Uyarı

JUser: :_load: 86 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.
Pazartesi, 24 Kasım 2008 02:22

CHP İslam Anlayışının Topluma Kazandıracakları,

CHP İslam Anlayışının Topluma Kazandıracakları,

 

Evet, CHP ilk defa 1949 yıllarında dillendirmişti irtica tehlikesini.

İlk defa çok partili sürece geçiş aşamasında Demokrat Parti anlayışının ülke genelinde kabul görmesi ile siyasi yenilgiye uğramamak ya da gündemde kalabilmek için dillendirmişti bu tabiri…

Yoktu aslında böyle bir tehlike…

Olması da mümkün değildi…

Huzur istemekteydi halk, yeni çıkılmıştı daha 2. Dünya savaşının etkilerinden,

Ülke genelinde kıtlık yoksulluk had safhadaydı. İrtica diye bir kavramdan uzak sadece aş derdindeydi toplum… Bugün olduğu gibi…

İşte o günden bugüne CHP hasret kaldığı ülke idaresine demokrasi ile gelemeyeceğini anlayınca, suni gündemlerle hedefledi iktidarı.

Ta ki; 22 Temmuz 2007 tarihli genel seçimlere kadar… O gün tüm partiler artık bu güne kadar ki söylem ve fiillerle iktidara gelinemeyeceğini halkın itidal ve huzur ortamı aradığı, iş ve aşın önde olduğunu inançlarla oynanmaması gerektiğini nokta koyarcasına anlattı tüm partilere…

İşte o günden sonra yapılacak olan ilk mahalli seçimlerde CHP tüm prensip ve Cumhuriyet koruyuculuğu görevine rağmen mahalli seçimlerde başarılı olmak adına muhafazakârlığa soyunmuştur.

Elbette bana göre dini duyguları istismar etmek anlamına gelen bu davranış artık en azından kılık ve kıyafet serbesti yeti adına güzel bir gelişme.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus CHP' nin yaklaşımının kesinlikle oy kaygısından kaynaklandığının unutulmamasıdır. Çünkü bu partiye iktidar verilecek olursa kesinlikle bir anda arkasını dönecek ve bugün rozet taktığı çarşaflı ve tesettürlü oydaşlarını tanımayacaktır.

Çünkü CHP parti toplantılarında kucakladığı bu insanlara karşı dini inançları için örtünen bu insanlara da kucak açtık dememektedir. Aksine ısrarla  “ailemin, köyümün, çevremin, mahallemin yaşam tarzı bu, ben böyle giyiniyorum, diyen bu insanlara hiçbir siyasi düşünceye girmeden, ahlaki ve insani bir tavır olarak ‘Ne münasebet kardeşim, başımla beraber, elbette senin burada yerin var’ demek benim ahlaki görevimdir” demektedir. Asla inanç konusunu gündeme almamaktadır. Seçimden sonra da “biz geleneksel olarak örtünen insanların yanındaydık” çizgimiz değişmedi, yine öyleyiz. Ancak bir kısım insanlar siyasi simge olarak bu giyim tarzına bürünmekte, biz onların karşısındayız diyecek ve ustaca bir manevra ile çark edecektir.

Elbette örtünen insanların gelenek anlayışı dini inanç ve düşüncelerinden kaynaklanıyor. Türk toplumunda inanca dayalı olmayan bir çarşaf ve başörtüsü şeklinde giyim tarzı yoktur. Hadi Anadolu’ da kırsalda var diyelim. İstanbul’ da böyle geleneksel ve çevresel bir giyim tarzının olduğu bölge var mı? Kesinlikle yok. Medeniyetin, görsel ve işitsel tüm iletişim araçlarının olduğu İstanbul’ da böyle bir gelenekten bahsetmek kesinlikle yanlıştır. Kaldı ki şu anda gündemde olan bölgeler bundan 15-20 sene evveline kadar var olan yerleşim merkezleri değildi zaten.

Tüm bu gelişmelerin aslında inançlı kesimlere faydalı olacağını, hiç olmazsa giyim tarzlarında serbest ve hür olacaklarını düşünmekteyim. Hem içsel olmayan, samimiyetten uzak hiçbir davranış maya tutmaz. Halkımız, her ne kadar imamları ve çarşaflıları öne çıkarsa dahi CHP’ ye asla oy vermeyecektir. Elbette CHP' nin bu oyunlarına alet olan mütedeyyin insanlar ise üzerlerindeki sorumluluğu atamayacak ve bir gün tarih önünde hesap vereceklerdir.

Musa A.S.’ ın firavunun sarayında büyütülmesi aslında bize tarihsel anlamda bir örnektir. Yüce Rabbim mütedeyyin ve masum insanları kimlerle huzura erdireceğine tek karar vericidir. Musa A.S.’ mı büyüten firavun nasıl kurtuluşa eremediyse, CHP de ülkemde mütedeyyin insanların oylarını alamayacak ve yaptıkları işler oylarını alamadığı mütedeyyin insanlara yarayacaktır.

Evet, CHP bir gerçeğin farkına vardı. Vardı ama taklit ile yola devam etmekte. Ancak muhafazakârlık taklit ile olmaz. Yukarıda dediğimiz gibi içsel olmalıdır. Yoksa parça kırmak çok kolaydır. Ancak beni mutlu eden asıl gelişme taklit ile tahkike geçişin daha kolay olacağıdır. Yani aslında şu anki siyasi konjektür her şeyin aslına rücu edeceğinin müjdeli bir habercisidir.

Yeter ki biz samimi ihlâsı elden bırakmayalım ve elbirliği ile ülkemizin başarısı için çalışmaya devam edelim.

Çalışmak bizden muzafferiyet ise Yüce Allah’ tandır…

Mevla Görelim Neyler Neylerse Güzel Eyler…

Esen kalın sevgili dostlar…

 

 

                                                                                                                                             Hamza Eroğlu

                                                                                                                                             22.11.2008

 

 

 

Hamza Eroğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki hasanbekiroglu Salı, 25 Kasım 2008 14:45 yazan hasanbekiroglu

    Komunist desen olamadılar, Sosyalist desen beceremediler, solculuk özendiler yapamadılar. Sağa yanaşamadılar. Din desen hiç inanamadılar. Zavallı C.H.P. babalarından miras kaldı, onuda yediler. Bu böyle gidecek, eriyip bitene kadar. Selamlar, Hasan Bekiroğlu

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...