Salı, 04 Nisan 2023 11:02

Yeni yüzyılda yol ayrımındayız

Nasıl ki Cumhur İttifakı AK Parti’dir diyemiyoruz, Millet İttifakı da CHP değildir. Nasıl mı? 

Cumhur İttifakı partiler üstü bir ittifaktır. İslam medeniyetlerinin sigortası olarak görülür, Hakk ile batılın ayrıştığı kırmızıçizgide yer alır. Bu vatanın evlatlarının ve mazlumların davasıdır. 

Millet İttifakı’na gelecek olursak… Çok açıkça söyleyebilirim ki Millet İttifakı, küresel baronların Türkiye üzerindeki uzun vadeli asimilasyon çalışmalarına hizmet eden, İslam coğrafyasını fikren ve medeniyet bağlamında işgal etmek adına elinden geleni ardına koyan bölücü bir zekânın ürünüdür.

Bu iki ittifakı karşılaştırdığımızda Cumhur İttifakı’nın vatanın bütünlüğü için tasarlanmış “güvenlik konsepti ile bir milli irade” mücadelesidir. Geçmişten günümüze, mazlum bireylerin ve kimsesizlerin umudu olmuş bir ulusun hikâyesidir. Tarih boyunca ırka bakmaksızın mazlumun yanında olan Türkiye’nin kimliğidir.

Millet İttifakı ise tahammül edemeyeceğiniz yapılara bile özgürlük, özerklik verebilecek şekilde tasarlanmış “demokratik konsept” adı altında, dini değerlere savaş açmış, milletin genleri ile oynayan, Anglosakson fikirlerin Türkiye üzerindeki maşasıdır. Oluşumunda payı olan diğer siyasi partiler süslenmiş birer ayrık otudur.

 

 

Bu yol ayrımı, tıpkı Amerika’daki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar gibi partisiz bir eşiğe geldi. İki siyasi parti tanımına ihtiyaç duyulacak. Örnek; Muhafazakârlar ile Sosyal Demokratlar gibi, Cumhur İttifakı veya Millet İttifakı…

Bu seçim bir ön prova olarak yapılacak. Cumhur İttifakı daha da milli, vatani, manevi değer ve çıkarları savunup koruyan, değerler üstü oluşumu temsil eden, ulus devlet aidiyeti olarak şekillendirilecektir.

Millet İttifakı ise sekülerizm veya sosyalist kavramların merkezi olarak buluştuğu, sosyal demokratlığın ana gövdesi adı altında şekillenmeye gidecektir. Millet İttifakı tahammül sınırlarını zorlayan, sapkın ve aşırılıkların toplanma, barınma adına buluşacağı bir adres olarak zemin hazırlığındadır. Bunun yanı sıra Millet İttifakı’nın en önemli misyonlarından biri yerel yönetimlerde özerklik veya yerinde yönetimi benimsemektedir. Daha net bir tanımlamaya ihtiyaç duyulacaksa,  doğrudan kanton yönetimine sıcak bakmalarıdır. 

Bazı seçenekler olsa da, ikili siyasi parti dönemi fiilen yürütülmektedir. Mevcut yolun kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Uzun vadeli Erdoğan devlet doktrini bence amacına uygun olarak, yolunda ilerlediğini düşünüyorum. Gelecek adına birtakım planlar dâhilinde tartışma ve yerel zeminler bağlamında milletin desteğini aldığını görüyorum. Kısacası bunalım ve koalisyonları geride bırakan Türkiye zaman diliminde ittifakları iç bünyede eriterek uzun vadeli bir döneme doğru yol alacaktır. Siyasi partilerin bu anlamda eriyeceği ikili sisteme geçilecektir.

Devlet kısa ve uzun vade üzerinden oluşacak defakto durumlar adına, her türlü tedbiri almak zorundadır. Merkez Türkiye Projesi için uzun bir yolun hikâyesi olarak kurumsal akıl çalışmak zorundadır. Önümüzdeki dönem Cumhur İttifakı devlet yönetim sisteminde kurumsal hafızayı tamamladığında, siyaset aklı daha sağlıklı bir yol alabilir.

Ankara’da neler oluyor, neler inşa ediliyor biraz da buraya kafa yoralım. Ulus devletler çıkarına göre her iki ittifaktan birini desteklemek isteyecektir. Ancak güvenilir devlet kurumları sorumluluğu gereği siyasi partilere eşit mesafede bakar, risk tespitine göre mühendislik ve plan dahilinde müdahale edebilir. 

Dünya büyük bir geçiş süreci yaşıyor. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra olduğu gibi, geçiş sürecinden sonra yeni düzen kurulurken hazırlık yapan devletler sürecin sonunda güçlü şekilde çıkacak. Türkiye tüm adımlarını buna uygun olarak attı. Olay sandığınızdan büyük ve zor bir süreçten geçmekteyiz. Ah Anadolu! Uğrunda ne kavgalar verildi, ne sancılar çekildi, Anadolu’da devlet olmak çok zordur. 

Anadolu’ya gelmek kolay, kalmak zordur. Kalmak için derin olmak, derin iş yapmak, derin tasarlamak lazım. Sığlık kafası yok eder. Olay büyük, kavga derin, dengeler çetindir. Yeri gelir çok zor durumda kalınır, ölüm ile karşı karşıya kalınır ve sıtmaya razı olunur. Yeri gelir kurulan yeni dünyada daha güçlü olabilmek için küresel zor ve derin işlerin içine girilir. Devlet, derin dengelerde her masaya oturabilir. Bazen şartlar bunu gerektirir.15 Temmuz ile Türkiye’yi içeriden çökertip işgale hazır hale getirmek istediler. Başarılı olamadılar. Hikmetli bir akla yenik düştüler. Hikmetli aklın adının Erdoğan olduğunu da dünya tarihi yazmıştır. Allah bizlere tekrar bu tarihleri yazdırmasın. Vesselam…

 

 

 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/sabri-sahsuvar/yeni-yuzyilda-yol-ayrimindayiz-41730.html

Bu kısa anlatım ile sizlerin dikkatine sunmak istediğim asıl mesele, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek yeni yol haritasıdır. Türkiye,  uzun vadeli siyaset mühendisliği bağlamında, ciddi yapılanma ve bağımsız bir devlet doktrin yapılanmasına dair yol ayrımındadır.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...