Çarşamba, 02 Nisan 2014 12:17

Seçimin Gerçek Sonuçları

           Seçimden önce de yazmıştım. “-Halkımız özellikle de işadamlarımız üç seçim bekliyor.” diye. Yerel, Genel, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri. Ancak Yerel Seçim Sonuçları esasında diğer seçimleri beklemeye gerek olmadığını gösterdi. Halkımız provokasyonlara gelmediğini, eskiden olduğu gibi kolay aldatılmadığını gösterdi.

         Şimdi artık psikolojik algı olarak geçmiş ayarlarına dönme zamanı. Bu 17 Aralık’tan da önce bir zaman. Mesela Ağustos 2013 olsun. Çünkü seçim sonuçları ile halkımız; iktidar, muhalefet, cemaat vs. herkese bunu adeta emrediyor.

         Halk eğer güçlü ve etkinse ülkede her şeyi belirler. Özellikle anayasa değişikliğinden sonra bürokratik vesayet zayıfladı. Hükümet güçlendi. Halkımız da bundan memnun. Seçimin sonuçlarına bakılırsa; Halkımız öncelikle “-R. Tayyip Erdoğan’la beraber yürüyeceğiz, O’nu harcatmayız.” diyor. İkinci olarak, “-İstikrar.” diyor halkımız. Huzur, ekonomik istikrar, adli istikrar, güven..

         Toplumun motivasyonu en çok Hükümet-Cemaat kavgasında bozuldu. Bu konuda da Zaman Gazetesi Yazarı Hüseyin Gülerce’nin bir açıklaması çıktı.  Gazeteci Hadi Özışık'a konuşan Gülerce'nin; "1- Hizmet baştan beri yanlış yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na savaş açtı. Gezi'den itibaren Başbakan'a hakaret etmeye başladılar. 2- Üslubumuzu kaybettik. Namus bildiğimiz üslubumuz. Biz bunu bıraktık hükümetle savaşa girdik, diyaloğu bıraktık çatışmacı dil kullandık. 3- Siyasallaştık. CHP için kapı kapı dolaşıp oy istedik. 4- Hizmet hep çoğunlukla hareket etti. Hep öyle yoluna devam etti. İlk defa çoğunluğun karşısına çıktı ve kaybetti. Orjinalini kaybetti, yara aldı."

         Gülerce, Cemaat-İktidar kavgasında, inananların kullanıldığı görüşünü de savunurken 'Hizmet'e gönül vermiş insanların bu hisse kapıldığını belirtti. Gülerce, 30 Mart'ta AK Parti'nin elde ettiği başarıya rağmen, yanlışta ısrarın sürdüğünü belirtti ve şunları söyledi: "Bu yanlış Hizmet'i temsil vasfı olmayan kişiler tarafından yapılıyor. İnsanların tanıdığı bildiği Hizmet bu değil. Hizmet yara aldı. Hizmet'i tanınmaz hale getirdiler. İnsanların güveni sarsıldı. Hoşgörü vardı bizde, diyalog vardı bizde, insanların gönlüne girmeyi istiyorduk. Biz ne yaptık peki? Kapı kapı dolaşıp CHP için oy istedik." Gülerce bundan sonrası için de 'Cemaat ayarlarına dönmeli' ifadesini kullandı.

(http://www.habervaktim.com/haber/366423/gulerceye-gore-cemaatin-4-buyuk-yanlisi.html)

         İfadelere tamamen katılıyorum. Ancak bu aşamadan sonra artık Hocaefendi’nin komuoyuna doğrudan, açık net beyanları önemli. Yoksa halkımız asla ikna olmaz. Hüseyin Gülerce gibi düşünen cemaat mensuplarının da gerçekten ne kadar samimi oldukları davranışlarına yansımalı. Çünkü cemaat deyince aklımıza Hüseyin Gülerce gibi eski ve gerçek anlamda mütedeyyin insanlar gelsin istiyoruz. Son günlerce türeyen sahte cemaatçiler ve kahramanlar değil. Tabii tüm cemaat mensupları da yukarıdan aşağıya takkeyi önlerine koyup düşünmeliler. Müslüman Milletimiz tercihlerini “Uzun Adam”dan yana yaptı. Bu tercihten çevre coğrafyada, ülke sınırları dışında yaşayan insanlarımız da memnun. Dolayısı ile cemaat ve TÜSİAD çevreleri de artık seçim sonuçlarını hazmetmeli. Yoksa içinde olduğumuz gemi sarsılırsa tüm ülke sarsılır. Bunu istemek ise apaçık bir ihanettir.

         Ayrıca; Ülke de yakın gelecekte başka sıkıntılar olabilir. Özellikle BDP’nin “-Demokratik özerklik!” gibi içi tam doldurulmamış bir vaadi var. Bu farklı sıkıntılara neden olabilir. “-Çözüm Süreci” diyen, bunun samimi mücadelesini veren bir iktidar özellikle bu süreçte desteklenmelidir. İktidarın Suriye ve Irak gibi kriz bölgelerinde ciddi bir kamuoyu desteğine ihtiyacı vardır. Çünkü ülke içindeki istikrarımız bölgede güçlü olmamıza bağlıdır. Güçlü ve Büyük Türkiye Halepçe Katliamı’ndan kaçanlara kucak açmayı değil, bu tarz kardeş katliamlarına engel olmayı hedefler. Dolayısı ile tüm coğrafyamızın birleştirici unsuru Büyük Türkiye’dir. Eğer gerçekten Büyük Türkiye’nin ve bölge barışının yanında isek artık gerçekten kucaklaşma ve istikrardan yana net tavır alma zamanıdır. Halkımızın etrafında kenetlendiği iktidara destek olunmalıdır. Muhalefetin proje ve çözüm üretememesini de dikkate alırsak bu adeta sosyal bir sorumluluk ve manevi bir yük olarak kucağımızdadır.

         Yarın itibari ile İktidar “Erken Seçim” tuzağına düşmemelidir. Sonuçları nedeni ile değil, ülkede istikrar sürerken bu keyfiyet zulüm ve israftır. Şimdi ekonomi ve icraata dönme zamanıdır, iş zamanıdır. Yerelde ise teşkilat mensupları, seçilen başkanlar ve meclis üyeleri arkalarında duran Başbakanımızı temsil ettiklerini unutmamalıdırlar. Yeni seçimlere hazırlığı, duruşları, hizmetleri, terbiye ve edepleri ile yapmalılar.

Son Düzenlenme Perşembe, 17 Nisan 2014 10:26
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...