Hekimoğlu İsmail...

Asıl adıyla Ömer Okçu.

Kendisiyle yakinen Harbiye’de öğrenciyken tanışmıştım.

Devre arkadaşım Cüneyt'in dayısının askeri okuldan arkadaşıydı, o vesileyle tanışmıştık.

Hava Füze Başçavuş emeklisiydi.

Cağaloğlu’nda Sur Kitabevinde hemen hemen her hafta sonu ziyaret ederdik.

Bize bir arkadaş gibi davranır, kahvaltı hazırlar uzun uzun sohbet ederdik.

Bize yoğun iş temposu içinde zaman ayırır birlikte konferanslara giderdik.

Harbiye’den mezun olduktan sonra kıtaya atıldık ve mekânlarımız ayrıldı. Uzun süre uzaktan takip ettim.

1997 de 28 Şubat döneminde Kıdemli Binbaşı iken YAŞ kararıyla resen emekli edildikten sonra İstanbul’a yerleştim ve rahmetli Ömer abiyi o dönemdeki zorlu mücadele sürecinde yine hep yanımızda gördüm.

Adaleti Savunanlar Derneğinin (Asder) kuruluş sürecinde bizi bir nefer gibi her an destekleyip moral ve ufuk verdi. Asder'in gönüllü bir üyesi oldu. Hiçbir menfaat gözetmeden maddi ve manevi yardımlarını esirgemedi.

Onun; Aksaray'da ilk açtığımız Ragıp Yılmaz Yapı Koop. bürosunun kapısını çalıp, mütevazi bir üslupla "Abi, aidatımı getirdim" deyip, zarf içinde para bırakıp, gittiği günler hala hafızamda.

Derdi, Müslümanların hali ve geleceğiydi. Nerde biz mazlum varsa onunla hemhal olurdu. İslam dünyasının ve Müslümanların içinde bulunduğu ataletten kurtulup yeniden ayağa kalkması için durmadan projeler üretirdi.

Örnek bir insan ve dirayetli bir mücadele adamıydı.

Beyin felci geçirdiği zaman Fındıkzade’de evinde ziyaret etmiştim. Hasta yatalak halindeyken bile nasıl mücadele edebilirim derdindeydi. Vücudunun bir yanı felç olmuştu, ama o diğer sağlam yanımla nasıl koşabilirim diye gayret içindeydi.

Timaş yayınlarında kendisine ayrılan ortamda yardımcı elemanlarla eserlerini vermeye ve davasına hizmet etmeye bıkmadan son nefesine kadar devam etti.

Allah mekanını cennet eylesin Ömer abi.

Biz seni sevdik, Rabbim de seni sevsin.

Görevini bihakkın yaptığına şahidiz.

Mustafa Hacımustafaoğulları