Pazartesi, 22 Şubat 2016 09:12

ABD ERDOĞANI NEDEN HEDEFE KOYDU

Hersey Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanken "Dünya 5'ten büyüktür!" demesiyle başladı.

Elbette dünya, Birleşmiş Milletler daimi üyesi beş ülkeden büyüktü. Çapı ne olursa olsun her devlet bunu biliyordu. Ancak bunu dillendirecek cesaret ve yürek hiçbirinde yoktu.

Şaşırdı ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere! "Yanlış mı duyduk?" dediler önce. Nasıl böyle birşey olabilirdi? Kendi elleriyle kurdukları, şimdiye kadar istedikleri gibi at oynattıkları ve diğer 178 dünya ülkesinin gıkını dahi çıkaramadığı, daha da önemlisi İsrail'in haklarını koruma ve kollama görevini eksiksiz yerine getirdikleri düzene bir ülke lideri itiraz ediyordu. Hem de en yüksek perdede!

"Siz adil değilsiniz, siz haksızsınız, bu düzen böyle gitmez, yeniden yapılanmalı, adil bir temsiliyet olmalı" diyordu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi,Erdoğan dünyanın şımarık çocuğu İsrail'e tüm dünyanın gözü önünde "One Minute" diyerek Osmanlı Tokatı'nı patlatmıştı.

Onlara göre Erdoğan haddi çoktan aşmıştı. Bu yanlış(!) çıkışlar diğer ülkeleri de cesaretlendirebilir, uyudukları uykudan uyandırabilir, sistemlerini bozabilirdi. Çare; Erdoğan iktidardan ya indirilmeli ya da yok edilmeliydi.

Türk halkının gönlünde taht kurmuş Erdoğan'ı seçimle indiremeyeceklerini anlayan "üst akıl" hemen "Gezi Olayları"nı organize etti.

Bunda da başarılı olmayınca o zamana kadar hükümetle uyum içinde olmuş,  özellikle eğitim alanında iyi işler yapmış bir grubu ayartarak "Paralel Yapı"yı oluşturdular ve  Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin seçilmiş hükümetine karşı 17-25 Aralık Darbe girişiminde bulundular.

Erdoğan'ı öldürmek için sayısız suikast girişiminde bulundular. Ancak atladıkları bir şey  vardı: O da; "Allah'ın verdiği canı ancak Allah alır." gerçeği.

Erdoğan'a olan hırsları bir türlü geçmek bilmiyordu. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde Ak Parti'ye karşı bütün partileri blok olarak birleştirilerek belki de hiç akılda olmayan "Ekmelettin İhsanoğlu"nu aday olarak Tayyip Erdoğan'ın karşısına çıkardılar. Üst Akıl'ın oyun ve organizasyonu okadar güçlü ve baskıcıydı ki, her zaman tavrını Milli hassasiyetlerden yana koyan MHP bile bu oyuna boyun eğdi ve CHP'nin adayı için bu zoraki nikaha "evet" demek zorunda kaldı.

İslam ülkelerinde yapılan anketlerde Erdoğan İslam coğrafyasının tartışmasız lideri seçiliyor, Halep'te kahve içen Türk'ten kahveci "hesap Davos'ta Erdoğan tarafından ödendi" diye hesap almıyor, Mısır'da, Lübnan'da, Suriye'de ve daha birçok İslam ülkesinde Erdoğan kahraman gibi karşılanıyor, Türkiye topraklarında gibi onbinlere, yüzbinlere mitingler yapıyordu.

Erdoğan hedefe onlarca yıldır bitirilemeyen iki önemli problemi koymuştu;"içerde terörün bitirilmesi ve komşularla sıfır problem!" Bu iki ana problemini çözen bir Türkiye'yi kim tutabilirdi. Zaten son on yıldır dünya krizlerle boğuşurken, Türkiye gerek ekonomik, gerek sosyal ve gerekse siyasal açıdan fevkalade bir atağa geçmişti. Gelişmekte olan birçok ülke Erdoğan Hükümeti'nin uyguladığı programı öğrenmek ve ülkelerine uygulanması için Türkiye'nin kapısında sıraya girdiler.

Bizim açımızdan son derece güzel olan bu gelişmeler Dünya Ligi'nin büyüklerini fevkalade tedirgin ediyor. Eğer Türkiye daha da güçlenirse kurdukları Dünya Düzeni yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu düzenin devam etmesi için Erdoğan'ın ve Türkiye'nin haddinin bildirilmesi gerekmektedir.

Bitme noktasına gelen PKK terörü yeniden canlandırıldı. DAEŞ'e karşı PYD'ye silah desteği adı altında PKK ve PKK'nın Suriye kolu PYD ABD tarafından tepeden tırnağa silahlandırıldı. Müttefiki olan Türkiye'ye karşı alenen terör örgütü PYD'nin yanında yer aldı.

Peşinden Suriye Türkiye'nin başına bela edildi. En ufak bir olayda Ortadoğu'nun başına jandarma kesilen ABD, Rusya ile anlaşarak Türkiye'yi Rusya ile karşı karşıya getirdi.  

Ortada (güya) müttefikimiz ne ABD var, ne AB var, ne de NATO var! ABD ezeli ve ebedi rakibi ve düşmanı Rusya'ya Ortadoğu'yu terketmiş gibi davranıyor.

Söylenecek daha çok şey var. Ancak oynanan bütün bu oyunlar gösteriyor ki; "Küfür tek millettir!"

Ülkemize ve Cumhurbaşkanımıza sahip çıkalım. Yoksa halimiz Mısır'dan, Irak'tan, hatta Suriye'den daha beter olur.

Vesselâm..

Son Düzenlenme Pazartesi, 22 Şubat 2016 12:45
Hakverdi ALTUĞ

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...