Gerçek şu ki; bu gömlek artık bu bedene dar geliyor. Türkiye Başkanlık Sistemi'ne geçmeli. Fakat süreç oldukça sıkıntılı gidiyor.
CHP kasıtlı olarak Başkanlık'a geçişi bir sistem değişikliği değil de rejim değişikliği olarak göstermenin çabasında. Ortamı bu siyaset üzerinden germe gayretinde.
Geçtiğimiz birkaç yılda Anayasa değişikliği çalışmalarını HDP ile bir olarak hep sabote etti. Kılıçdaroğlu iki arada kalmış durumda. Anayasa değişikliğinde HDP ile aynı karede yer alarak irtifa kaybediyor ve milletin beklentilerine ters düşüyor. Diğer yandan işbirliği yaptığı çevreler Ak Parti ve Tayyip Erdoğan'ın dolayısı ile ülkenin önünü açmaması için her yolu deniyorlar.
Anayasa değişikliğinde Ak Parti'yi rahatlatan en büyük etken Devlet Bahçeli. Ancak O da parti içi muhalefet nedeniyle çok rahat değil. Alenen muhalif olan Genel Başkan adaylarının yanı sıra bir de geçtiğimiz hafta Genel Başkan Yardımcılığı görevinden Atilla Kaya istifa etti. Kaya'nın yaptığı açıklamalarından ret cephesinde olduğu açık bir şekilde anlaşılıyor.
Anayasa değişikliğinin yapılabilmesi için iki tur oylama yapılacak. Referandum sürecinin aralanabilmesi için oylamalarda teklifin 330 ve üzeri oyla kabul edilmesi gerekecek. AK Parti'nin Meclis’te 317, MHP’nin ise 39 milletvekili bulunuyor. Taslağın 330 oyla referanduma götürülebilmesi için (Meclis Başkanı’nın oy kullanamadığı ve AK Parti’nin firesiz ‘evet dediği’ düşünülürse ) en az 14 MHP’li vekilin oylamada ‘evet’ demesi gerekiyor.
MHP'den firelerin olacağı muhakkak. Ak Parti'den fire olmaması için işin daha sıkı tutulması gerekiyor. Olası firelere karşı CHP ve HDP'nin ılımlı ve insaf sahibi vekilleriyle dirsek temasına geçilmesi, hatta bir adım daha ileri gidilerek adam adama markaj yapılmalıdır.
330 sayısını bulan Hükümet Anayasa değişikliğini referanduma götürecek. Referandumdan ne sonuç çıkacağı belli değil. Araştırma şirketlerinin sonuçları sadece liderlerin elinde. Kamuoyuna açıklanmış SONAR'ın bir çalışması var. Ancak yapılan çalışmanın yönlendirici olma ihtimali yüksek. Biraz daha bekleyelim.
Referandum bu kez biraz daha zor olacak gibi görünüyor. Ülkücülerin kafası hala net değil. CHP daha önceki referandumlarda bir varlık gösteremedi. Hatta bir çok sandığın başında müşahitleri bile yoktu. CHP bu kez asılırsa sonuca etki edebilir.
Ancak CHP'nin HDP ve FETÖ ile beraber hareket ediyor görüntüsü halkta tersine bir reaksiyona sebep olabilir. Devlet doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde bu kez seçim güvenliğini sağlar, sandıklara sahip çıkabilirse referandumun geçmesi daha da kolaylaşabilir.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE NELER VAR
Cumhurbaşkanlığı sistemi öngören, AK Parti ile MHP'nin ortaklaşa hazırladığı ve komisyondan geçen anayasa değişikliği teklifinden:
- Teklifle birlikte devletin ve yürütmenin başı Cumhurbaşkanı olacak, Başbakanlık makamı ise tarihe karışacak.
- Düzenlemeyle Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişiği kesilmeyecek, Cumhurbaşkanı partisinin Genel Başkanı da olabilecek.
- Vatandaşlar yüz bin kişinin imzasıyla Cumhurbaşkanı adayı gösterebilecek.
- Cumhurbaşkanı, yardımcılarını ve bakanları kendi belirleyecek. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar için milletvekili olma şartı aranacak ancak bakan olarak atanan milletvekilinin milletvekilliği düşecek.
- Cumhurbaşkanı yardımcıları Milli Güvenlik Kurulu’nun doğal üyesi olacak.
- Teklife göre 3 Kasım 2019'da iki sandık konulacak, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle Milletvekili genel seçimi aynı anda yapılacak. Cumhurbaşkanı ve meclisin görev süresi 5 yıl olacak. Yerel seçimler de 2019 yılının mart ayında yapılacak.
- Cumhurbaşkanı kararname ile, bakanlıklar ve teşkilatların kurulmasına ve kapatılmasına karar verebilecek. Ayrıca üst kademe kamu görevlilerini atama yetkisi Cumhurbaşkanı’nda olacak. Ayrıca OHAL ilan edebilecek.
- Cumhurbaşkanı’nın atadığı yardımcıları ve bakanların cezai sorumluluğu olacak; haklarında bir suç işlediği iddiasıyla Mecliste soruşturma açılması istenebilecek. Soruşturma komisyonu için 5’te 3, Yüce Divan'a sevk kararı için ise 3’te 2 çoğunluk aranacak.
- 550 olan milletvekili sayısı 600'e çıkartıldı. 25 olan seçilme yaşı 18'e düşürüldü. Cumhurbaşkanı ile Meclis’in karşılıklı fesih etme yetkisi getirildi. Seçim kararını Meclis’in ya da Cumhurbaşkanı’nın alması durumunda seçimlerin aynı tarihte yapılması benimsendi.
- Teklifle Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan 'yüksek' ifadesi çıkartıldı. Kurulun “12 kişiden oluşur” ibaresi ise önergeyle değiştirildi. Adalet Bakanlığı Müsteşarı da HSK'nın doğal üyesi haline getirildi ve kurul 13 kişiye çıkarıldı.
- Cumhurbaşkanı’nın 5 üyeyi seçmesine yönelik düzenleme önerge ile değiştirildi. Cumhurbaşkanının HSK'da 4 üyeyi Meclis'in ise 7 üyeyi seçmesi benimsendi.
- Düzenleme ile askeri yargı tamamen kapatıldı. Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkeme kurulamayacak. Askeri yargının kapatılmasıyla birlikte Anayasa Mahkemesinde yer alan iki üye düşecek, Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 15'e inmiş olacak.
- Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı da değişti. Jandarma Genel Komutanı, MGK üyeliğinden çıkartıldı. Gensoru yöntemi kaldırıldı. Ayrıca kurulacak hükümet için güvenoyu aranmayacak.
Görünen o ki; Anayasa değişikliği için Ak Parti ve MHP bir yanda CHP, HDPKK, FETÖ, NATO, ABD, AB, İNGİLTERE, İSRAİL, ve diğer şer güçleri diğer yanda müthiş bir referandum süreci başlıyor.
Ak Parti'nin 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi ayakları yerden kesilir ve tüm kampanyayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın omuzlarına yüklerse sonuç yine hayal kırıklığı olabilir ve sonuç Türkiye için son derece sıkıntı günleri doğurur.
Nefisleri bir kenara bırakıp referanduma dört elle sarılmalı, şimdiden eski teşkilat üyeleri, kenarda bırakılan seçilmişlerin, kanaat önderlerinin bu sürece kazandırılması ve sahada değerlendirilmesi büyük kazanç olacaktır, vesselâm..
