Cuma, 07 Eylül 2018 10:36

Adaleti Küreselleştirmek İnsanlığa Borcumuzdur

Eylül ayının ilk iki gününde Konya’da ASDER’in (Adaleti Savunanlar Derneği) Türkiye buluşması gerçekleştirildi. ASDER 28 Şubat sürecinde disiplinsizlik v.b. suçlar atfedilerek TSK’dan ihraç edilen subay-astsubayların 2000 yılında bir araya gelerek oluşturdukları dernek. O süreçte “disiplinsizlik” ve çeşitli gerekçelerle ordudan uzaklaştırılan ve ayrılmak zorunda bırakılan asker sayısı yaklaşık on bin civarında. “Disiplinsizlik” adıyla TSK’dan atılan askerlerin çok belirgin ortak yönleri var; dindar olmak, dindar bir aileye sahip olmak ve dindar geniş bir ailenin ferdi olmak. Şimdilerde FETÖ’den dolayı unutulsa da yasal bir boyutu olmayan, tamamen illegal ve adı BÇG (Batı Çalışma Grubu) olan etno-mezhep içerikli bir örgütün kod adı “disiplinsizlik” operasyonu ile ordudan uzaklaştırılmış bu insanlar.

ASDER üyelerinden bir kısmı 2011 yılında gasp edilmiş haklarının bir kısmını aldılar. Henüz kararname mağdurları, emekliliğe ve istifaya zorlananlar, mağdur uzmanlar ile askeri öğrenciler haklarını almak için bekliyor. ASDER belki başlangıçta haklarını elde etmek isteyen askerlerin meslek birliği olarak ortaya çıkmış olabilir. Bunu doğrulamak anlamında 2011 yılında hakların alımından sonra bazı üyelerinde artık derneğe gerek kalmadı inancı doğması; ayrıca derneğin faaliyetlerine katılmamak şeklinde gözlemlemek ve özetlemek mümkündür.

ASDER üyeleri bir tercih sonucu askerlik mesleğini seçerek; toplumun diğer üyelerinden farklı olarak zihinsel ve bedeni eğitimden geçmişlerdir. Fakat kader onların şahsında onlarla beraber ailelerinde çok zorlu sınava/eğitime tabi tutmuştur. Hiç beklemedikleri bir anda meslekten/kurumdan ihraç edilmeleri, maddi ve manevi haklarının ellerinden alınması, dost bildikleri insanların bile kendilerinden yüz çevirmesi, vardıkları kapıların yüzlerine kapanması; ayakta kalabilmek için bu defa hayat onları daha zorlu bir eğitime ve sınava tabi tutulmuştur. Gelinen noktada ASDER üyelerini bu sınavı başarıyla verdikleri söylenebilir.  

                Bu kapsamda; sahip oldukları inanç, kuşandıkları milli ve manevi değerler, karşı karşıya kaldıkları olaylar; içinde bulundukları topluma, millete ve ümmete yönelik sorumluluklarını en yüksek perdede devam ettirmektedir/ettirmelidir. Asker eğitilen ve eğiten insandır. Hayatın bin bir türlü haline karşın, en olumsuz ve ümitsiz şartlarda bile bulundukları topluma yaşama ümidi üfleyen insanlar topluluğunun bir üyesidir asker. Güçlü bir irade ve gelecek tasavvuruna sahip bireylerin adı askerdir.

ASDER’in Konya buluşmasında salonda bir cümle/slogan vardı; “ADALETİ KÜRESELLEŞTİRMEK İNSANLIĞA BORCUMUZDUR” sanırım bu söz salonu süslemek amacıyla yazılmamıştı. Bu bir sorumluluğun ilanıydı. Üstelik yerel ve ümmet boyutunda değil; tüm insanları kapsayan küresel bir sorumluluğun üstlenilmesinin bir ilanıydı. ASDER her meslek, her yaş ve her askeri rütbeden oluşan üye birikimine sahip. Bu ciddi bir birikim/avantajdır. Bunun insanlık adına zalimlere dur demek için fırsata çevrilmesi inanç ve tarihi bir sorumluluktur. ASDER, ASSAM, SADAT ve diğerleri olmak üzere; kaderin bir araya getirdiği bu seçkin insanlar; tarihin kendilerine yüklediği sorumluluğu ve misyonu yerine getirmek durumundadırlar.

Kendilerine plan ve proje sunacak değiliz. Plan ve proje yapmak ve üretmek kendilerinin mesleğidir. Bize düşen hatırlatmaktır. Bu da bizim sorumluluğumuzdur.

F. Yılmaz  ALTUNÖZ

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Ekledikleri: F. Yılmaz ALTUNÖZ

Bu kategoriden diğerleri: « Herkes İçin Adalet ASRİKA »

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...