Cuma, 25 Ağustos 2023 11:38

Adaleti Aradım bulamadım

HAK” ve “ADALET”, gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda, en fazla zikredilen değerler olmakla birlikte; aynı zamanda çıkar çatışmalarının, ırkçılığın, silahlanma yarışının, soğukkanlı, bilimsel olarak hazırlanmış zulümlerin içine batmış bir dünyada yaşandığını gördük.
Batı mimsiz medeniyetinin merkez ülkesi olan ABD ve Avrupalı müttefikleri dünyayı bir adalet, barış ve güvenlik ortamı haline getirmek maksat ve niyetinden ve hatta liyakatinden çok uzak bulunmaktadır.
Bilakis, dünya ekonomik kaynakları ve toplumları üzerinde kurdukları hegemonik statükoyu yenilemeye çalışmaktadır. Yaşanan insani dramlar, görülmemiş seviye gelmiş olup; insan hakları ihlalleri, küresel adalet, barış ve güvenlik krizleri, darbeler bunların eseridir.      
Batı Medeniyeti denilen kaba kuvvet mekanizmasının nasıl da vicdandan yoksun bir bünye taşıdığı, propagandasını yapmaya çalıştığı sözde insani değerlere olan riyakârlığının nerelere vardığı bütün çıplaklığı ile açığa çıkmış bulunmaktadır.
2023’de yaşanılan zulüm, katliam ve Her yer ve alanda yaşattığı insanlık dışı uygulamalar, artık Batı’nın insan hakları, hukukun üstünlüğü demokrasi ve barış eksenli bir medeniyetin temsilcisi olduğu masallarına artık kimse inanmıyor.
Bizatihi Batı toplumları içinden başlayarak, bütün dünyaya yayılmış bulunan insan hakları ihlalleri, çifte standart uygulamalar, silahlanma yarışı, yapay iç çatışmalar, savaş hukuku ihlalleri, katliamlar, işgaller, darbeler, yangınlar, Aşılama oyunları, fıtrata müdahale hadsizliği aile kurumunu tahrip etme planları, İslami ve insani değerlerin Merkezi Kur’an’ı kerime yapılan saldırıları, zulmü ve haksızlıklar eşliğinde yaşanan süreç, bir medeniyet krizidir.
Yaşanılan Dramlar sonucunda 2023’e geldiğimiz şu vahim tablodan sonra 2024’den de pek ümitli olmadığımız aşikardır Zira; İnsanlığın ezici çoğunluğu mazlumdur ve bu mazlum çoğunluk küresel emperyalizmin oluşturduğu statükoya isyan etmekte adaleti, hukuku, barışı ve güvenliği garanti eden bir dünya düzeni kurulmasını talep etmektedir. Bu talep, insanlığın ortak sesi olarak gittikçe yükselmektedir.
Küresel statükoyu temsil eden ABD, AB ülkeleri, Rusya Federasyonu yanında küresel jeopolitik ortamda yerini alan Çin ve Hindistan gibi aktörlerinde “çıkar ve güç odaklı” olduğu ve kendi aralarında muvazaalı rekabet ettikleri düşünülürse, bütün bu eski ve yeni aktörlerin ittifakı da, çatışması da, birbirini dengeleme değişimi, güç ve çıkar ilişkilerinin belirlemesine yol açmaktadır.
Mazlum milletlere ve insanlığa, İslam medeniyetinin üreteceği jeopolitik sistemin, geçmişte olduğu gibi bütün insanlığın adaleti, barışı ve güvenliği temel alan bir küresel düzen talebine karşılık verebilecek kapasitede olduğunu duyarlı bir vatandaş hatırlatıyorum.
Başta iki yüz yıllık bir emperyalist müdahale alanı olan İslam dünyası olmak üzere, adil bir siyasi, ekonomik ve kültürel ilişki talep eden her dinden ve kültürden mazlum milletleri ve bu milletleri adaletle yönetmeyi vaad eden Siyaset erklerini, insanlığın ortak sesi STK’ları, artık 2024’e girmeden insanlığın merkez medeniyeti olacak bizim değerlerimizle mücehhez tarihi potansiyelimizi hayata geçirmeye davet ediyoruz.
Değerli Dostlar; 2023’ün son 4 ayında ve 2024’de Adaletin, ve insan haklarının merkeze alındığı bir sene temenni ediyorum.
Selam ve muhabbetlerimle....

 

Mehmet Kanmaz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...