Nuh (A.S.) ümmetini gemiyle selamete çıkaran,

İbrahim (A.S.) ‘ın atıldığı ateşe “serin ol” emrini veren,

Kızıldeniz’e Âsa-yı Musa ile yol açan,

Fahr-i Kâinat (A.S.) ve Yâr-ı Gâr’ını (R.ah.) bir mağarada şer gözlerden muhafaza ederek kutlu sefere muvaffak kılan Rabbim, elbet bugün de bu ümmete bir çıkış yolu gösterecektir.

Müsterih olunuz…

Bizim hayır bildiklerimizde şer, şer bildiklerimizde bir hayr olabilir…

Hayr; iyiliğin çoğalmasında, hayr; gönüllerin bir olması, kalplerin birlikte çarpmasındadır…

“Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”

Yeniçağın dijital, biyolojik, sosyolojik, psikolojik ve daha ne tür savaş yöntemleri varsa hepsine karşı tek yürek olmak zorundayız.

“Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Kur’an-ı Kerim)

“Her zorluğun sonunda bir kolaylık vardır.” (Kur’an-ı Kerim)

Ve kim ne hile yaparsa yapsın, kim ne plan kurarsa kursun,

“şüphesiz plan kuranların en hayırlısı Allah Celle ve Alâ dır.” (Kur’an-ı Kerim)

Müsterih olunuz…

Zira Anadolu öylesine münbit, öylesine bereketli bir coğrafyadır ki, nice güzel yürekleri bağrında yetiştirmiş, nicelerini de yetiştirmeye devam etmektedir. Anadolu bu münbit karakteri ile iyilik ve faziletin coğrafyası olarak anılmış ve anılmaya devam edecektir inşallah.

Hâsıl-ı kelam, Korona-virüs ile başlayan bu süreçte gördük ve bir kez daha anladık ki, son yüzyılda bize medeniyet ihraç etmeye çalışan Batı ile Onlardan medeniyet ithal etme derdindeki müptezellerin makyajı dökülmüş, balonları sönmüştür.

Medeniyetlerinin “M” si dökülmüş; geriye ancak DENîYET (alçaklık) ları kalmıştır.

Bu güne kadar şahit olduğumuz tüm göstergeler bu gerçeği doğrulamaktadır.

Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

“(..) diğer ülkelerin ve insanların sırtından kendilerine sahte bir refah düzeni kuranların devri artık kapanıyor.” inşâAllah…

Yarın elbet BİZİM elbet BİZİMDİR,

Gün doğmuş, gün batmış ebet BİZİMdir.