Perşembe, 28 Nisan 2022 14:37

E-MUHTIRA

Bugün, 27 Nisan 2022.

Gelin, 15 yıl öncesine gidelim.

Tarih: 27 Nisan 2007. Gece yarısı olmuş, saat 23.20’de Genelkurmay Başkanlığının Web sitesine bir duyuru konuluyor.

“Basın Açıklaması”

Bu açıklama, 29 Ağustos 2011 tarihinde Genelkurmay Başkanlığının sitesinden kaldırıldığı için, şu an tam metnine ulaşmamız pek kolay değil...

Muhteva olarak, Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin "Atatürkçülüğe, laikliğe ve cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil, özde bağlı" bir cumhurbaşkanı adayı profili talebinin belirtildiği, rejim ile ilgili kaygıların değerlendirildiği ve o zamana kadarki Genelkurmay Başkanlığı basın açıklaması metodolojisine uymayan bir açıklama.

Ayrıca, 23 Nisan öncesi yurdun birçok yöresinde, laiklik karşıtı ve din bezirgânlığı olarak nitelendirdikleri olayların gelişiminin vahim derecede olduğu ve bunun rejime meydan okuma olarak değerlendirilmesi gerektiği yer almış; bununla birlikte, TSK'nin yasalarla kendine düşen görev ve yetkileri kullanmaktan çekinmeyecekleri de dile getirilmiştir.

Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt2009 yılında katıldığı bir TV programında bu internet açıklamasının kendisi tarafından yazıldığını, fakat bunun bir muhtıra olmadığını söylemiştir.

Lakin herkes biliyordu ki, o basın bildirisi: Bir e-muhtıraydı!

En azından, muhtıra olarak algılanması düşünülüyordu ve öyle de algılandı!

Açıklamanın ardından birçok gazeteci ve yazar tarafından yapılan değerlendirmelerde bu açıklamanın olağan bir açıklama sayılamayacağını, bunun Genelkurmay Başkanlığı tarafından alışılmadık bir üslup ile kaleme alındığı ve bir muhtıra olduğu görüşü ağırlık kazandı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, “Cumhurbaşkanının TSK’nin Başkomutanı olması sıfatı ile bu seçimlerin kendilerini de yakından ilgilendirdiğini” belirtmiş ve “seçilecek Cumhurbaşkanının Cumhuriyetin temel ilke ve kuralları ile Atatürkçülüğün gereklerine, sözde değil özde bağlı olması gerektiğini”, beyan etmiştir.

Hükûmet bildiriyi üzerine almış ve Hükûmet Sözcüsü Cemil Çiçek, ertesi gün bir basın açıklaması yaparak, Hükûmetin de laiklikten yana olduğunu, bildirmiştir.

Hükûmet, o güne kadar görülmedik bir şekilde, askerî müdahalelerin ardından önceki hükûmetlerin takındığı tavırların aksine, muhtırayı sert bir tepkiyle karşıladı.

Cemil Çiçek konuşmasında, “Genelkurmay Başkanı'nın resmî olarak Başbakan'a bağlı olduğunu, görevleri itibarıyla Başbakan'a karşı sorumlu olduğunu”, belirtti.

Muhtıra sonrası yapılan yorumlardan bazılarını hatırlayalım:

CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek (Muhtıranın yayınlanmasından hemen sonra NTV’ye telefonla bağlanarak): “Tabii bu bir muhtıradır. Hükûmetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen (Muhtıradan bir gün sonraki açıklaması): “Genelkurmay'ın tespitleri bizim tespitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. ‘Ne mutlu 'Türk'üm.' diyene!’ sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız. Türkiye'yi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz.”

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal (Muhtıradan sonra verdiği ilk röportajında): “Bu tablonun değişeceğini meydanlar gösterdi. Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider.”

CHP Genel Sekreteri Önder Sav (Muhtıranın ardından Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 367 kararından sonra): “Gözümüz aydın, Türkiye'nin gözü aydın.”

Nur Serter (Muhtıradan bir gün sonra Çağlayan’daki Cumhuriyet Mitinginde yaptığı konuşmada): Genelkurmay Başkanı’na “memur” diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan’da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan'da Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır.

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ: “AKP toplumda git gide artan ve TÜSİAD’ın da paylaştığı laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almıyor. Genelkurmay Başkanlığının açıklamasıyla yaratılan fiili durum demokratik teamüllere uygun değil. Laikliği ve demokrasiyi korumak için bir an önce genel seçimlere gidilmeli.”

Oktay Ekşi (Hürriyet): “Bu adı konmamış bir muhtıradır. Genelkurmay Başkanı’nın sözleri gayet açık, eğer demokrasinin kavram ve kuramlarını kullanarak bu cumhuriyetin laik karakterini tahrip etmek onu yıkmak istiyorsanız biz buna müsaade etmeyiz diyor.”

Tufan Türenç (Hürriyet): “Tabii ki bu bir muhtıradır. Bu muhtıranın özü AKP’nin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına Türk Silahlı Kuvvetlerin karşı olduğunu açıklıyor.”

Ertuğrul Özkök (Hürriyet): “Demokrasi kaygısıyla sadece askeri eleştirmek ne adil ne yararlı ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır.”

Yılmaz Özdil (Sabah): “Hâlâ deniyor ki bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım, tank olur. Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır.”

Ural Akbulut (Eski ODTÜ Rektörü): “Bu ikinci 28 Şubat’tır. TSK her şeye rağmen soğukkanlı davranmıştır.”

Fikret Bila (Milliyet): “TSK, türbanın ve temsil ettiği zihniyetin Çankaya'ya çıkmasına karşı ilkesel bir duruş sergilemiştir. “

Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç: “Kamuoyuna bilgi veriliyor ve bunların gereği yapılmazsa istenmeyen şeylerin olabileceği mesajı verilmek isteniyor.”

Günümüzün gençliği onbeş yirmi yıl öncesini bilmiyor. Hangi zorlulardan, nasıl geçerek bugünlere geldiğimizin farkında değil. Eğer, bir daha aynı hadisler, ıstırap ve mağduriyetler yaşanmasın duygu ve düşüncelerinde isek, o yaşananlar unutulmamalı, her zaman kulağımızda küpe olarak kalmalıdır!

Son söz olarak; “Allah Teâlâ’nın laneti darbecilerin ve darbe destekçilerinin üzerine olsun” demeyi bir vazife biliriz.

Allah, milletimizi darbeci hainlerden muhafaza eylesin. (Âmin)

Gürcan ONAT, 27 Nisan 2022, 15.00, Fatih.

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...