Üzüntüsü üzüntümüz, kederi kederimiz olan Başbakanımız Tayyip Erdoğan’ın dayısı vefat etti.. Mekanı cennet olsun.. Başbakan Erdoğan son görevini yapmak üzere İstanbul’daydı.. Önce Piyalepaşa Camii arkasından da Kulaksız mezarlığıydı adres. Merhumun mezarı başına gelindiğinde ise bir şey oldu.. İçimi kıpır kıpır eden bir şey.. Bir ses duyuldu önce.. Gırtlaktan.. Her ayet-i kerimenin hakkını veren bir ses.. Kameralar sesin olduğu tarafa döndü.. Karşılarında Başbakan Erdoğan vardı. Eline mikrofonu almış, televizyonların canlı yayınladığını umursamadan Kur-an’ı Kerim okuyordu.. Hem de ne okuma..
GENLERİMİZDE YOK Kİ!
Rakı sofralarında kuruldu bugünkü cumhuriyet. Sonra çok iktidarlar geldi geçti.. “Cuma”yı evde tek başına kılan (!) devlet başkanları, kumar masalarında yumruklanan Başbakanlar gördü bu ülke. Ama asıl hakkettiği lider buydu işte.. Gözündeki yaşları saklamadan Kur’an-ı Kerim okuyan lider.. Bu bizim başbakanımız.. Peygamber Efendimiz diyor ya; “siz nasıl iseniz öyle yönetilirsiniz”, işte biz böyleyiz.. Liderimiz de böyle (bu söz Churchill’e atfedilir. Fakat Churchill, hadis-i şerif’ten esinlenerek benzer başka bir söz kullanmıştır)
YA 10 YIL EVVEL OLSAYDI?
Boşverin 10 yıl evvelini.. Öylesine attım ben o ara başlığı.. Daha 2007 yılında kapatma davasına konu oldu Ak Parti.. Olmadı mı? Besmele çekmenin, selamlaşmanın bile irticai faaliyet kabul edildiği o ucube iddianameyle Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını alaşağı etmeye çalışmadılar mı? Hani daha evveline gitmeye gerek bile görmüyorum.. Bugün Başbakan’ın, eline mikrofon almış Allah’ın sözlerini buyruklarını haykıran bir ortama geldiği günleri yaşıyorsak, daha ne ister insan?.. İlk kez değil.. Annemiz Tenzile Hanım’ın ölüm yıldönümünde de okumuştu.. Kameraların olmadığı bir ortamda okumuştu o zaman.. Sesini duymuştuk.. Şimdi bizzat gördük.. Ne kadar da yakışıyor başbakanımızın ağzına ayetler, hadisler..
ABD’DE ÇOK NORMAL
Bugün ne kadar heyecanlandığımı anlatmaya çalışıyorum yazının başından beri. Oysa bu o kadar normal bir durum ki.. Bakın daha çok yeni.. ABD Başkanı Barack Obama, ikinci başkanlık dönemi için biri Abraham Lincoln, diğeri Martin Luther King’e ait iki İncil’e elini koyarak yemin etti.. Öyle sempatik, öyle de güven veren bir hâli vardı ki, kimsenin aklına yanlış bir şey gelmedi.. Bizde nasıl peki bu iş? Devleti kutsayan kurucu otoriteyi kutsayan elbette Atatürk’e selam çakan bir yemin metni okunuyor göreve başlamadan önce. Oysa ne güzel olurdu güzel ülkemde başkanlar, parlamenterler kutsal kitabımız Kur’an-ı kerim’e el basıp and içselerdi.. Kalın sağlıcakla.
Ek Bilgi
Kategori
Alıntı Yazarların Makaleleri
Ersoy Dede
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.Son Ekledikleri: Ersoy Dede
- 15 Temmuz'un Başbakanı/Cumhurbaşkanı kim olacaktı?
- İdam cezası tartışması başlasın artık!
- Semra Güzel'in de içinde olduğu TJA Örgütü
- İBB tartışmasına dair dört madde
- Halk Ekmek kuyrukları neden yaşanıyor?
- Aydınlarımızı İtham Ediyorum
- Süreç Tam Gaz Devam Ediyor
- Kaliteyi düşüren türbanlılar
- Dindar Subaylar 2
- Dindar subaylar (1)
1 yorum
-
Yorum Linki
Pazar, 10 Şubat 2013 12:25
yazan ahmet çayır
yüreğinize sağlık aynı duygularla
Yorum Ekle
(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.