Pazartesi, 29 Ocak 2024 16:41

Ağızlara “laik” kuyruklu yalanlar

“Sen gerçeği söyle, isterse gökyüzü delinsin”

(Asur Atasözü)

***

Törkiş Medya’daki Narkoz Cumhuriyeti; otuz bir yıldır aynı bozuk plağı çalıyor, aynı konforlu öyküyü anlatıyor.

“Uğur Mumcu’yu dinci faşistler, İslamcı teröristler öldürdü” zırvası, pek kullanışlı bir kuyruklu yalandır.

Çünkü…

Bu palavra sayesinde, laik kesimi “uyku modunda (stand by) tutmak, kontrol etmek” “şahane” bir iştir!

LAİKÇİ SOPA

Batıcı-Laikçi “Cumhuriyet” gazetesinin önceki günkü manşetinde şunlar yazılıydı:

“Yazarımız Uğur Mumcu’nun katledilişinin 31. Yıldönümünde düzenlenen törenler, yurttaşların akınına uğradı.

‘Türkiye, laiktir laik kalacak; Uğur’lar ölmez’ sloganları atıldı.”

***

Ulvi Alacakaptan’ın tabiriyle “Ağızlara Laik” bu yalan; anlaşılan o ki, kıyamete kadar adeta bir “sopa” gibi kullanılacak!

Hakikatle yüzleşmek; kafa konforlarını yitirmeye ve Batıcı-Laikçi sopayı kaybetmeye yol açacağı için, bu böyledir.

Suikastın arka planındaki “MOSSAD ve CIA ile Törkiş Gladyo” gerçeğinin üzerinin örtülmesi; yıllardır tekrarlanan işte bu laikçi sloganlarla, gösterilerle, manşetlerle sağlama alınıyor.

BÜYÜK İFŞAAT

Bir aydan fazla oldu: Emekli Orgeneral Erdoğan Karakuş, ekranda aynen şöyle dedi:

“İranlılar, Uğur Mumcu’yu öldürmek için evinin orada dolaştılar falan denilerek, hadise kapatılmaya çalışıldı…

Açıkça söylüyorum: Cinayetin failleri beş kişiydi. Mersin’e çıktılar. Ankara’ya geldiler.

Öldürdüler! Cinayetten sonra, FETÖ’nün yardımıyla Esenboğa Havalimanından hiçbir pasaport kontrolü olmadan uçağa binip İsrail’e gittiler!” (15 Aralık 2023)

***

Bu ifşaat, hak ettiği ilgiyi görmedi:

-Gerçeğin, kaşarlanmış laikçi bir öyküyü bozması istenmiyordu!

 

DERİN ADRES

Merhum Uğur Mumcu, 7 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet’te “MOSSAD ve CIA’in hem Barzani hem de PKK ile bağlantılarını” anlatan…

“MOSSAD ve Barzani” başlıklı bir yazı yazmıştı!

***

8 Ocak’ta, İsrail’in Ankara Büyükelçisi kendisini davet etti; mevzu üzerine sohbet ettikten sonra, Mumcu’ya “Öldürülmekten korkmuyor musunuz?” diye sordu!

24 Ocak’ta ise Uğur Mumcu arabasına yerleştirilen bombanın “uzaktan kumanda” sistemiyle patlatılması sonucunda katledildi.

HASIRALTI TÖRENİ

Medyadaki manşetler, “Cinayette İran Parmağı” zırvasıyla ve de “Dinci, İslamcı teröristler öldürdü” yalanıyla “resmigeçit” yaptı.

***

Mumcu Suikastından sadece dört gün sonra işadamı Jak Kamhi’ye “karikatür bir saldırı” düzenlendi!

Böylece, cinayetin arka planıyla alakalı hakikatin üzeri iyice örtüldü.

***

31 Ocak 1993 tarihli Milliyet “Jak Kamhi saldırısı ile Uğur Mumcu cinayetlerinin İran gizli örgütünce gerçekleş-tirildiğini” iddia etti!

İSRAİL’DEKİ MASON LOCASI

Jak Kamhi, Tel Aviv’deki 73 Numaralı Nur Locası’nın açılışını, 6 Haziran 1985’te “Türkiye Büyük Locası’nın Büyük Üstadı” Şekur Okten ile birlikte yapmıştı.

***

“Nur” Locası mı?

15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin en öndeki isimlerinden eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’ün…

Tel Aviv’deki Askeri Ataşelik döneminde (1996-1998) üye olduğu mason locasıdır.

SİSTEMATİK İŞKENCE

Dönemin Emniyetçisi Mister H. Hunter’ın 90’lı yıllarda yetiştirdiği Fetullahçı polisler…

Uğur Mumcu Suikastından yedi yıl sonra (6 Mayıs 2000) kamuoyuna “Katiller” diye sunulan masum insanlara işkenceler yaptılar!

***

Dehşetengiz işkenceler ve ölüm tehditleri sayesinde bu masumlara imzalattırılan sözde “itiraf” belgeleri böylelikle elde edildi.

Ayrıca, o süreçte bu sahte faillerin aileleri Başbakanlık binasına bir gece yarısı çağırıldı:

“Evlatlarının, Mumcu ve diğer laik aydın cinayetlerini üstlenmemeleri halinde başlarına gelecekler!” kendilerine anlatılarak tehditler sıralandı!

OPTİK ÇARPITMA

Cumhuriyet yazarı Mister Kongar’ın, otuz birinci yılda bile halen daha zerre utanmadan tekrarladığı “Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Mumcu’nun katillerini yakalamıştı!” lafı, palavradan ibarettir.

***

6 Mayıs 2000’deki “Umut Operasyonu” ile kamuoyuna “Katiller yakalandı” diye ilan edilen iki masum ismin (Yusuf Karakuş ve Abdülhamit Çelik) suikastla hiçbir ilgilerinin bulunmadığı kısa süre zarfında ortaya çıktı.

Bunun üzerine, bir başka iki masum isim (Ferhan Özmen ile Necdet Yüksel) “Katiller” iftirasıyla hapse atıldı.

***

Başta söz konusu bu dört kişi olmak üzere suikastla zerrece alakası bulunmayan toplam yirmi kişi suçsuz yere uzun yıllar hapislerde çürütüldü.

KİMLERİ KORUDU?

Mumcu Suikastının 29. Yıldönümünde Halk TV’de konuşan Mister Hunter, şöyle zırvalamıştı:

“Uğur Mumcu Cinayeti aydınlatıldı…

Bu, İran tarafından yetiştirilmiş radikal İslamcı bir grubun eylemiydi…

Bunlar yakalandı. Suçlarını itiraf ettiler. Bu konuda hiçbir kuşku yoktur…”

***

İşte bu kuyruklu yalanı tekrarlamasının nedeni; Törkiş Gladio’yu ve onun lokomotif örgütü olan FETÖ’yü “Mumcu cinayetinden sıyırabilmek” içindi!

Laik aydın cinayetleri ile ilişkilendirilen “Tevhid-Selam” hayali bir örgüttü…

-FETÖ tarafından uydurulmuştu!

 

Tamer KORKMAZ

yenisafak.com.tr/resim/site/t_k_buyuk6aa086e0.png | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...