Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan yine Davos Misali BM’de tüm doğruları Dünyanın başında adeta mafya gibi bela olan 5 büyük devlet başta olmak üzere, sessiz kalan insanlığın yüzüne haykırdı. Kim bu beş ülke?
2. Dünya Savaşı sonunda da İngiltere İmparatorluğu kaldı. Yanında bir de ABD dünya sahnesine aktör olarak çıktı. SSCB de karşı blok. Baktığınızda küresel sermaye hep İngiltere’den yönetti dünyayı. ABD askeri üssü oldu. İngiltere sermaye ve istihbarat üssü. Savaşın gerçek sonuçlarından biri de Ortadoğu’ya saplanan hançer İsrail’dir. İsrail, Ortadoğu’yu allakbullak etti. Daha da önemlisi, artık Ortadoğu’da İslam Medeniyeti’nin içinde hep bu Yahudi yerleşke olacak.
SSCB dağıldı. Altından bağımsız Türk devletleri çıktı. Ancak, İngiltere, Fransa, Rusya ve İran’ın elbirliği ile Ermenistan Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini işgal etti. Bölge Türk Dünyasının boynuydu. Baş ve beyin Anadolu, yani Türkiye, gövde Bağımsız Türk Devletleri.
Osmanlı’yı yok etme gayretleri, Müslümanları Anadolu’dan atma, imha planları hala devam etmektedir. Rus Milliyetçisi Yahudi! Jirinovski “Güneye Doğru Son İlerleyiş” kitabında diyor ya; “Bölgenin baş belası Türkler’dir. Atayurtları Moğol stepleri bomboş. Gitsinler orada dedeleri gibi öküz gütsünler.” Batı da aynısını binyıldır düşündüğü için Haçlı Seferleri var. Düşünün 1’inci Dünya Savaşı’ında düşmanlarımız BM’nin beş daimi üyesinden dördü değil miydi?
Karşımızda 1000 yıllık düşman hep aynı. Atamız, Kudüs Fatihi Kürt Selahaddin Eyyübi’nin kabrini tekmeleyen İngiliz General Allenbi’yi tekrar hatırlatırım. Biz bu gün “Selahaddin Kürt mü, Türk mü, Arap mı?” diye tartışaduralım onlar Selahaddin’e Büyük bir Müslüman Komutan olduğu için 1000 yıldır hınç ve düşmanlık duyuyorlardı.
Bu gün komşumuz Irak ve Suriye’de büyük bir insanlık suçu işleniyor. BM’in beş baş belasının ve yanlarında İsrail’in başını çektiği insanlık düşmanlarının büyüttüğü terörün sonucu 2 milyon insan evlerinden, yurtlarından oldu. Türkmen, Kürt, Arap, Yezidi vs. Türkiye Selçuklu’nun, Eyyübiler’in, Osmanlı’nın mirasçısı olarak bu insanlara yüreğini açtı.
Suriye Kürt bölgelerinde PKK ve IŞİD çarpışıyor. Yani iki terör gurubu. Olan kime oldu? Her iki taraftan ölen gençler bizim çocuklarımız. Sonuç; kalıcı düşmanlıklar… Peki, düşmanlıkların tarafları kim olacak? Biz! Her iki tarafında da biz olacağız. İlave, bölge petrolleri yine batıya akmaya, batılılarca kullanılmaya devam edecek.
Ülkemin, Milletimin merhametini ve sorumluluğunu layığı ile temsil eden Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz fevkalade bir fedakârlıkla çalışıyor, emperyalist dünyanın karşısında dimdik duruyorlar. İşte BM konuşması. Dünyanın yüzüne “Yeter, bu ikiyüzlülüğünüz!” dedi, Cumhurbaşkanımız. Peki, bu yiğit insanların arkasında kim duracak? Bizler.. Halkımız, ilgili kurumlar.
Bir yanda açılımla ilgili samimiyet ortaya koyulurken, diğer yandan askerimizi taşlayan, bu ülkede milletvekilliği yapıp ta askerimize “Senin devletin..” diyen işbirlikçi insanları halkımız görmelidir. Evet, düşman için Türk, Kürt, Arap yoktur. Müslümanlar vardır. Şu anda da birbirine yedirilmektedir Müslümanlar. Eğer meseleyi böyle görmezsek, düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürmeye devam edeceğiz.
Açılım sürecinde gözümüzü Doğu’ya ve Kürtler’e çevirdik. Onlardan artık, olayları doğru görmelerini, ecdad gibi ferasetli olmalarını bekliyoruz. Tabii Batıdan da beklentimiz var. Bebek katili Apo, sürecin içinde tutulmalıdır. Maalesef PKK’nın dağ kadrosu, şahinleri hala emperyalistlerin kontrolündedir. Apo konuşulabilen, şimdilik de olsa çözümden yana bir duruş ortaya koyuyor. Zor tabii. Binlerce asker ve vatandaşımızın hunharca şehid edilmesinin arkasında O’nun iradesi var. Peki, Apo kim? Eski Türkiye’nin büyüttüğü bir canavar. Hepimiz biliyoruz ki düşmanlarımızda Anadolu’daki İslami tekâmül ve gelişmenin, sonucunda oluşacak büyük birliğin Medeniyet Coğrafyamızın her yanına ulaşacağı korkusu PKK’yı doğurmuş ve büyütmüştür. Maalesef PKK’nın kuruluşunda tamamen yerli ve hain unsurlar bulunmuştur.
Tüm bunlardan alınacak ders ise, Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin etrafında halkımızla, kurumlarımızla kenetlenmektir. Eğer bir parça vicdanlı, namuslu ve imanlı isek, hepimiz için birlikte destek olmak Milli ve tarihi bir borçtur.