Salı, 13 Eylül 2011 21:28

İtiraf

İster yakınma deyin, ister özeleştiri ya da tamamen dumura uğramamış vicdandan gelen itiraf, ne olursa olsun neticede; fiiller failler tarafından açık edilmeye başlandı.

Kendi döşediği mayını anlatmaya çalışan generalden sonra, dost kurşununa kurban edilen Mehmetçik itirafı emekli Genelkurmay Başkanından geldi.

Açığa çıkan bu ses kayıtlarının kim bilir kaç katı ifşa sırasını bekliyor?

Ya da faillerinin vicdanında açık edilmeyi bekleyen kim bilir ne facialar muhasebesini sürdürüyor.

Haydi, Sayın Genelkurmay Başkanım şimdi sıra sizde ve tam vaktidir. Binlerce YAŞ’zede gözlerini zat-ı âlinize dikmiş o en büyük itirafı bekliyor.

“Evet, biz binlerce masum meslektaşımızı, mesleklerini en güzel şekilde yapmak için çırpınan o kahraman evlatlarımızı irtica paranoyasıyla, türlü iftiralarla Ordudan attık. Binlercesini de emekli ettirdik. Biz zulmettik. Onlar bizim en şereflilerimizdi!”

Milletimiz ilk günden itibaren sarsılmaz sağduyusuyla anlamıştı bunu. Şefkat dolu kucağını ardına kadar açıp, sıcak bağrına basmıştı, onur timsallerini.

Hükümette anladı; iade-i itibarlarını verdi. Şimdi devlet kurumları bünyelerine kabule başladı.

Ordu milletinden kopuk olamaz. Milletinin değerlerine aykırı davranamaz. Millet ne ise ordusu da odur.

Son bayram mesajınızda ne güzel ifade ettiniz; “Sevgili halkımız şundan emin olmalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin mayası sağlamdır. Türk Ordusu, Türk Milletinin bizatihi kendisidir, aynı hassasiyetlere ve değerlere sahiptir. Bize bu gücü veren aziz milletimize zafer haftasında bir kez daha seslenmek istiyorum. Bağrınızdan çıkan biz evlatlarınıza inanın ve güvenin”

Mayadan yana kimsenin kuşkusu yok. Zaten o maya sayesinde değil midir ki bünyede oluşan kanser hücreleri yayılamadan, kısa sürede eridi gitti. Cerahat alındı. Pansuman yapılıyor şimdi.

Halkımız çok iyi biliyor ki; sen, kurulduğu günden itibaren İslamın sancaktarlığını yapmış, dünyaya adalet dağıtmış, Peygamberinin övgüsüne mazhar olmuş milletin silahlı gücüsün.

Geçmişte kısa bir süre nahoş hadiseler yaşanmış olabilir. Genele bakıldığında göz ardı edilebilecek cüzi, arızi hallerdir onlar.

Şubatın soğuğu, Nisan’ın rüzgârı artık Haziran sıcaklığına yerini bıraktı.

Şimdi Hak, hukuk ve kardeşlik meltemini doyasıya teneffüs etme zamanıdır.

Yaralar birer birer sarılırken; mozaiğin eksik kalan taşını, tarihe müspet geçecek, anlamlı son noktayı sizden bekliyoruz.

Son itiraf yüreğinizin derinliklerinden gelen samimi ve sıcak iki cümle olmalıdır;

“Biz kendi evlatlarımıza kıydık. İtibarları iade edilen bu evlatlarımız bizim canlarımızdır.”

 

02.09.2011

Gürcan ONAT

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

2 yorum

  • Yorum Linki revne Çarşamba, 14 Eylül 2011 09:21 yazan revne

    Gürcan bey yazınızdan dolayı tebrik ediyorum. Ve kesinlikle inanıyorumki bu durumda gerçekleşecektir. Ve bu olduğunda yuvamız olan TSK gözümüzde ve gönlümüzde hakettiği yeri alacaktır.Saygılarımla.

    Raporla
  • Yorum Linki Vehbi Kara Salı, 13 Eylül 2011 23:12 yazan Vehbi Kara

    Güzel yazınızdan dolayı teşekkür ederim. Rabbimden Bütün yöneticilerimize akıl fikir ve izan vermesini niyaz ederim

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...