Çarşamba, 28 Ağustos 2019 10:27

Türk’ün Bayram Ayı… AĞUSTOS

Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan her zaman zaferle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu!

Türk Vatanının ve Türklük Camiasının şan ve şerefini dâhili ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve amade olduğuna, benim ve büyük ulusumuzun tam bir inanç ve itimadımız vardır. Büyük Ulusumuzun orduya bahşettiği en son sistem fabrikalar ve silahlarla bir kat daha kuvvetlenerek büyük bir feragat-ı nefs ve istihkar-ı hayat ile her türlü vazifeyi ifaya müheyya olduğunuza eminim.”

Türk Tarihi’nin en zor döneminde Osmanlı Harbiyesi’nden mezun, son padişah Vahdettin Han veliaht iken O’nunla Emir Subayı olarak Avrupa’da da bulunmuş, İstiklal Harbimizin Baş Komutanı M. Kemal Paşa’nın vefatından 10 gün önce Kahraman Ordumuza son mesajı..

İstiklal Harbimizi küçümseyenlere ise, Y. K. Beyatlı’nın “26 Ağustos 1922” adlı şiirindeki Türk Ordusu’nun zaferi için Allah’a niyazı ile cevap vereceğim.

“Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.

Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,

Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.”

Ağustos Ayı Aziz Milletimiz için neden mi bayram? Şu an ve gelecekte Medeniyet Coğrafyamızı doğrudan ilgilendiren birçok zafer ve önemli olay var.

26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi –Anadolu’nun kapısını açtık.-

11 Ağustos 1473 Otlukbeli Zaferi

23 Ağustos 1514 Çaldıran Zaferi

24 Ağustos1516 Mercidabık Zaferi

29 Ağustos 1521 Belgrad’ın Fethi

29 Ağustos 1526 Mohaç Zaferi

1 Ağustos 1571 Kıbrıs’ın Fethi

4 Ağustos 1578 Vadis Seyl Savaşı

23 Ağustos 1921 Sakarya Meydan Savaşı’nın başlaması

26-30 Ağustos 1922 Büyük Taarruz –Anadolu’nun Müslüman ve Münevver Türk Milleti’nin Anayurdu olduğunu cihana duyurduk.

Tarihin kronolojik seyrine yukarıda da bakınız.

1578 Ağustos’undan, 1921 Eylül’üne kadar zafer yok…

Osmanlı’yı her hali ile övenler düşünsün. N. Fazıl Merhum diyor ya; “Ham yobaz Kaba softa!” diye. Bir dönemi kast ederek. Hepimiz bu dönemi düşünmeliyiz.

Osmanlı’yı ve maziyi reddedip, Cumhuriyet Türkiye’sinin kuruluş felsefesini göklere çıkartanlar da düşünsün. Bu kutlu mazinin neresindeyiz? Koca Cihan Devleti’nin mirasına ne kadar sahip çıktık?

Gençlerimize ve neslimize, geçmişteki yüce hedeflerimiz her an hatırlatılarak birlik ve beraberliğimiz pekiştirilmelidir.

İttihad-ı İslam, Turan, Devlet-i Ebed-Müddet, Nizam-ı Âlem, Osmanlı Barışı, İ’lâ-yı Kelimetullah, Kızıl Elma, Ümmete Öncülük, Mazlum insanlığı dert etme, Hilafet, Bilim, Fen ve Teknoloji gibi kavramlar, Türk Milleti’nin yüksek idealleri, geleceğimizi kurarken hareket noktamız olmalıdır.

Cemil Meriç’in “Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim.” sözünü her ferdimiz kendisine şiar etmelidir.

Aziz ve Münevver Milletim.

Mazinin zaferleri de, hataları ve zor zamanları da bizim için kanla yazılmış derslerdir, ibretlerdir. İçimizde bir hastalık gibi yaymaya çalıştıkları fitneye karşı uyanık olmak zorundayız.

Cumhurbaşkanımızın 1071’den 2071’e vurgusu ne kadar değerli.

Bölücü fitneye karşı Kabirleri tekmelenen Atalarımızdan Orhan Gazi Türk, S. Eyyübi Kürt’tür. Tekmeleyenlerden biri İngiliz ve Brackenhurst’lu, diğeri Yunan (Rum) ve Pire’li. Ama aynı davranışı gösteriyorlar. Peki, bizim biri Kars’lı diğeri Edirne’li insanımız neden aynı tepkileri gösteremez? Generaller için belki de aynı şehrimizden mesela Bilecik’li iki general de aynı tepkiyi göstermeyecek. Düşünelim lütfen!..

Mustafa Kemal Paşa’nın deyişiyle; “Bir ülkeyi zapt veya işgal etmek, o memleketin sahiplerine hâkim olmak için kâfi değildir. Bir milletin ruhu zapt olmadıkça, azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hâkim olmanın imkânı yoktur.”

Savaş gibi millet için hayatı öneme haiz ölüm-kalım mücadelelerinde başarı; Milli birliği ve beraberliği koruyucu, pekiştirici çalışmalarla mümkündür. Bu mücadele daha barış, huzur yıllarında kazanılır ya da kaybedilir.

Bu nedenle; Yüce Türk Milleti’ne, milli değerlerine bağlı, vatanını canından aziz bilen, bu uğurda içerdeki satılmış hainlerle ve dışarıdaki tüm düşmanlarla girdiği mücadelelerde gözünü budaktan sakınmayan, devletinin gelişmiş diğer devletlerin seviyesine çıkması için var gücüyle çalışan, atalarından aldığı milli mirası gelecek nesillere aktaracak, onurlu kendine ve milletine güvenen, kahraman ve fedakâr nesiller yetiştirmek zorundayız.

İşte o nesillerin ruhu zapt olmaz ve daima tam bağımsızlık sevdalısı olurlar.

İstiklal için yaşayan tüm mazlum milletlere örnek olan Türk Milleti, vatanın bölünmezliği, milletin birliği için ve bayrağımıza, bağımsızlığımıza yapılan çirkin saldırı ve tehditlere karşı ordusuyla tek vücut olup adeta bayraklaşmış, şerefimizi, onurumuzu, her türlü iç ve dış tehdide karşı kanının son damlasına kadar koruyacağını, hem de karşılığı ne olursa olsun Tam Bağımsızlık İdealine, ecdadından aldığı terbiye ve töreye bağlı olduğunu her zaman ortaya koymuştur. 15 Temmuz bu ruhun ve mensubiyetin sonucudur.

Bu bilinçle milletimizin bu günlere gelmesi için canlarını, kanlarını ortaya koyarak; şehadete ulaşan şehitlerimize rahmet diliyor, saygıdeğer gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Ne Mutlu, bu Mübarek Orduda nefer olabilenlere, duaları ile destek olanlara..

Ne Mutlu, Ordumuz ile aynı ruh ve vicdanla; “Vatanım, Milletim, Dinim, Devletim” diyerek bulunduğu her yerde canla başla çalışıp MEHMETÇİK olabilenlere….

Ne Mutlu, ihanete karşı feraset ve cesaretle dimdik duranlara…

Ne Mutlu, maziden aldığı İman, güç ve mirasla, geleceğimiz için akıl, bilim, teknolojiden azami yararlanarak, “İlim Mü’minin yitik malıdır. Çin’de bile olsa alınız!” emrince üretip, güçlü olmamız için canla başla, gece gündüz çalışana…

Zafer ayımız Ağustos’a nice zaferler daha sığdırmak duası ile 30 Ağustos Zaferi’mizi tebrik ederim.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...