adamlardan müteşekkil toplumlarda fertler, dün Çanakkale mucizesini nasıl gerçekleştirdiyse, ekonomide de önleri açılırsa bu gün “Japon Mucizesini” gerçekleştirirler.

Psikososyal (Manevi) ve Kültürel Güç anlamında Milletlerin birikimleri vardır. Tarihten gelen duruşları ve sahip oldukları miras, buna paralel sorumluluklar ve bu sorumluluklara bağlı kalması, coğrafyanın dayatmaları, toplumu bir araya getiren değerler, çevre coğrafyanın ve dünyanın sosyal ve siyasi algıları Milli Gücün dinamolarıdır. Bu manada yaşayan siyasi ve liderler de faktördür.

Türk Milleti’nin değerlerine bağlı yetişmiş, gençliğinden bu yana Milli Değerler ve Menfaatlerimizi önceleyen Milli Görüş Siyaseti içinde kalmış bir siyasi Lider var. Recep Tayyip ERDOĞAN…

 Recep Tayyip ERDOĞAN… S. Arabistan’da, Mısır’da, Bulgaristan’da, Irak’ta, Azerbaycan’da, Pakistan’da, Sudan’da, Malezya’da, Özbekistan’da…. Daha birçok ülke sayılabilir seçimlere girse kazanır ve devlet başkanı seçilir. Osmanlı Medeniyet Coğrafyası’nın her yerinde kendisine ciddi bir teveccüh ve iltifat vardır. Kendisine düşmanlık besleyen gruplar ve devletlere, liderlere bakın şeksiz İslam ve Türk Milleti’ne düşmanlıkları aleni olan kesimler ve ülkelerdir. Hatta ne dedik hep, “Düşmanın oku dostu gösterir.”

Recep Tayyip ERDOĞAN, siyasi mülahaza ve çekişmelerin dışında değerlendirmemiz gereken bir faktördür. 15 Temmuz insanımız ve yurdumuz için bir dönüş ve mihenk olmuştur. Halkımızın bu emperyal tezgâhtaki en büyük güven kaynağı elbette imanı olmuştur ancak, 15 Temmuz sonrası ERDOĞAN ile ülkenin devam edeceğine olan inancı ile kaygısız davranabilmiştir. Ülkemizde siyasi gruplar vardır, partiler vardır, duruşlar vardır. Siyaset ERDOĞAN GERÇEĞİ VE GÜÇ FAKTÖRÜ’nü dikkate alarak davranmalıdır.

Muhalefet iseniz, siyasetine karşı olabilirsiniz. Kendi siyaseti içinde iseniz katılmadığınız uygulamaları olabilir. Bunları eleştirebilirsiniz. Ancak bir Milli Güç Faktörü olarak özellişkle Milli Birlik ve dış dünya ile ilkişkilerde gözde tutulması gereken bir faktör Recep Tayyip ERDOĞAN. Ümmet Coğrafyası’nın Türk Milleti’ne teveccühü Recep Tayyip ERDOĞAN ile artmıştır. Düşmanlarımız Türkiye’ye karşı çok daha dikkatli davranmaktadır. Recep Tayyip ERDOĞAN’a her seviyede destek olunmalıdır. 

Bu gün MHP ve Devlet BAHÇELİ’yi Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yanında yer alması anlamında anlamayanlara verilecek cevap.. Allah adeta mevcut süreç anlamında Türk Milleti’nin kaderi ile Recep Tayyip ERDOĞAN’ın kaderini birleştirmiş. 

Batı kendisini “Neo Osmanlı” yani “Yeni Osmanlı” olmakla suçluyor. Bu onlar için suç. Çok doğru. Peki, bizim için de öylemi? Asla! Milletim muhteşem yüzyılları yeniden yaşamak hedefini korumakla mesuldür.

Ümmet ve Medeniyet Coğrafyası adeta Halife olarak görüyor. 

Türk Dünyası, öncü bir lider olarak görüyor.

Aziz Milletim.

Kendi siyasi tercihimiz, ülkenin yönetimindeki kanaatlerimiz ne olursa olsun, Milli Gücümüzün en önemli faktörlerinde biri olan Recep Tayyip ERDOĞAN faktörüne ihtiyacımız vardır. Destek olmalıyız, yanında olmalıyız. İhanetin her türünü, aldatmanın her türünü “Zifiri karanlıkta Ak sütün içindeki ak kılı görecek” ferasette görüp kendisine iletmeliyiz. Dışındaki davranışlarımız algı bozukluğuna sebep olacaktır. Bu da ülkemizi doğrudan zayıflatacaktır. 

Türkiye Irak, Suriye ve Akdeniz’de üç ayrı alanda Cephe Savaşı yapmaktadır. Her gün gelen şehidlerimizi büyük kavgamızın insanımıza yansıması olarak görün, uyanık olun. Bir olalım, iri olalım, hep birlikte BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE olalım.

 

Son Düzenlenme Salı, 27 Ağustos 2019 19:29
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...