Çevik Bir’in, Karadayı hakkında yaptığı 11 sayfalık suç duyurusu dilekçesine STAR ulaştı. Çevik Bir, BÇG’nin nasıl ve hangi emirler doğrultusunda kurulduğunu ayrıntılarıyla anlatıp “Karadayı’nın soruşturulması yasal bir zorunluluk” dedi.
28 ŞUBAT soruşturması kapsamında tutuklu bulunan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hakkındaki suç duyurusu dilekçesinin tamamına STAR ulaştı. Karadayı’nın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda söylediği “Batı Çalışma Grubu’ndan (BÇG) haberim yok” sözlerini yalanlayan Çevik Bir, BÇG’nin nasıl ve hangi aşamalarda, hangi yazışmalarla kurulduğunu bütün ayrıntılarıyla anlattı. Bir, ayrıca Karadayı’nın BÇG’yi bildiğinin kanıtlarını madde madde sıraladı.
Dilekçe 11 sayfa, deliller de var
11 sayfalık suç duyurusu dilekçesinde Çevik Bir, Karadayı’nın 28 Şubat sürecine ilişkin açıklamaları ve ses kayıtlarına da yer vererek bütün emrin Karadayı’dan geldiğini belirtti. 28 Şubat 1997 sürecinde, Karadayı’nın en üst düzey komutan olduğu belirtilen dilekçede; Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir ve Karargaha, Kuvvet Komutanlıklarına emir ve direktif veren, komuta eden, onları yönlendiren ve denetleyen en yetkili komutan olduğu vurgulandı.
BÇG için ilk emir Karadayı’dan
Dilekçede “28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısı sonrasında da Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Genelkurmay Başkanı Karadayı’dan aldığı emir ve direktiflere göre mutad çalışmayı başlatmış, yönergeler, usul ve prensipler çerçevesinde hazırlıklarına başlamıştır” denildi.
Güven, Barbaros ve Emek de var
BÇG’nin teşkili, görevlendirme emri, görev yeri, ilgili konsept ve plan dahil tüm çalışmalarının Genelkurmay Başkanı’nın ‘olur’u ile hazırlandığı aktarılan dilekçede “Bugün tutuklu bulanan çeşitli rütbelerdeki tüm personel, BÇG çalışmaları ile ilgili tüm sıralı komutanlarının emir ve talimatları çerçevesinde BÇG’de görevlendirilmiştir” denildi. BÇG’de görevlendirilen tüm personelin Genelkurmayın ve ilgili komutanlıkların kadrolu personelinden oluştuğu belirtilen dilekçede benzer diğer (Güven, Barboros, Emek) çalışma gruplarında da aynı yöntem kapsamında çalışma yaptığı ifade edildi.
Yapılan herşeyde ‘Komutan olur’u var
“Komutanın emir ve oluru alınmadan işlem yapılamaz” denilen dilekçe de tüm BÇG yazışmalarında “olur”u alınan Karadayı’nın emir ve direktifleri ile kurulan ve çalışmaya başlayan BÇG ile ilgili tüm yazışmalar, TSK’nin ast birliklerine, konusuna göre MİT’e İçişleri Bakanlığı’na ve noksansız MGK Genel Sekreterliğine gönderildiği bildirildi. “Karadayı’nın, BÇG ile ilgili tüm çalışmalardan malumat sahibi olduğu olayların dışında kalmasının imkansız olduğu” belirtildi.
Eşit ve adil davranın O’nu da soruşturun
Dilekçede 28 Şubat süreciyle ilgili işlenen suç olmadığı iddia edilirken “Bir darbe teşebbüsünün bulunmadığı, buna ilişkin TBMM’nin lağvı, bakanlıklara atama yapılması, milli güvelik konseyi benzeri bir yapının oluşturulması, sıkıyönetim ilanı, kamu yöneticilerin değiştirilme planlarının mevcut olmadığı ortadadır” denildi. Dilekçede “Tüm bunlara rağmen suçun varlığında ısrarlı olunuyorsa eşit ve adil davranılmalı, Karadayı da soruşturma kapsamına alınmalıdır” ifadesine yer verildi.
BÇG geçici çalışma grubudur
BÇG’nin Genelkurmay karargahında gerektiğinde kurulan geçici çalışma gruplarından biri olduğu aktarılan dilekçede “Kurulan diğer çalışma grupları sorgulanmazken, BÇG ve ilgili askeri personel (üstelik en üst düzeydeki komutanın bundan ayrık tutularak) ‘neden bu karargah çalışması yapıldı’ diye suçlanmaktadır” denildi.
Soruşturmanın selameti için
BÇG’nin kurulması ve yayınlanan emirlerle ilgili Başbakan, Cumhurbaşkanı ve MGK’ya bilgi verildiği belirtilen Suç duyurusunun sonuç kısmında ise “Çevik Bir, 28 Şubat 1997 tarihli MGK kararı ile başlayan Genelkurmay karargahına konu ile ilgili emir ve direktifleri veren TSK’nın en üst düzey komutanı olan dönemin Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın da soruşturma kapsamına alınmasını, soruşturmanın selameti açısından yasal bir zorunluluk ve vicdanı bir görev kabul etmektedir” denildi.
Karadayı Meclis’e yalan söyledi
ÇEVİK Bir’in suç duyurusu dilekçesinde, İsmail Hakkı Karadayı’nın Meclis Darbe Komisyonu’nda yaptığı “BÇG’den haberim yok” sözlerinin yalan olduğu belgeleriyle anlatıldı. “Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın Genelkurmay Karargahında çalışmalarından ve BÇG’den habersiz olması mümkün değildir” denilen dilekçede “Karadayı’nın, Darbe Komisyonunda söylediği, 28 şubat 1997 tarihli MGK toplantısı sonucunda, Genelkurmay karargahında kurulan ve BÇG olarak bilinen çalışma grubundan ‘haberinin olmadığı’ ifadesi doğru olamaz” denildi.
Haberi olmadığı düşünülemez
Dilekçede “En üst düzeydeki komutan sıfatıyla bir Genelkurmay Başkanının komutası altındaki kendi karargahında ve kendisinin oluru alınarak kurulan ve kuruluş tarihi itibariyle tüm yazışmaları ilgili adresler yanında MGK Genel Sekterliğine bilgi olarak sunulmuş, özel çalışma grubundan haberinin olmadığı düşünülemez ve de kabul edilemez. Çünkü her emir ve kuruluş kendisinin olur ve onayı alınarak gerçekleştirilmiş ve yayınlanmıştır” denildi.
Karadayı’nın bildiğinin kanıtları
Çevik Bir, resmi yazışmalar dışında Karadayı’nın BÇG’yi bildiğinin açık kanıtlarını da madde madde sıraladı
-Hasan Celal Güzel’in BÇG ve müvekkilimiz ile ilgili YDP Genel Başkanı olarak yaptığı şikayet dilekçesinde Ankara DGM başsavcılığının takipsizlik kararı ve İstanbul 4. Nolu DGM’nin kararı ile ilgili Karadayı’nın duymamış, bilmemiş olması olanaksızdır.
-Haziran 1997 tarihinde medya mensuplarına verilen birifingte, BÇG adının geçmesi ve bunun o tarihteki basın organlarında çıkmış olmasının duyulmaması imkansızdır.
-Genelkurmay Başkanlığı kuruluşuna, teşkilat yapısı olarak Genelkurmay Başkanı Karadayı’ya doğrudan bağlı Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin Genelkurmay 2. Başkanı imzalı dört adet Hasan Celal Güzel konulu şikayet yazılarından Karadayı’nın haberinin bilgisinin olamayacağı imkansızdır.
-BÇG’nin bu yazıları, Deniz Kuvvetleri komutanlığında görevli deniz onbaşı Kadir Sarmusak tarafından Emniyet Genel Müdürlüğüne sızdırılması ile ilgili olarak Karadayı tarafından imzalı yazı ile başbakanlığa gönderilmiştir.
-MGK’nın 406 sayılı kararının 4b maddesi gereğince MGK Genel Sekterliğine tüm yazışmalar gönderilmiştir. Bütün yazışmalar Karadayı’nın emirleri ve bilgisi doğrultusunda gönderilmiştir.
BÇG’NİN HİKAYESİ
ÇEVİK Bir Karadayı hakkındaki suç duyurusu dilekçesinde BÇG’nin nasıl kurulduğunu ve faaliyetlerine nasıl başladığını detaylı olarak anlatıldı. İşte Çevik Bir’in kaleminden BÇG’nin kuruluş hikayesi:
-4 Nisan 1997 tarihinde Karadayı tarafından verilen emir çerçevesinde, BÇG’nin kurulması, gruba kuvvet komutanlıklarından da personel alınmasına başlanmıştır.
-Aynı gün Genelkurmay Genel Sekreterliğince BÇG kurulmasına ilişkin emir hazırlanmış ve Genelkurmay Başkanına sunulmuştur.
-10 Nisan 1997’de BÇG’nin kurulması emri, 2. Başkan, Herakat Başkanı, İç Güvenlik Hareket Daire Başkanı, ilgili şube müdürü ve proje subaylarından oluşan heyet tarafından Genelkurmay Başkanı Karadayı’ya arz edilmiş, onayı alınmış ve bu emir, tüm emirlerde olduğu gibi bilgi için MGK Genel Sekreterliğine gönderildi.
-BÇG Harekat Konsepti ise, 6 Mayıs 1997 tarihinde Karadayı’ya sunuldu, oluru alındı, bilgi için de MGK Genel Sek-reterliğine gönderildi.
-27 Mayıs 1997’de Batı Eylem Planı Karadayı’nın oluru ile yayınlanmıştır.
