Çarşamba, 11 Şubat 2015 11:12

Ortadoğu'da savaş

 

SUUDİ Arabistan Kralı Abdullah zatürreden öldü! Bunun ne kadar doğru olduğu yakında ortaya çıkacak! Kralın eceliyle mi yoksa bir el devreye girdiği için mi öldüğü anlaşılacak! Kral Abdullah yaşamının son günlerinde aldığı kararla dünya dengesini bozdu! Petrol fiyatlarını indirerek Rusya ve İran'ın büyük zarar görmesine yol açtı!
150 dolarlardan gelen petrolün 15 dolara ineceği bile konuşulur olmuştu! Demek ki petrol ekonomik değil 
SİYASİ bir güçtü!
Amerika istediği için çıkıyor ya da iniyordu!
Birileri de buna karşı direniyordu! Bu büyük kavganın ilk raundu Suudi Arabistan'da ikincisi ise kesinlikle Türkiye'de olacaktı!
Dün de yazdığım gibi Suudi Arabistan ve Türkiye ile iyi geçinen küresel kontrolü ele geçirirdi! Irak'ı da işin içine kattığınız zaman kimse karşınızda duramazdı! Suudlar'la petrolün fiyatını, Irak'la alternatif gücü, Türkiye ile de enerji trafiğini kontrol edebilirdiniz! Yani 
MERKEZ Müslüman coğrafyası idi!
Obama'nın başsağlığı için gittiği Riyad'a beraberinden 
James Baker, Brent Scowcroft ve Condoleezza Rice'ı götürüyordu!
CIA Başkanı da oradaydı! Ama görünen o ki bu ziyaret beklenen sonuçları vermedi!
CIA eski analisti Bruce Riedel, 79 yaşındaki yeni Suudi Kralı Selman için 
"Alzheimer" dedi. Hasta olan birinin koltuğa gelmesi isteniyorsa belli ki üzerinden operasyon yapılacaktı! Bunları geçtiğimiz hafta yazdım! Çünkü böylesine önemli bir ülkede böylesine anormal işler olamazdı!
Suudi Arabistan, sadece bir krallık değil dünya 
PETROL krallığıydı!
Yeni senaryo, Kral Abdullah'ın öldüğü ya da ölümüne karar verildiği andan itibaren hayata geçirildi!
Suudi Arabistan veya bir başka 
MÜSLÜMAN ÜLKEYE etki edebilecek iki güç vardı! Amerika ve İngiltere...
Zaten bunu Kral Selman'ın yerine geçmesi muhtemel iki 
PRENSE baktığımızda görüyorduk!
Selman'dan sonra tahta Veliaht Prens Nayef bin Abdülaziz el Suud veya Mukrin bin Abdulaziz el Suud geçecekti!
Mukrin, 1968 yılında 
Cranwell'deki İngiltere Kraliyet Hava Harp Okulu'ndan mezun olduktan sonra yine aynı okuldan askerlik bilimi üzerine yüksek lisans derecesi aldı. Prens, emekliliğine kadar Suudi Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde çeşitli pozisyonlarda görev yaptı.Nayef ise ABD'deki Lewis & Clark College'da siyaset bilimi okudu. 1985-1988 yılları arasında FBI'ın güvenlik eğitimlerine katıldı.
Mukrin'in en önemli özelliği 
İSTİHBARATIN başında olmak istemesi ve bunu yönetmesiydi! Her gün onlarca TEHDİT telefonu ve mesajı alanların yaşadığı bir ülkedeİSTİHBARAT hayati önemdeydi!
Mukrin veliaht Prens olunca çok gariptir 
SUUDLAR'ın Amerika'daki en güçlü ismi olan Prens Bender'i yedi! Bender 22 yıl Washington'da BÜYÜKELÇİ olarak görev yaptı!
Telefonla görüştüğü için 25 dakika ABD Başkanını kapıda bekletecek kadar güçlüydü!
Ve dün de çok daha ilginç bir olay yaşandı! Vinnell isimli şirkette çalışan iki ABD vatandaşı vuruldu.
Krallığa bağlı resmi haber ajansı "Kaynağı belli olmayan bir saldırı" demekle yetindi! Oysa olay çok önemliydi! Belki dünya basınında 
KÜÇÜK bir haber olarak kalacaktı!
Zaten böyle olurdu! 
BÜYÜK sonuç doğuracak küçük olaylar görülmezdi!
Vinnell 1975'ten beri Suudi Arabistan'da yer alıyordu. Görevi Suudi askeri ve istihbarat birimlerini, güvenlik muhafızlarını eğitmekti.
Kadrosu Irak'taki BlackWater gibi eski CIA ajanları ve Amerikan ordu mensuplarından oluşuyordu. Şirketin dünya çapında faaliyet gösteriyor görünse de 
Vinnell Arabia sadece Suudi Arabistan'da vardı...
Vinnell için Fahrenheit 9/11 belgeselinde çok ilginç tespitlerde bulunuluyordu! Şirketin Carlyle Group ve Bush ailesi ile yakından ilgili olduğu söyleniyordu!
Zaten şirketi biraz kurcalayınca altından büyük bir güç çıkıyordu...
Vinnell, ABD'nin en büyük 100 şirketi arasında yer alan 
Northrop Grumman'ın bir yan kuruluşu olarak görülüyordu! Ama daha da ilginci Northrop'un merkezi CIA'nın bulunduğu Virginia'daydı!
Şirket Amerika'nın en büyük silah şirketlerinden biriydi! Ve ortakları arasında 
BUSH ailesi de bulunuyordu! Bush ailesi ise DIŞİŞLERİ BAKANI olarak da görev yapan BAKER'ınağzının içine bakardı! Dick Cheney gibi! Amerika'nın en etkili ailesiydi!
Ve Obama ile birlikte RİYAD'a gitmesine rağmen demek ki 
BAKER da etkisi kalıyordu!
Bir güç Amerika'nın Suudi Arabistan'da güçlü olarak yoluna devam etmesini istemiyordu! Eğer bu 
RUSYA olsaydı petrol fiyatlarını indiren KRALİYET ailesini hedef alırdı!
Oysa aileye yönelik bir tehdit ya da saldırı yaşanmadı! Almanya'da Suudlar'a mesafeliydi! Merkel açıkça bunu söylüyordu! Ama onlardan da 
HANEDANA ilişkin bir mesaj iletilmedi! Aynı şekilde Charlie Hebdo ile canı yanan Fransa'dan da bir ikaz gitmemişti!
Amerika'nın da kendi kendine uyarı verecek hali yoktu! Kendi CIA mensuplarının görev yaptığı (Böyle durumlarda hep çalışanlar emekli vurgusu yapılır) şirketi vuracak değillerdi! Böyle yapsalar da ihaleyi yıkacak birileri gerekirdi o yoktu ortada!
Demek ki ortalarda görülmeyen bir 
AKIL yine sahne alıyordu!
Petrol fiyatlarıyla Rusya'nın yere serilmesinden en çok hoşlanacak olan 
İNGİLİZLER'di! Çünkü AVRUPA'nın bir bütün olarak birleşmesinden en çok onlar huzursuzdu! Bunu da Washington'a "Sizin sonunuz olur!" korkusuyla veriyorlardı! Haklıydılar ama kendilerinin de hesabı vardı işin içinde!
Londra içerideki 
FAİZ LOBİSİYLE birlikte son günlerde peşpeşe uyarılarla gelmeye başladı!
İsimlerini yazmayacağım ama 
ANKARA'daki adamları güçlü!
Kabul edelim ki 
PARAYA onlar hükmediyor!
Petrol fiyatları serilirken bile 
DOLARI fırlatmayı başarıyorlardı!
Az bir iş değildi bu! kendi adamlarını korumak ve Türkiye'nin Avrupa ya da Amerika tarafında yer almasını engellemek için 
SUUDLAR'dan sonra buraya geleceklerdi!
Dolmabahçe'ye atılan patlamayan bomba, Sultanahmet ve Taksim'deki polise saldırılar bunun öncüsüydü! 
"Parayı bize bırakırsanız yaşarsınız!" tehdidiyle geliyorlar! İNGİLİZ EKOLÜNDEN olmayanların paranın yönetimine geçmesini istemiyorlardı!
Çünkü Türkiye'yi durdurmanın en etkili yollarından biri 
FAİZİN yaşamasıydı!
Londra'ya akan 
ARAP PARASI bize gelseydi süper güç olurduk! Ama bize ŞERİAT(!) getiren para onlara mutluluk getiriyordu!
Kraliçe'nin buradaki hayallerini bitirmeden bize rahat yok! Eskiden olduğu gibi Türkiye'yi tapulu malı görüyor! Bunun böyle olmadığını anlatmanın en kolay yolu 
BİRLİKTEN geçer!
Yine geliyorlar! Bu kez aynı hataya düşmeyelim! Ülkemiz için, bağımsızlık için, şehitlerimiz için tek vücut olalım!
Şimdiye kadar yapamadığımız buydu!

Ergün DİLER

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...