Güneydoğu Anadolu Bölgemiz başta olmak üzere sokaklarımızda sorun oluşmaya, oluşan sorunlar artmaya devam ediyor. Hükümet açılıma inandığı için sokağı görmek istemiyor. Oysa vaktinde nasıl dağda pıtır pıtır mantar gibi PKK Militanı bitiyorduysa şimdi de sokaklarımızda yanlışa, ülkenin bölünmesine, imansızlığa ve Marksizm’e inandırılmış çeteler artıyor.

1990’lı yıllarda Diyarbakır’dan İstanbul’a taşınmış bir arkadaşıma Diyarbakır’ı sordum. Diyor ki; “Bir zamanlar sokaklarında o baskı döneminde bile özgürce dolaştığımız Diyarbakır’da artık hiç huzur yok. Babamla kardeşime yol ortasında militanlar kimlik kontrolü yapıyor, Kürt olup olmadıklarını soruyorlar, İstanbul’da ikamet ediyorlar diye hakaret ediyorlar ve TC kimliklerini yırtıyorlar. İnsanlar İstanbul’a dönerken uçağa kimliksiz binmeleri ayrı bir sorun oluyor.” Arkadaşım diyor ki; “20 yıl önceki azılı PKK’lılar bile şu anda olanlardan şikâyetçi.”

1990’lı yılların Güneydoğu şehirlerinden, ekonomik durumu iyi olan aileler Batı’ya göçtüler, göçmeye devam ediyorlar. Türk Kökenli Aileler ise uzun zamandır psikolojik baskılarla bölgeyi terke zorlandılar ve terk ediyorlar. Gidenlerin yerlerini köylerden gelen, bir şekilde mağdur edilmiş cahil aileler ve onların eğitimsiz çocukları alıyor. Bunlar Diyarbakır’lı Kürt Kökenli sağduyulu ve vicdanlı bir vatandaşımızın değerlendirmeleri.

Açılım sürecinde, Doğu ve Güneydoğu’da sokağı da halkı da kaybetmeye devam ediyoruz. Oy oranları bu manada bir ölçü aslında. CHP ve MHP başta olmak üzere muhalefet partileri yoklar bölgede. Siz Cumhurbaşkanlığı Sürecinde hayâsızca yaptıkları Çatı Aday İttifakına bakmayın. Onları Çatı diye bir araya getiren üst aklın kaynağına bakın.

Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi bu bölgede de Milli Birliğimiz için AKPARTİ tek başına mücadele ediyor. Bu manada MHP’nin yasama anlamında duruşunu, sokak olaylarına karşı sabır ve metanetle durmasını küçümsemiyorum. Yeter mi? Hayır! AKPARTİ maalesef birçok yerde tek başına mücadele ediyor. MHP’ni de izliyorum. Çözüm sürecine dönük söylediği tekşey, “Biz bir iktidar olalım, bakın o zaman göreceksiniz.” Ne göreceğiz? “!”… Hep söylüyorum, 12 Eylül Öncesi Ülkücü Şehid Albümlerine bakın. Yarıya yakını Kürt ülkücüler.. Peki, MHP ilk olarak hangi ilde Belediye Başkanlığı kazandı? Bingöl’de. 1977 yılında %33 oyla.. Ya şimdi? MHP maalesef İslami hassasiyetini kaybettikçe CHP’nin durduğu yere yaklaştı. Tabii yine temel sorunlardan biri Türk-İslam Ülküsü, medeniyetimizin taleplerine cevap vermiyor. O İslam Ülküsü olmalıydı. Şimdi de Kürt-İslam Ülkücüleri! var. Maalesef Kürt önde olunca kucaklaşılmıyor.

Açılım Sürecini kedi gibi cıyaklayarak maalesef bölücüler ve HDP kendi lehine çok iyi kullanıyorlar. Bu manada Hükümet Güvenlik Kuvvetlerine ve TSK’ne kulak vermelidir. Hatta bölgenin kendi Milletvekillerine de.. Böyle sus-pus durarak ya da hükümetten yana çevreler susarak açılıma katkı sağlayamayacaklarını bilmeliler.

Ülkemin batısında ise durum bu yönü ile çok ta iyi değil aslında. Açılım Sürecinde, Gezi ve Kobani Eylemleri sonucunda sağduyulu insanımızın tutunma ve güvenme iradesi azalmaya devam ediyor. Hükümet bunu görmeli.

Yine bu süreçte sınırötesi Kürt Bölgelerine dönük çalışma yapılmalı. Dış Türkler gibi Dış Kürtler de aynı duygu ile kucaklanmalı. İçerideki Bölücü Kürtçülük dışarıdan da kuşatılmalı, soluk almasına izin verilmemeli. Psikolojik Harekâtı çok iyi beceren dış güçler KCK, PKK, HDP üçlüsünü de çok iyi yönlendiriyorlar. Adamlar Kobani kalkışmasını bile birilerine yüklediler. Oysa Apo, HDP’nin “sokağa dökülün!” çağrısı öncesi kardeşi aracılığı ile “sokağı tutamam” diyerek taraftarlarına eylem emri vermedi mi? Tüm halkımız bu gerçekleri görüyor ama maalesef HDP seçmenleri gö-re-mi-yor.

HDP Seçmenleri İstanbul’da Kuran ve zikir toplantılarında bile aldatılmaya devam ediliyorlar. Bölücülerin tezleri medya kaynaklarında gümbür gümbür anlatılırken karşılığı olan cevaplar dillendirilemiyor bile. TRT-6 her yönü ile yetersiz.

Seçim Sürecine de girilen şu günlerde Hükümet hem sokak için hem de medya aracılığı ile topluma daha etkin ulaşma anlamında çözümler üretmelidir.