Cumartesi, 13 Haziran 2009 07:02

Genelkurmay Mızrağı ve Delik Deşik Hukuk Çuvalı

Genelkurmay Mızrağı ve Delik Deşik Hukuk Çuvalı

13 Haziran 2009

Türkiye’nin militarist kıskaçtan kurtulma çabaları Genelkurmay eliyle sabote edilmeye devam ediyor. Taraf gazetesinin dünkü (12 Haziran 2009) nüshasında “AKP’yi ve Gülen’i Bitirme Planı” manşetiyle yayınlanan belge ve bu ifşaata verilen tepki bu olgunun somut bir tezahürü olmuştur. Genelkurmay Harekat Başkanlığı 3. Destek Şube Müdürlüğünce Nisan 2009 gibi çok yakın bir tarihte hazırlandığı iddia edilen, Kıdemli Albay Dursun Çiçek imzalı “İrticayla Mücadele Eylem Planı” Türkiye’de toplumun ve siyasetin maruz kaldığı ordu kaynaklı müdahale geleneğinin yeni ve çirkin bir halkasını gözler önüne sermektedir. 

Belgenin içeriğine bakıldığında akıl almaz değerlendirmeler ve öneriler göze çarpmaktadır. Ülkeyi “yöneten” bir partiyi açıkça hedef alan, yasal çerçevede faaliyet gösteren bir topluluğu terörize etmeye yönelik komplolar üreten, Ergenekon adlı darbeci çete mensuplarını kollamaya girişen ve daha buna benzer çeşitli yasadışı faaliyetlerle iç içe bir ordu manzarasına ilişkin olarak sanırız birilerinin söylemesi gereken bir şeyler olmalıdır!

Öncelikle siyasetten eğitime, ekonomik sorunlardan uluslararası gündemlere kadar hemen her konuda kamuoyunu bol miktarda ve yoğun biçimde “bilgilendirme” alışkanlığına sahip ordunun doğrudan kendisini zan altında bırakan bu gelişmeye dair de mutlaka bir açıklaması olmalıdır. Oysa baktığımızda gördüğümüz şey, bu tür tartışmalar ortaya çıktığında hep yapıldığı üzere, “soruşturma yapıyoruz” şalıyla fahiş gerçeğin üzerinin örtülmesine ve konunun unutturulmasına yönelik taktik tutumdan ibarettir! Nitekim dün Genelkurmayca yapılan açıklama ile bu tutum tekrar edilmiş ve konunun geçiştirilmesine çalışılacağı izlenimi uyandırılmıştır.

Öte yandan böylesine vahim bir olayın kamuoyunda tüm boyutlarıyla ve köküne kadar tartışılması gerekirken Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesinin Taraf gazetesinin söz konusu yayınına ilişkin yayın yasağı getirmesi de kesinlikle kabul edilebilir bir tutum olmamıştır. Kamuoyu had safhada güvensizlik uyandıran ve bıkkınlık veren militarist atraksiyonların örtülmesini, tehditler savrularak muhatapların sindirilmesini değil, artık tümüyle terk edilmesini ve sorumlularından hesap sorulmasını beklemektedir.

Konunun gerek içerik yönünden doğrudan hedefi olan ve daha önemlisi de yasal açıdan hiyerarşik sorumluluk ilkesi gereğince asıl muhatabı olması gereken Hükümetin ortaya çıkan bu skandal belge hakkında derhal adli girişimlerde bulunması ve konunun detaylarına ilişkin olarak halkı bilgilendirmesi gerektiği açıktır. Hukukun, siyasetin ve bir bütün olarak toplumun militarist kuşatmanın boyunduruğundan kurtulabilmesi için sorumluluk konumundaki herkes görevini yapmalıdır!

Hülya Şekerci

Özgür-Der Genel Başka

Rıdvan Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...