Cumartesi, 26 Mart 2011 17:38

Kapsam Dışı Kalan Mağdurlara Duyuru

10 Mart 2011 tarihinde TBMM'de  oylanarak, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetler Personel Kanununa EK 32. madde eklenmiştir.

Bu değişiklikle; 12 Mart 1971 tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar, yargı denetimine kapalı veya Yüksek Askerî Şûra kararları dayanak yapılarak tesis edilen idari işlemler kapsama alınarak, bu yöntem kullanılarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlanmıştır.

 

ASDER olarak yoğun gayret gösterilmesine rağmen, somut olarak sayı ve durumları belli olmadığından ve yargıya açık olduğu için, üçlü kararname ve Bakan onayı ile ilişiği kesilen ve emekliliğe zorlanan subay, astsubay ve uzmanlarla, okullarından idari kararlarla çıkarılan askeri öğrenciler yasa kapsamına alınamamıştır.

 

Derneğimize yapılan yoğun müracaatlardan, olağan dışı dönemlerde yargıya açık işlemlerle de çok sayıda askeri personelin mağdur edildiği anlaşılmaktadır. Derneğimiz prensip olarak, Silahlı Kuvvetlerimizde disiplinin temini için askeri yargı sisteminin yeterli olduğunu ve re'sen emeklilik işlemlerinin yargı kararları ile yapılması gerektiğini savunmaktadır.

 

Yargıya açık işlemlerle yapılan re'sen emeklilikten doğan mağduriyetlerin giderilmesi için ASDER bir çalışma başlatmıştır.

 

Uzun soluklu olacağı değerlendirilen bu çalışmanın somut bilgilere dayanarak ve bizzat mağdurların katkısı ile yürütülmesi gerektiğine inanılmaktadır.

 

Bunun için ASDER Bünyesinde “KARARNAME MAĞDURLARI GRUBU” , “EMEKLİLİĞE VE İSTİFAYA ZORLANAN MAĞDURLAR GRUBU” , “MAĞDUR ASKERİ ÖĞRENCİLER GRUBU” ve “MAĞDUR UZMANLAR GRUBU” oluşturulacaktır.

 

Haklarında tesis edilen idari işlemleri haksız bulanlar, bu haksız işlemlerden dolayı başvurdukları yargı önünde de hakkını alamadığını ve mağdur olduklarını düşünenler, taşın altına ellerini sokmalı, ekli formda kendilerine uygun olanları noksansız ve kendilerindeki bütün bilgileri katarak (Özellikle, kapsam dışı kalma kategorisi esas olmak üzere, Son görevinizden ayrılış şekli dahil) doldurmalı ve Derneğimize göndererek ASDER üyesi olmak için teşebbüs etmelidir.

 

Birlikten güç doğar. Mağduriyetlerin kaldırılması için herkesin yapabileceği bir katkı mutlaka vardır. Seyirci kalarak, hakkımızın başkaları tarafından alınıp bize teslim edilmesini istemek kolaycılık ve bedavacılıktır. Taşın altına elimizi sokmaz isek, herkes de bizim gibi düşünür ise hakkımızın alınması ancak kıyamete kalacaktır.

 

Yeni hak mücadelemiz hayırlı olsun.

 

İlgilenenlere saygı ile duyurulur.

 

ASDER

 

 

 

Son Düzenlenme Pazar, 20 Ocak 2013 11:05
ASDER Genel Merkezi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

113 yorum

  • Yorum Linki mustafa eldeniz Pazartesi, 11 Nisan 2011 22:14 yazan mustafa eldeniz

    mustafa eldeniz
    bu ülkede batık bankalar adı altında 50 milyar$ çalındı maliyet olarak görülmedi.dürüst haksızlıga uğramış mağdurlar nasıl maliyet olarak görülebilir.adalet bütün insanlar için varsa adalettir.

    Raporla
  • Yorum Linki a.özden Pazartesi, 11 Nisan 2011 20:45 yazan a.özden

    asder in yazısıda kaç çeşit mağdur var? 5,6,7,8.... bu yazıyı yazan kardeşim tek mağdur var oda yarğısız ilişiğş kesilenler tamammı.

    Raporla
  • Yorum Linki Dr. Hüseyin Uludağ Pazartesi, 11 Nisan 2011 17:01 yazan Dr. Hüseyin Uludağ

    Kıymetli arkadaşlar, AYİM 04.07.1972 tarihinde kurulmuş. Danıştay ise daha eski. Sicilen TSK'den ilişiği kesilenlerin Danıştay veya daha sonra AYİM'e müracaat edebilmeleri mümkündü diye biliyorum. Hatırladığım kadarıyla 12 Eylül öncesi emekli edilen bazı Generaller Danıştay kararı ile göreve iade kararı bile almışlardı. Dolayısıyla eğer üçlü kararnameyle ayrılanlardan bir kısmı kapsam içi bir kısmı kapsam dışı olacak yorumu bence yanlıştır. Aksi halde "yargı kararlarına kapalı idari işlemler" kapsamına yalnızca YAŞ ile ilişiği kesilenler girer. Dolayısıyla Kanundan Askeri Mahkeme kararı ile ilişiği kesilenler dışında herkes yyararlanabilir düşüncesindeyim. Bu işlemlere yargı yolunun kapalı olduğu yılları bilen varsa söylesin, ben bilmiyorum. Bu işlemlere ya Danıştay veya AYİM yolu her zaman açıktı. Kısa bir süre kapalı olduğunu farzedelim ayni işleme farklı uygulama yapılması da eşitliği bozacaktır. Dolayısıyla MSB değerlendirmeyi bu şekilde yapmak zorundadır.

    Raporla
  • Yorum Linki mehmet baysal Pazar, 10 Nisan 2011 15:44 yazan mehmet baysal

    tsk'den ister yargıya açık ister yargııya kapalı işlemle ilişiği kesilsin.herkesin mağduriyeti aynı orandadır.Eğer yaş kararları yargıya açılsa idi kaç kişi ayim de aklanabilirdi?MSB.
    konuyu ilgililerin savunmalarınıda alarak en ince şekilde değerlendirmelidir.yasa bu haliyle bir takım mağduru üzerindedeğişiklik yapılması hatta kaldırılması düşünülen adil bir yargı mercii olduğu tartışılan bir yere yollamak,anayasanıneşitlik prensibine aykırıdır,diye düşünüyorum.kanun kuvvetindeki kararname ile bu aksaklığın giderilmesi yönünde sayın başbakanımızın ilgisine ve himmetlerine sığınıyoruz.

    Raporla
  • Yorum Linki servet  kahramaner Cuma, 08 Nisan 2011 21:01 yazan servet kahramaner

    Bakan onayı veya Kararnameler ile ilişiği kesilenlerin,ilişiklerinin kesilmesine sebep olan, sicil amirlerince verilen disiplin suç ve cezalarıdır.Bu disiplin cezaları,idare tarafından gerekçe gösterilerek ayırma işlemleri yapılmıştır.Anayasamıza göre Silahlı kuvvetlerce verilen her türlü disiplin cezaları yargı denetimi dışında tutulmuştur.Bu hüküm bile başlı başına Bakan onayı veya Kararnameler ile yapılan ilişik kesmelerin Yargı Denetimine Kapalı İdari İşlemler olduğunu açıkça belgelemektedir.BİZLER HAKLARINDA KESİNLEŞMİŞ YARGI KARARI OLMADAN İLİŞİĞİ KESİLEN TÜM ARKADAŞLARIMIZIN BU KANUN KAPSAMINDA MÜTALAA EDİLECEĞİNİ BİLİYORUZ.

    Raporla
  • Yorum Linki servet  kahramaner Cuma, 08 Nisan 2011 20:57 yazan servet kahramaner

    Milli Savunma Bakanlığına dilekçelerimizi verdiimiz şu günlerde,henüz bakanlıkça dilekçelerin kabulü yada reddi yönünde bir açıklama yapılmamışken ve Geçici Madde 32 nin kapsamı ile ilgili kesin bir yorum yapılmamışken,Asder'in böyle bir çalışma başlatmasını doğru bulmuyorum. Birçok arkadaşımız Sicil amirlerince hazırlanan düzmece siciller ve disiplinsizlik gerekçesi ile,bir kısmı Yüksek Askeri Şura Kararları, bir kısmı da aynı gerekçeler ile olduğu halde dosyaları Yüksek Askeri Şuraya bile götürülmeye gerek duyulmadan Bakan Onayı veya Kararnameler ile Re’sen emekli edilmişlerdir.Her iki durum içinde(Hem YAŞ Kararı hem de Bakan Onayı veya Kararnameler için) 926 sayılı TSK Personel Kanununun, Subaylar için 50(c) maddesi,Astsubaylar İçin 94(b) maddesi gerekçe gösterilerek işlem yapılmıştır.Şu durumda ayrılma gerekçeleri aynı ,ancak farklı idari işlemler ile re’sen emekli edilenlerin,aynı kanun kapsamında mütalaa edilmemesi düşünülemez

    Raporla
  • Yorum Linki Faruk DOĞRU Perşembe, 07 Nisan 2011 23:42 yazan Faruk DOĞRU

    Ben 9.haziran 1971 Sicilen emekli Dz Tğm.Üç ay önce Teğmliğe terfi etmiş,sicili tertemiz bir subayın üç ayda sicili nasıl ,Orduda kalması uygun değildir, şekline geldi.Bunu ogünün Danıştay'ına sormak için yargıya gittik.O günlerde İST ve ANK.da sıkıyönetim var.(Ayrılış sebebi;sicil amirinin isteği ile Dz Kuv.Komutanı isteği ve MSB nın onayı ile sic. emkli.)MSB Daıştaya telf.eder:Bu dosyalara bakmayın biz askri danıştay kuracağız orada bakılacak der. VE bir yıl sonra AYİM kurulur.Bizim dosyalar oraya gönderilir.Netice: İşlem şekil yönünden kanuna uygundur.Esas yönünden:Deniz okulları disiplin yönetmeliği gereği Subay öğrencilerin MESLEĞE karşı caiz olmayanhal ve tavrı ile İDEOLOJİSİ nedeniyle uygunsuz hali tesbitinde okula devam edip etmemesine okul disiplin kurulu karar verir maddesine uygundur. Davanın reddine diyerek sicilen emekli edildik.
    ''Sıkı yönetimin bu kararı ve yargısı '' yargıya açıktı mı? denecektir acaba..

    Raporla
  • Yorum Linki dilhun alp KAYA Perşembe, 07 Nisan 2011 11:16 yazan dilhun alp KAYA

    öncelikle hırsizlik ve menfaat temini suçlar dışında.sağcı yada solcu veya dini inancı ne yönde olursa olsun..tsk'dan atılan kardeşlerimin (şimdilik haksızlık yapılıyor görüntüsü olsa dahi.) haklarının bir kısmını alabilmeleri gurur kanağımdır.kapsam içinde olanla kapsam dışı kalanında aynı mücadeleyi sürdürmesi temenisindeyim.şartların iyileştirilmesi için çalışılmalı. .neden kapsam içi neden kapsam dışı diye birlikteliği baltalama girişiminde bulunulmuştur ana soru budur.mücadelemiz için hukuk içindeki her türlü fikre ve eyleme açığım.zaman birbirine düşme zaman değildir.

    Raporla
  • Yorum Linki HABİP BALANDI Çarşamba, 06 Nisan 2011 17:28 yazan HABİP BALANDI

    ::::::.Asder in ben kapsam dışı diye lanse ettiği gruptan ama asder üyesi bir mağdurum;yinede bahsettiğiniz formu dolduracağım ,kendince size küsmüş bazı arkadaşları yönlendireceğim ama merak ettiğim tek şey,derneğimizin yani asderin bizim kapsam dışı olduğumuz fikrine nasıl sahip olduğudur ,bu konuda bizi aydınlastırsanız seviniriz...eğer hukuki bir görüş var ise bizimle paylaşın lütfen ,ayrıca biz ankara da fiziki bir hareket yapmayı ve bir arya gelip çadır kurarak tepkimizi dile getirmek istiyoruz ,ne dersiniz !!!!!!!!Özellikle MSB nin tavrını ve yorumunu baskılamak adına........saygı ve sevgilerimle ..Habip Balandı-Kayseri ASDER

    Raporla
  • Yorum Linki HasanUlukaya Salı, 05 Nisan 2011 17:00 yazan HasanUlukaya

    Cafer Bey'e katılıyorum, Yargı denetimi ve AYİM in yetkileri iyi yorumlanırsa kararname ve Bakanlık mağdurları haklarını alacaklardır diye düşünüyorum.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...