Cumartesi, 05 Ocak 2013 13:29

28 Şubat: Yukarıya doğru…

Beklenen oldu, emekli orgeneral İsmail Hakkı Karadayı da 28 Şubat Soruşturması'na dahil edildi.

Darbe sürecine adını veren 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısında yer alan generallerin en üstteki isminin gözaltına alınması ile birlikte, Yirmi Sekiz Şubat Soruşturması şu ana kadarki en ileri seviyeye ulaştı.

Yaşlı Kurtlar için berbat bir haberdi.

***

'Böyle giderse 28 Şubat yargılanamaz' diyenler de vardı; o gözbağcı iddiayı müteakip, dünkü gözaltı ile birlikte 28 Şubat'ın yedinci dalgası yaşandı!

***

28 Şubat MGK'sından hemen önce…

24 Şubat 1997'de dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı neredeydi?

Üç günlük bir ziyaret için İsrail'de!

Ziyaretten evvel 'İsrail endişe içinde olmamalı, laiklik Türkiye'nin değişmez yapısıdır' diyordu.

***

Refahyol'un, 18 Haziran'da noktalanmasından yaklaşık bir ay önce de (23 Mayıs 1997) dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir İsrail'i ziyaret etmişti.

***

İsrail Genelkurmay Başkanı Şahak, 13 Ekim'de (1997) Ankara'ya gelmiş; Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Yılmaz'la görüştükten sonra Genelkurmay Karargahında İsmail Hakkı Karadayı ile buluşmuştu.

Hürriyet'te 'Konuk Komutandan İrtica Uyarısı' başlıklı bir haber yer alıyordu: İsrail Genelkurmay Başkanı, 'Aşırı dinci gelişmelere karşı işbirliğinin geliştirilmesini' istiyordu! (14 Ekim 1997)

***

O dönemde, Genelkurmay yargı mensuplarından medyaya kadar geniş bir yelpazede 'brifing' vermişti:

Genelkurmay'a 'brifing' verense…

TÜSİAD'tı! (3Aralık 1997)

***

28 Şubat'tan bir hafta evvel…

Çevik Bir, dönemin MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç ile birlikte Washington'daydı.

İkili, gizlice dönemin CIA Başkanı George Tenet ile bir araya gelmişti.

Şu yaman tesadüfe bakınız; Bir ve Kılıç'la aynı günlerde Rahmi Koç da Washington'da bulunuyordu.

O süreçte ABD Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Dairesi'nde görev yapan Henry Barkey, '28 Şubat'a kesinlikle karışmadık' kuyruklu yalanını seslendirmeyi hala daha pek seviyor.

İşbu gözbağcı alışkanlık medyamızdaki Amerikan muhiplerinde de var.

***

28 Şubat Soruşturması'nın özellikle medyaya ve işadamlarına uzanmamasını isteyenler hangi gazeteci ve yazarlardı?

'Aydın Bey, 28 Şubat'ta generallere direnmişti' başlıklı kuyruklu yalanı kimler pazarlamıştı?

Peki ya, '28 Şubat soruşturmasının genişlemesini doğru bulmuyorum. Böyle bir sürece girerseniz artık nerede duracağınızı bilemezsiniz!' diye konuşan yaşlı kurt kimdi?

***

Yirmi Sekiz Şubat Soruşturması askerlerle sınırlı kalmamalı; darbe sürecinin, işadamları/medya/siyaset/ yargı ayaklarının da üzerine muhakkak gidilmelidir.

28 Şubat darbesi, tüm kanlı ve kirli çamaşırlarıyla birlikte aynı zamanda bir finans operasyonudur.

Süreçle ilgili soruşturmanın, 'askerlerin de bağlı bulunduğu' Üst Yapı'ya ulaşması şarttır.

Tamer KORKMAZ

yenisafak.com.tr/resim/site/t_k_buyuk6aa086e0.png | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...