Pazartesi, 23 Ocak 2012 10:18

Ümmet Olmak ve Ümmetçe Bakabilmek…

Ortaokul ikinci sınıfta idim. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersimize giren hocamız Abdul Halim Ziyagil idi. Her zamanki gibi o günde dersini yaptı.
Ders sonunda masasına yönelmişti ki birden duraksadı ve sınıfa döndü. Bir şeyler söylemek istiyordu. Baktı vaz geçer gibi oldu. Sonra birden arkadaşlar yarın öğlen namazını kültür camisinde uygulamalı kılacağız gelmek isteyenler gelsinler…
Ben ertesi gün kültür camisinde kor halinde yanan ve etrafına buram buram sıcaklık veren ve bağrına basarcasına bizleri karşılayan neredeyse bir insan boyundaki odun sobasının etrafında oturmuş o kıymetli hocamı dinliyordum.
Orada benden başka kimler vardı hatırlayamıyorum ama hocamızın o gün kü uygulamasından sonra dedemin daha üç yaşında iken sırtında götürdüğü kuran kursunun kalbime ektiği tohum neşvü nema bulmuştu bende.
O günden sonra namazlarımı zaman zaman kılan bir talebe olmuştum. Sonraları ise İslam’ı anlamaya çalışan bir insan…
El-Aziz doğunun her cemaatini içinde barındıran milliyetçilik ve vatanperverlik duygusu önde olan küçük ama şirin bir şehridir.
Risale-i Nur dan tutun, Kadirilik, Nakşibendilik vs. her kesimden bir grup vardır. Harput, evliyalar diyarı olarak anılır. Özellikle Üstad Bediüzzaman’ın (RA) ihlas kahramanı talebem dediği Emekli Albay Hulusi Yahyagil de El-aziz’ lidir ve orada meftundur.
Hulusi Efendiyi görmedim. Ancak onun derslerinde yetişmiş ağabeylerle çok iştigal ettim. Her kesimden her cemaatten insan sohbetlerine gelir derslerine katılırmış. Bütün herkesin Hulusi Efendisiymiş kısacası. Zaten olması gerekende o değil miydi?
Üstad Bediüzzaman (RA) nihayetinde ümmetin imanı için dertlenmemiş miydi? En sıkıntılı zamanlarda, İslam adına en ufak bir işin yapıldığı dönemlerde tüm din adamlarının darağacına götürüldüğü zamanlarda bile ümmet için çalışmamış mıydı?
Şimdilerde ise bizler İslam adına belki de kısır fehimimiz ile birçok cemaati, birçok insanı hemen oturtuyoruz hizmet dışı bir metoda. Biz yapıyorsak doğru yaparız. Biz okuyorsak doğru okuruz. Biz anlar isek doğru anlarız. Demiyor muyuz?
Efendim şimdi istikrar zamanı şimdi bu yapılır mı? Geçmişte bunlar yapıldı ondan başımıza bunlar geldi. O yapılanlar olmasa idi bunlar başımıza gelmezdi. Onlar kullanılmamalı idiler.
O dönemde iktidarda olanların başbakanlıkta cemaat liderlerine verdikleri yemeklerden tutun, kudretli askerlerin ve yargının dahi yönlendirildiği dönemde ortaya çıkan cemaat liderlerinin düşürüldüğü durumlar, ilköğretim çağındaki çocukların söylediği ilahiler asla olmamalı idi ve bir hata idi.
Hizmet sadece bir kesimin bir insanın bir grubun anlayışına göre mi? yapılmalıdır. Kim bilir belki de o dönemde o mücadele kesiminin yaptığı hizmet tarzına gösterilen aşırı tepkiler karşısında Allah bu gün onların akıbetlerini böyle kıldı.
Kim bilir belki ilahi gadaba o gün masumane ve ihlasla yapılan o ameller vesile oldu. Hadi çıkın ortaya da hayır biz kesinlikle bilmekteyiz ki onlar yanlıştadır. Onlar hak ettiğini bulmuştur. Allah onları değil bizleri mükâfatlandırmıştır. Ve mükâfatlandıracaktır. Hadi söyleyiniz.
Ama sakın. Sakın böyle bir hataya düşmeyiniz. Çünkü hangi amelden Cenab-ı Hakkın razı olduğunu ancak yine kendisi bilir.
Allah rızası için bir gün dahi hapislere girmeyi göze alabilir misiniz? Söyleyin bakalım; Ailenizin geçimini, çocuklarınızın kolejini düşünmeden hapislere girmeyi göze alabilir misiniz? Eğer alabilirim diyorsanız o zaman ümmete ümmetçe bakanlardansınız demektir.
Yoksa hapse girmeye gerek yok! Diyenlerden misiniz? Bakın, Üstad Bediüzzamana bakın. Hayatına bakın. O İslam hizmetini hapislere girmeden, o dönemdeki diyanet umumi reisliğini alarak yapamaz mıydı? Ama yapmadı. Kabullenmedi.
Biliyordu ki o tarz ile hizmet asla olamazdı. Şimdi biz yeni tarz mı getiriyoruz. Hiç olmazsa yapamıyoruz. Bari susalım da yapanlara karışmayalım. Vesselam.

Hamza Eroğlu
16.01.2012

Hamza Eroğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...